AFRAH SHAWQİ 

Paris- Kadınlar ne kadar baskıcı ve kendilerini geri çeken kültürlerden gelirlerse gelsinler, mücadele ve direnişle yaşamlarının kapılarını sonuna kadar açmayı başarıyorlar. Iraklı göçmen Salam Jawad’ı bu dünyaya edebiyat ve sanata olan tutkusu bağladı. Kurduğu şirket, Fransa’da tanınan prodüksiyon şirketleri arasında yer almayı başardı.

Bugüne kadar 35 film üreten Salam Jawad’ın filmleri uluslararası festivallere katıldı ve birçok Avrupa ülkesinde gösterildi. Paris'teki Sorbonne Üniversitesi'nde Fransız Edebiyatı okuyan ve sinema eğitimi alan Salam Jawad, kendi çabalarıyla Uruk Film'in sahibi oldu.

Sinemanın popüler kültürün bir parçası olduğunu belirten Salam Jawad, serüveninin nasıl başladığını, “Öğretmenim sayesinde büyüyen Fransız diline olan derin tutkum beni Fransız edebiyatı okumaya yöneltti. Dahası, hayatımda belirgin bir iz bırakan bir öğretmenim vardı. O, tanınmış bir film yapımcısıydı. Şirketinde bir ay staj yapma fırsatı buldum, çok keyif aldığım ve kariyerimi etkileyen bir deneyimdi" sözleriyle anlattı.

Yapımcılığı sanat olarak görüyor

Yapımcılığın sinemadaki en önemli halkalardan biri olduğunu söyleyen Salam Jawad, yapımcılığı önemli bir sanat alanı olarak görüyor. Salam Jawad, üç ülkenin (Fransa, İngiltere ve Almanya) ortak yapımcılığını üstlendiği, “Babylon Again” filminde oyuncu da olduğunu ifade ederek, filmin normal bir belgesel filmden, Fransız sinemasında çalışan ve Babil’de orijinal köklerini aramaya çalışan Irak kökenli bir kızın hikayesine dönüştüğünü anlattı.

Kadınlar için zorlu bir süreç

Konuşmasında kadınların prodüksiyon alanında karşılaştıkları zorluklarla ilgili olarak Salam Jawad, şunları söyledi:

"Prodüksiyon çok zor bir meslek ve uzun süre bu alan erkeklerin profesyonel mesleği olarak kaldı. Kadınlar, varlıklarını güçlendirmeye katkıda bulunan yoğun politik ve aktivist çabalar sayesinde yavaş yavaş sinema alanına girdiler. Yapımcılık finansal olarak zorlu bir alan olmaya devam ediyor. Burada da sorunlar var. Bazen bize çok pahalıya mal oluyor. Kârların çabalarımıza eşit olmaması ve bazen de şirketlerimizin ücretlerini tam olarak alamaması gibi karşımızda zorlu bir süreç var.”

‘İnsanların izleme alışkanlıkları değişti’

COVID-19 salgınıyla sektörde değişimlerin yaşandığını anlatan Salam Jawad, kimi dijital platformların bu alana hakim olmasıyla da insanların izleme alışkanlıklarının değiştiğini ifade etti. Salam Jawad, "Günümüzde aileler için bir sinema biletinin fiyatı yüksek hale geldi, bu da düşük gelirli insanlar arasında sinemaya gitmeyi daha az popüler hale getirdi. Ekonomik krizler sinema salonlarının yaygın bir eğlence mekanı olarak gerilemesine yol açtı” değerlendirmesinde bulundu.

Son yapımları hakkında da konuşan Salam Jawad, "En iyilerini seçmek için çok sayıda senaryo okumamız gerekiyor. Bu bize çok zaman ve emek harcatıyor. Örneğin, son dönemde sadece 3 eser seçmek için 35 senaryo okuduk. Aile sorunlarını ve her iki eşin ayrı yaşamasını ele alan ‘Double Housing’ adlı uzun metrajlı filmin yapımına katkıda bulunduk. 2024'ün başlarında birçok Fransız sinemasında gösterildi ve basın bunun hakkında çok şey yazdı ve birçok büyük sanatçı bu filmde yer aldı” diye konuştu.

Filmi için Bağdat’a gitti

"Bağdat: Acıyla Yüzleşen Bir Kelime" filmi için ailesinin itirazlarına rağmen Irak’a giden Salam Jawad, çalışmasıyla ile ilgili olarak da şöyle konuştu:

"Ailem tarafından sert bir şekilde reddedildim çünkü durumun hala zor ve belirsiz olduğunu biliyorlardı. Ama ben gidip her şeyi belgelemekte ısrar ettim. Beni buna iten büyük bir saplantıydı. Fotoğrafçı bir arkadaşımla iletişime geçtim ve vize işlemlerini hızla tamamladım. Oraya zorlukla vardım. Başkent Bağdat'ta yaklaşık on gün kaldım. Korkunç günlerdi. Çok küçükken Bağdat'tan ayrılmış olsam da olağanüstü anlar ve yoğun duygular yaşadım. Memleketimdeki köklerim bana güç verdi. O günlerde, iktidardaki değişikliğe insanların tepkilerini anlatan ve yıkılan binaları tasvir eden bir buçuk saatlik bir film tamamladım. Film birçok uluslararası festivalde gösterildi ve ödüller kazandı."

15 yıllık proje

Gelecekteki projeleri ile ilgilide konuşan Salam Jawad, hayalinin, 15 yıldır planladığı bir proje olan büyükannesinin başrol oynadığı bir senaryo üretmek olduğunu vurguladı. Salam Jawad, “Hikaye, siyasi zorluklara ve iktidarın komünistlere baskısına rağmen çocuklarını arayıp bulan bir kadının etrafında dönecek.Bu hikaye anlatılmayı hak ediyor” dedi.