Süveyda’ya saldırılar sürüyor: Halk varlık mücadelesi veriyor

Süveyda’da yaşanan saldırı ve katliamlara karşı uluslararası kamuoyunun sessiz kalmasını eleştiren aktivist Linya Derviş, “Suriye’nin Süveyda kentinde yaşananlar artık yalnızca iktidara bir karşı çıkış değil, onur ve varlık mücadelesi haline geldi” dedi.

ROCHELLE JUNİOR

Süveyda - Dürzilerin yoğunlukta yaşadığı Süveyda’da Nisan ayında Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) tarafından başlayan saldırılar devam ediyor. Nisan ayından bu yana birçok sivil, kaçırıldı, katledildi ve işkence gördü.

Süveyda’ya yönelik saldırılar ve ihlaller tepkilere neden olurken, Süveydalılar da bu saldırılara karşı hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Saldırıları değerlendiren Süveydalı aktivist Linya Derviş, “Suriye’nin Süveyda kentinde yaşananlar artık yalnızca iktidara bir karşı çıkış değil, onur ve varlık mücadelesi haline geldi” dedi.

 ‘Gerçek ortak, kardeşini köle etmez’

 Yaşanan saldırılara karşı tepkilerin yetersiz olduğunu belirten Linya Derviş, susanların yarın bu saldırıların aynısına maruz kalabileceğini söyledi. Linya Derviş, “Bugün ülkenin ortaklarına değil, özgür akla ve vicdanlara sesleniyorum; Gerçek bir ortak, kardeşinin esir edilmesine ve onurunun çiğnenmesine göz yummaz. Umuyorum ki sesim dünyadaki tüm özgür insanlara ulaşır. Özgürlük pazarlık konusu olamaz. Silahsız sivillerin sistematik soykırımdan kurtarılması için gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Süveyda’nın baskıcı yönetime karşı duruş sergilediği günden beri cezalandırıldığını belirten Linya Derviş, kent halkının yalnızca görüşlerini dile getirdiği için katledildiğini, mezhepçi nefret kampanyalarına ve insanlık dışı uygulamalara maruz kaldığını aktardı.

‘Evler yakıldı, insanlar öldürüldü’

Linya Derviş, “Süveyda’ya giren silahlı konvoylar sadece silah değil, aynı zamanda radikal ideoloji taşıyordu. Bu gruplar, evleri yaktı, insanları öldürdü, kadın ve erkekleri aşağılayarak şehirde terör estirdi” dedi.

Linya Derviş, 15 Temmuz’un, olayların dönüm noktası olduğunu belirterek, "Çatışmaları sona erdirme bahanesiyle gelen güvenlik güçleri, silahlı gruplarla birlikte şehri ağır silahlarla bombaladı. SİHA’lar kullanıldı” diye belirtti.

‘Hastanede tedavi görenler öldürüldü’

Linya Derviş, kentin yaşam dolu sokaklarının bir enkaz haline geldiğini söyledi ve şöyle devam etti: “Evlerde infazlar yapıldı. Hastane basıldı, içeride tedavi gören yaralılar öldürüldü. Saldırılar bilinçli ve sistematikti. Binlerce kişi köylere kaçmak zorunda kaldı. Kadınlar toplu olarak gözaltına alındı.”

‘Kent dış dünyadan kopmuş durumda’

Linya Derviş, Süveyda’daki ablukaya da dikkat çekti ve şöyle konuştu: “BM yardımları engellendi, Kızılay’a saldırılar düzenlendi, içme suyu bile zehirlendi. 80 yaşında bir kadın öldürüldü. O kadın ulusal güvenliği mi tehdit ediyordu? Bu sorunun cevabından çok sorunun kendisi acı veriyor. İletişim tamamen kesildi. Cenazeler sokaklarda kaldı. Kent dış dünyadan tamamen kopmuş durumda.”

‘Dünya sessiz kalıyor’

19 Temmuz’da ilan edilen 48 saatlik ateşkesin ardından saldırılar yeniden başladı. Linya Derviş, “Bu şehir yalnız. Sessiz kalan dünya, insanlık adına bir utanç belgesi imzalıyor” dedi ve devamında ateşkese rağmen IŞİD bağlantılı ve Suriye Savunma Bakanlığı’yla ilişkili grupların saldırıları sürdürdüğünü belirtti.

‘Halkın kendini savunması suç sayılıyor’

Süveyda halkının kendini savunma hakkının gayrimeşru görülmesini eleştiren Linya Derviş, “Silahlı gruplara meşruiyet verilirken, bizlerin savunması suç sayılıyor. Bu nasıl bir adalet anlayışı?” diye sordu.

Suriye geçici yönetimin yaşananlardan sorumlu olduğunu kaydeden Linya Derviş, halkın kendini korumak istediğini ifade etti. Linya Derviş, “Bugün Süveyda’da olanlar sadece yerel bir çatışma değil, bir varlık ve onur mücadelesidir. Bu direniş, tarih kitaplarında yerini alacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Linya Derviş son olarak, Filistin halkının yaşadığı tarihi trajedilere değinerek, Gazze’deki ablukaya karşı dünyadan gelen tepkilere kıyasla Süveyda için kimsenin sesini çıkarmamasını eleştirdi.