Tunus’ta farklı krizlerle birlikte şiddet her gün daha da besleniyor
Akademisyen Amal Karami, Tunus'ta yasaların kadınlar için uygulanmadığını belirtirken eğitimin giderek kötüleşmesinin şiddet olgusunu daha da beslediğini düşünüyor.

NAZİHA BOUSSAİD
Tunus- Ortadoğu’da uzun zamandır genişleyerek devam eden savaş ve çatışmalar tüm ülkeleri etkisi altına alıyor. Savaş politikalarından en çok kadınlar ve çocuklar etkilenirken, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığa karşı çıkarılan yasalar da kâğıt üzerinde kalıyor.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için ‘ileri’ sayılan bir yasaya sahip olan Tunus’ta, yasalar uygulanmıyor. Öte yandan ülkede yayımlanan raporlar şiddetin giderek yükseldiğini gösteriyor.
Erk zihniyet şiddeti besliyor
Toplumsal cinsiyet araştırmacısı Amal Karami, yasalara rağmen şiddetin artmasını değişmeyen erk zihniyetin hâkim olmasına bağlıyor. Yıllardır yasalarla ilgili reformların yapıldığını ancak zihniyetin aynı kaldığını belirten Amal Karami, kökten bir değişimin sağlanmasının gerekliliğine vurgu yapıyor. "Aslında, Tunus toplumunda birçok düzeyde bir gerileme yaşandı” sözleri ile bir tespitte bulunan Amal Karami, eğitim sisteminin çökmesiyle her alanda bir gerilemenin yaşandığını söylüyor.
‘Şiddet olgusu derinleşiyor’
Eleştirel düşüncenin yok olmasıyla birlikte krizlerin daha da derinleştiğine inanan Amal Karami, eğitim sisteminin çöküşü, dini istismar ve medyanın rolüyle şiddet olgusunun derinleştiğini anlatıyor. Kadınların özellikle toplumdan dışlanmasıyla batıl inanışların da yaygınlaştığına dikkat çeken Amal Karami, bu durumun kadın ve çocukları daha savunmasız hale getirdiğini ifade ediyor. Amal Karami, konuşmasına şu sözlerle devam ediyor:
"Özel eğitim gibi düşük eğitim seviyesi ve destekleyici bir ailenin yokluğu nedeniyle birçok kriz ve karmaşık olguyla karşı karşıyayız. Eğitim ve farkındalıktaki rolünü terk etmiş aileden bahsediyorum. Bu nedenle aile içinde tuhaf olgular görüyoruz. Aile üyeleri arasında değerleri aktarma konusunda bir kopukluk var. Televizyonda, tüketim kültürü besleniyor. Batıl inançların neden yayıldığını ve temellerinin ne olduğunu tartışan programlarımız yok. Düşünme, sabır ve azim kavramlarının olmadığı bir çağda yaşıyoruz."
Kapsamlı reformların yapılmasının önemini vurgulayan Amal Karami, kapitalist tüketim zihniyeti ile birlikte kadınlara dayatılan yaşamdan uzaklaşılması gerektiğini kaydediyor. Amal Karami, son olarak özellikle medyanın ve karar vericilerin bu alana yönelmesini isteyerek ancak eğitimle bir dönüşüm sağlanabileceğine işaret ediyor.