Kadınlar Türk devletinin toplarıyla yıkılan evlerini yeniden yapıyor
Ekim 2019'dan beri Türk devletinin bombardımanı altında olan Zirgan'daki Dada Ebdal ve Um Hermela köylerinde yaşayan kadınlar, tehlikelere rağmen yıkılan evlerini yeniden inşa etmeye başladı. Kadınlar, "Evleri inşa etmek işgalcilere bir mesajdır" dedi.

SORGUL ŞÊXO
Zirgan- Yıllarca direnmenin başarıyı getireceğine inanan, Kuzey ve Doğu Suriye'nin Cizre Kantonu'na bağlı Zirgan kentinde ateş hattında yaşayan kadınlar, bu kez işgalci güçlere farklı bir mesaj veriyor. Kadınlar köylerini terk etmeyeceklerini ve Türk devletinin saldırılarında yıkılan evlerini yeniden inşa ettiklerini ajansımıza anlattı.
Topraklarını koruyacaklarına söz verdiler
Zirgan ve çevresindeki köyler Ekim 2019'dan bu yana Türk devleti tarafından saldırı altında. Ancak şehri ayakta tutan şey kadınların zafere olan inancı ve gençlerin büyüklerinden aldıkları güç. Zirgan bugüne kadar kadınların ve gençlerin gücüyle savunuldu. Dada Ebdal ve Um Hermela köyleri birçok kez bombalandı ve bombardıman azalmadı. İşgal saldırıları sonucunda birçok çocuk, kadın ve erkek katledildi. Yoğun saldırılara rağmen insanlar topraklarını koruma sözlerini tuttu.
Yıllarca yerinden edildikten sonra geri dönüş
Dada Ebdal ve Um Hermela köyünün kadınları, savaş sürecine dair konuştular ve mesajlarını ilettiler. Dada Ebdal köyünden Herba Berqos, yıllar süren yerinden edilmenin ardından hava ve kara saldırıları sonucu büyük hasar gören evine dönmeyi umut ediyor.
Dönme umudu taşıdığı Evini tamir edeceğini söyleyen Herba konuşmasına şöyle devam etti: “Bir ev inşa etmek çok para ve emek gerektirir ve benim mali durumum da kötü. Evlerimizden ve topraklarımızdan yerlerimizden edildikten sonra, kızlarımla birlikte tarlalarda çalışmaya başladık. Sabahın erken saatlerinden geceye kadar topraklarımıza yakın kalmak ve geri dönme hayalimizi gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Bombardımandan zor kurtulduk. Sonrasında ayrıldık ve bir kabusa girdik. Er ya da geç bir gün evime döneceğim. Yerinden edilmeye yeter artık, okullarda kaldık ve tarım projelerinde çalıştık. Fareler, yılanlar ve akrepler bizi ısırdı, kiralık evlerde yaşıyoruz ve içme suyu satın almak bizim için ağır bir yük.”
‘Yakın zamanda yerinden edilenler köylerine dönsün’
Herba Bergos, evini inşa etmekle ilgili olarak şunları söyledi: “Yerinden edilen insanlar yakında evlerini yeniden inşa etmek için geri dönecekler. Bu kırık tuğlaları ve taşları tekrar toplayıp çamur ve çimentoyla yeniden inşa edeceğim. Evleri sağlam olanlar geri dönüyor, ancak evleri ciddi şekilde hasar görenler evlerini yeniden inşa etmek için çözüm bulmayı bekliyor. Umarım yerinden edilen insanlar yakında tekrar toplanıp yıkılan evlerini birlikte yeniden inşa etmeye başlarlar. Eğer ölürsem bu sefer toprağımın kucağında ve evimin içinde olsun ki vicdanım rahat olsun.”
‘Evimizi yeniden inşa ediyoruz’
Um Hermela köyünden Xezala Mihemed’in de evi gece yarısı bombalandı ve çocuklarını enkazın altından çıkardı. Xezala geçmişten bahsederek şunları söyledi: “Yılbaşından önce, gece 02.30'da evimizde uyuyorduk, bombalama başladı. Kızım, ben ve eşim odadaydık ve odamız bombalandı, vücudumun birçok yerinden yaralandım, bir buçuk yaşındaki kızımı enkazın altından çıkardım. Kendimizi kurtarmayı böyle başardık. Yıllarca çok çalıştığımız ve inşa ettiğimiz ev birkaç dakika içinde bombalandı. Evimiz iki kez bombalandı ve biz onu yeniden inşa ediyoruz. Ne kadar bombalanırsa bombalansın, onu tekrar inşa edeceğiz. Köyde kalmayı ısrarla sürdürüyoruz.”
‘Türk işgali işlediği suçların hesabını vermeli’
Xezala Mihemed, onurlarının evlerinden daha önemli olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Mal ve para gelip geçer ama en önemlisi onurumuzdur, onur asla kaybolmaz. Bu nedenle, işgalci Türk devletinin barışın geri gelmesi için topraklarımızı terk etmesini istiyoruz. Türk işgali barış ve istikrarın önünde bir engeldir. Saldırıların, suçsuz insanların katledilmesinin, binlerce insanın yerinden edilmesinin, çocukların yetim kalmasının ve evlerin yıkılmasının temel nedeni Türk işgalidir. Türk devletinin Suriye halkına ve topraklarına karşı işlediği suçların hesabını vermesini ve suçların ağırlığına göre cezalandırılmasını talep ediyoruz. Topraklarımızı terk etsinler, toprak onların değil, burada ne işleri var?”