Yukarı Mısır’da mangal başına geçen Amina önyargılara meydan okuyor
Yukarı Mısır’da eşinin ölümünün ardından ekonomik bağımsızlığını kazanmak için tavuk ızgara dükkanının başına geçen Amina Hasan, cesareti ve azmiyle birçok kadına da ilham kaynağı oluyor.
IMAN SAMİR ALİ
Mısır - Yukarı Mısır’ın dar sokaklarında küçük bir tavuk ızgara dükkanında yaşam mücadelesi veren Amina Hasan, mahallede Ümmü Şerif olarak tanınıyor. Dört yıl önce eşini kaybettikten sonra liseye giden iki kızı ve altıncı sınıftaki oğluyla ailenin tüm yükünü üstlenmek zorunda kalan Amina Hasan’ın tek geçim kaynağı, eşinden kalan bu mütevazı dükkan oldu. Bir kadının bu işi yapmasına alışık olunmayan bir bölgede mücadelesi hem ekonomik hem de sosyal bir direnişe dönüşen Amina Hasan, yanan kömürlerin başında saatlerce çalışıp hem evin masraflarını hem de çocuklarının ihtiyaçlarını tek başına karşılıyor. Bugün ise güçlü duruşuyla hem ailesine istikrarlı bir gelir sağlıyor hem de çevresinde takdir toplayarak birçok kişiye ilham veriyor.
Önce oğlunu ikna etti
Oğlunun ilk başta bu fikre karşı çıktığını söyleyen Amina Hasan, “Oğlum bana, ‘Bir mangal dükkanında durman doğru değil. Bu iş erkeklere özgü; insanlar konuşur, iş çok zor, kömürün sıcaklığına dayanamazsın’ dedi. Başta endişeliydi. Ama ben ona çalışmanın utanılacak bir şey olmadığını hem onun eğitimi hem de evimizin masraflarını karşılayabilmemiz için birlikte mücadele etmemiz gerektiğini anlattım. Sonunda o da ikna oldu” dedi.
İşine güvenen bir müşteri kitlesi oluştu
Amina Hasan, dükkanda çalışmaya başladığında müşterilerin tavuk ızgara tezgahının başında bir kadın görmeye alışık olmadığını, bu yüzden ilk günlerde şaşkın bakışlarla karşılaştığını kaydetti. Ancak zamanla durumun değiştiğini belirten Amina Hasan, müşterilerin hem varlığına alıştığını hem de kendisini desteklemeye başladığını ifade ederek, artık düzenli olarak ondan alışveriş yapan ve işine güvenen bir müşteri kitlesi olduğunu sözlerine ekledi.
Amina Hasan, “Her gün sabah 10.00’da dükkanı açıyorum ve akşam 22.00’a kadar neredeyse aralıksız çalışıyorum. Oğlum okula gider gitmez işe başlıyorum. Gün içinde iş biraz hafiflediğinde eve gidip biraz dinleniyorum, sonra tekrar dükkana dönüyorum. Oğlum okuldan çıkar çıkmaz gelir, bana yardım eder. Sonra yine ben tezgahın başına geçerim. Böyle böyle hem evin geçimini sağlıyoruz hem de dükkanı ayakta tutmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
İşin zorluklarına rağmen başardı
Amina Hasan, sözlerinin sonunda ise yaşadığı zorlukları ve hedeflerini aktardı: “İlk başta gerçekten çok zordu. Tavuk kesmekten ellerim yaralandı, ama zamanla alıştım ve çalışırken eldiven kullanmaya başladım. Kömürün dumanını da aspiratörle azaltmaya çalışıyorum. En zor dönem ise yaz ayları; mangalın sıcaklığıyla havanın sıcaklığı birleşince dayanmak iyice güçleşiyor. Yazın birkaç işçi aldım ama sıcağa dayanamadıkları için işi bıraktılar. Dükkanı büyütüp küçük bir restorana dönüştürmek istiyorum. Ayrıca paket servis hizmeti de eklemeyi düşünüyorum. Ancak dükkan çok küçük olduğu için şu an işçi çalıştırmam mümkün değil.”