Tişrîn direnişine katılan Serêkanîyêli Sûriya: İşgal edilen tüm topraklarımızı kurtaracağız
“Serêkanîyê’den Efrîn’e kadar işgal edilen tüm topraklarımızı kurtaracağız” diyen Tişrîn Barajı direnişine katılan Serêkanîyêli Sûriya Mihemed, “Yaşamak direnmektir” sloganını yükselteceklerini söyledi.
SORGÜL ŞÊXO
Tişrîn – Türk devletinin saldırılarına karşı Tişrîn Barajı’nda direniş devam ederken, saldırılarda yaralananlar da kadınlar tarafından tedavi ediliyor. İşgal altındaki Serêkanîyê şehrinden olan Sûriya Mihemed, 28 Ocak’ta Waşûkanî Kampı’ndan Tişrîn’e giderek direnişe katıldı. Yaralı bir genç kadının yanında duran Sûriya Mihemed, Tişrîn Barajı direnişine katılma amacını anlattı.
‘Tarihimize ve varlığımıza sahip çıkmak için direniyoruz’
Sözlerinin başında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın demokratik ve özgür yaşam paradigmasına dikkat çeken Sûriya Mihemed, “Önder Apo sayesinde halklar bir araya geldi ve aynı topraklar üzerinde kardeşçe yaşıyor. Farklı halklar artık birbirini kabul ediyor ve birlikte bir yaşam sürüyorlar. Tişrîn Barajı’nda tarihimize ve varlığımıza sahip çıkmak için direniyoruz” dedi.
‘Saldırılara karşı ‘yaşamak direnmektir’ sloganını yükselteceğiz’
Gençlerin ruhuyla tüm saldırıları yeneceklerini kaydeden Sûriya Mihemed, "Kobanê'deki yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Ama burada şunu söylemek istiyorum; Kobanê’yi bu yaralılarımızın direniş ruhuyla savunacağız. Serêkanîyê’den Efrîn’e kadar işgal edilen tüm topraklarımızı geri alacağız. Saldırılara karşı ‘Yaşamak direnmektir’ sloganını yükselteceğiz. Her taraftan saldırılar oluyor, ancak direnişimizde çok büyüktür” ifadelerinde bulundu.
‘Erdoğan sınırların dışına çıkarak her gün sivilleri bombalıyor’
Türk devletinin saldırılarına karşı uluslararası güçlere ve mahkemelere seslenen Sûriya Muhammed, “Uluslararası güçler ve mahkemeler, Erdoğan’ın sivillere yönelik saldırı ve katliamlarını görmüyor mu? Sivilleri öldürmek suç ve yasak değil mi? Direnenlerin tamamı sivillerden oluşuyor. Bizler siviller olarak barajımızı savunmaya geldik. Erdoğan kendi sınırları dışına çıkarak her gün sivilleri bombalıyor. Bizler Türkiye sınırlarına bir taş dahi atmadık. Bu duruma karşı BM, Cenevre ve Astana bile sessiz. Birçok devlet bir araya gelerek QSD’ye destek verdiklerini söylüyorlar. Ancak sivillerimiz onların gözünün önünde Türk devleti tarafından bombalanıyor. Söz konusu bu devletler yaşanan bu saldırılara karşı ciddi bir tavır ortaya koymuyorlar” şeklinde konuştu.
Uluslararası kurumlara ‘iki yüzlü’ eleştirisi
Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın milyonlarca Kürdü bitiremeyeceğinin altını çizen Sûriya Muhammed, sözlerini şöyle tamamladı: “Türk devleti kendinden korkuyor ve bu yüzden milyonlarca Kürdü yok etmek istiyor. Erdoğan ‘biz demokratik bir devletiz’ diyor. Erdoğan’ın bahsettiği demokrasi nasıl bir demokrasidir anlamak istiyorum. Demokratik bir ülke olsaydı buradaki insanları bombalamazdı. İnsanlık bu durumu nasıl kabul ediyor? Birçok devlet QSD'ye desteklerini sunuyor ve onlara borçlu olduğunu söylüyor. Ancak açıkça yalan söylüyorlar ve ikiyüzlüler. Eğer gerçekten borçlu olsalardı mutlaka Türk işgalini durdurmaya çalışırlardı."