Libya ve Filistin arasında bir ülke sevgisi

Rimas Kassam'ın yolculuğu Libya'da ikinci bir yuva bulan, savaş onları gerçek vatanlarından ayırsa bile topraklarına ve aidiyet duygusuna sımsıkı sarılan bir Filistinli neslinin tamamını yansıtıyor.

MONA TOUKA

Libya- Libya’nın Sebha kentindeki sakin bir stüdyoda mikrofonun başına geçen televizyon ve radyo programcısı Rimas Kassam, yüzünde hem gururun hem de özlemin izlerini taşıyor. Rimas Kassam, doğduğu Libya ile hiç ayak basamadığı ülkesi Filistin arasında bölünmüş bir aidiyet hikâyesini anlatıyor.

Hikâye 1970’li yıllarda babasının öğretmen olarak Libya’ya gelmesiyle başladı. Rimas Kassam, “Sebha Tıp Merkezi’nde doğdum. Başlarda Libya’ya mı yoksa Filistin’e mi ait olduğumu bilmiyordum. Üçüncü sınıfta, aslında iki vatana sahip olduğumu fark ettim: Filistin ve Libya” diyor. Çocuk yaşta Filistin davasıyla tanışan Rimas Kassam, 2000 yılında İsrail güçlerince katledilen Muhammed ed-Durra’nın görüntülerinin hafızasına kazındığını belirtiyor. Rimas Kassam yaşananlarla birlikte nereye ait olduğunu anladığını ifade ediyor ve “Okullarda Filistin meselesini öğreniyorduk. Libya’da yaşıyor olsam da içimde Filistin’e ait güçlü bir aidiyet gelişti. İki vatanı da sevdim” şeklinde konuşuyor.

Mülteciliğin sembolü

Rimas Kassam’ın evinde, ailesinin 1948’de işgal nedeniyle terk etmek zorunda kaldığı Gazze yakınlarındaki Hamame köyündeki evin anahtarı hâlâ duvarda asılı. Rimas Kassam, “Annem bunun aile evimizin anahtarı olduğunu, Filistinlilerin dönüş umudunun sembolü sayıldığını anlattı. Bizim için anahtar ve zeytin ağacı direnişin ve dönüş umudunun simgesi oldu” ifadelerini kullanıyor.

Filistin için ses olmak
Bilgisayar programcılığı ve dil eğitimi alan Rimas Kassam, 2015’te tesadüfen medya dünyasına adım attı. Mikrofonun başına geçen Rimas Kassam, mesleğini bir görev olarak gördüğünü dile getirerek “Fiziken Filistin’e gidemesem de sesimi duyurabildiğim bir platform buldum. İşim sadece bir meslek değil, Filistin’i yaşatmak için bir sorumluluk” şeklinde konuşuyor. Rimas Kassam, Libya medyasının Filistin meselesine diğer ülkelere kıyasla daha fazla destek verdiğini vurgulayarak şöyle devam ediyor:

“Libya’da hiç yabancılık hissetmedim. Filistin bayrağı, Libya bayrağının yanında dalgalandı. Gazze’ye yardımlar ulaştı. Dünyanın birçok yerinde Filistin hakkında özgürce konuşmak zor olsa da Libya’da bu destek hep vardı.”

En büyük dileği

Rimas Kassam, Libya ile Filistin toplumlarının örf, adet ve yaşam tarzındaki benzerliklerin uyumunu kolaylaştırdığını belirterek “Libya’nın gelenekleri Filistin’e çok benziyor. Hatta bazı kelimeler ve ifadeler de iç içe geçti. Her iki halk da toprağa ve aidiyete sıkı sıkıya bağlı” diyor. Kendi çocukları için de en büyük dileğinin aynı duyguyu taşımaları olduğunu ifade eden Rimas Kassam, sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Benim için en önemlisi onların ülkelerini sevmeleri, korumaları ve sahip çıkmaları. Ben böyle büyütüldüm ve aynı sevgiyi onlara da aktarmak istiyorum.”