Gazze’de açlık nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı 111'e çıktı

İsrail’in saldırılarının devam etiği Gazze’de son 24 saatte en az 10 kişinin açlıktan yaşamını yitirdiği belirtildi. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı saldırıların başladığı günden bu yana açlıktan yaşamını yitirenlerin sayısını 111 olarak açıkladı.

Haber Merkezi- İsrail’in Gazze’ye dönük kuşatması ve saldırıları devam ediyor. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte en az 10 kişinin açlıktan yaşamını yitirdiğini açıkladı. Yaşanan bu ölümlerle birlikte İsrail’in saldırılarını başlattığı günden bu yana açlıktan hayatını kaybedenlerin sayısı 111’e çıktı. Yaşamını yitirenlerin en az 80’i ise çocuk.

Yaşananlar karşısından aralarında Norveç Mülteci Konseyi ve Sınır Tanımayan Doktorlar’ın (MSF) da bulunduğu 109 yardım ve insan hakları örgütü, İsrail’in Gazze’de neden olduğu “kitlesel açlık” karşısında hükümetlere acil harekete geçme çağrısı yaptı.

Örgütler, derhal kalıcı bir ateşkes ilan edilmesini ve insani yardıma yönelik tüm kısıtlamaların kaldırılmasını istedi.

Ortak açıklamada, İsrail kuşatması altındaki Gazze’de açlığın hızla yayıldığı hatırlatıldı. Açıklamada, tonlarca gıda, temiz su, tıbbi malzeme ve diğer temel ihtiyaç maddesinin Gazze sınırında bekletildiği, ancak İsrail’in engellemeleri nedeniyle yardım kuruluşlarının bu malzemelere ulaşamadığı belirtildi.

Açıklamada, “İsrail hükümetinin kuşatması Gazze halkını açlığa sürüklerken, yardım çalışanları da aynı yiyecek kuyruklarına giriyor, ailelerini doyurmak için vurulma riski göze alınıyor. Malzemeler tamamen tükenmiş durumda ve insani yardım kuruluşları, kendi meslektaşlarının gözlerinin önünde eriyip gitmesine tanıklık ediyor” denildi.

Uluslararası topluma çağrı

Ayrıca ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“İnsani sistem sahte vaatlerle yürütülemez… İsrail hükümetinin kuşatma altındaki tüm engelleri, gecikmeleri ve parçalı yaklaşımları kaos, açlık ve ölüme neden oldu.”

109 kuruluş, tüm bürokratik ve idari engellerin kaldırılması, kara geçişlerinin açılması, Gazze genelinde yardım erişiminin sağlanması, askeri kontrol altındaki dağıtım modelinden vazgeçilerek ilkeli ve BM öncülüğündeki insani yardım sistemine geri dönülmesi gerektiğine dikkat çekildi.

Açıklamada, “Devletler, kuşatmayı sonlandırmak için silah ve mühimmat transferlerini durdurma gibi somut adımlar atmalı” çağrısında bulunularak, uluslararası toplumu da harekete geçmeye davet etti.