Kizwanan Dağı’nın sert doğasında çalı çırpı toplayarak kışa hazırlık yapıyor
Kizwanan Dağı’nın zorlu doğasında, eşi ve çocukları özel gereksinimli olan Fitêm Siûd, topladığı kurumuş ağaç dallarını yakacak olarak kullanarak yaşamın zorluklarına direniyor.

SORGUL ŞÊXO
Til Temir – Ekonomik, güvenlik ve sosyal krizlerden en çok etkilenen kesimlerin başında kadınlar geliyor. Günlük yaşamın zorluklarına karşı sürekli mücadele etmek zorunda kalan kadınlar, aynı zamanda yer altı ve yer üstü doğal ile endüstriyel kaynaklardan da faydalanarak hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar çaresizliği kabullenmiyor; aksine, her gün yeni alternatifler ve çözümler üreterek yaşamlarını yeniden inşa ediyorlar.
Özel gereksinimli çocukları var
Bu kadınlardan biri de Kizwanan Dağı'nın 20 kilometreden fazla güneybatısında yer alan Ebû Fixêz köyünde yaşayan Fitêm Siûd. Eşi işitme ve konuşma engelli ve özel gereksinimli çocukları var. Ailesinde sağlıklı olan tek birey ise kendisi. Ancak bu durum onu yıldırmıyor. Fitêm, ailesinin geçimini sağlamak, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak ve yaşam mücadelesini sürdürmek için her gün yeni yollar arıyor.
Ağaç dalları topluyorlar
Bu mevsimde, Fitêm sabahın erken saatlerinden gün batımına kadar tarlalarda orakla dolaşıyor. Ekilmemiş topraklarda kendiliğinden yetişen ve hoş kokusuyla bilinen netûn-qirşik (çalı-çırpı) adlı ağaç türünü kesiyor. Eşi ise sessiz bir uyumla bu dalları topluyor. Engellere ve çevresel zorluklara rağmen çift, doğayla kurdukları sade ama güçlü bir ilişki sayesinde geçimlerini sağlamaya çalışıyor.
Su ve mazot eksikliği nedeniyle, bu yıl Kizwanan Dağı çevresindeki pamuk ekimi az yapıldı. Bu nedenle, uzak köyler yakacak toplama imkânından faydalanamıyorlar. Netûn, Kizwanan Dağı’ndaki kadınlar için yakacak ve mazot alternatifi olarak kullanılıyor. Fitêm, bu işin zorlukları hakkında ajansımıza konuştu.
‘Yakmak için aldığım mazotu satacağım’
Özel gereksinimli çocuklarından bahseden Fitêm, “Konuşma engelli bir oğlum var, bazı sağlık sorunları nedeniyle gelişmeyen bir kızım var. Eşim de konuşma ve işitme engelli, diğer oğlumun da sağlığı iyi değil. Yaptığım iş ise sabır gerektiren bir uğraş. Elimde tuttuğum orak, saatlerce çalışmaktan çatladı. Kış boyunca netûn toplamak zorundayım ki, kış günlerinde ekmek yaparken sobanın ateşi sönmesin, yakacak odunlar bitmesin. Bu yıl evimi ısıtmak için mazot aldım ama durum öyle ki, mazotu satmak zorunda kalabilirim. Kazandığım parayla evin ihtiyaçlarını karşılayacağım ve sobada yakmak için ağaç dalları ve odun kullanacağım” ifadelerinde bulundu.
Netûn ağacının büyümesini ve küçülmesini bölgeye düşen yağış miktarına bağlayan Fitêm, "Kışın her ağaç bir metreden fazla uzuyor, ancak şu anda topladığımız ağaçlar küçük. Yağmur iyi yağmadı ve ağaçlar küçüldü ve büyümedi” dedi.
Fitêm’in hikâyesi, Kizwanan Dağı’ndaki binlerce kadının deneyimlerini gözler önüne seriyor. Bölgede koyun yetiştiriciliği, halkın ve özellikle kadınların temel geçim kaynaklarından biri olsa da, her ailenin koyunu bulunmadığı için geçim sağlamakta zorluklar yaşanıyor. Bu nedenle kadınlar, çeşitli ot ve ağaç türlerini toplayarak doğaya ve doğal kaynaklara yöneliyor. 24 saat durmaksızın çalışan kadınlar, zorlu koşullara rağmen yaşamlarını sürdürmeye devam ediyor. Kizwanan Dağı’nın beyaz ve kayalık toprağına rağmen yüz binlerce insanı besleyebilecek bir verimliliğe sahip.