MEDYA HAWAR
Şengal – Irak güçleri, 18 Mart'ta Şengal kent merkezinde, Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) savaşçılarını taşıyan bir aracı pusuya düşürerek ateş açtı. Planlı bir provokasyon sonucu gerçekleşen saldırıda 3 savaşçı yaralanırken, toplamda 5 savaşçı esir alındı. Saldırının ardından Êzidî toplumu, YBŞ savaşçılarının saldırıya uğraması ve tutuklanmasına karşı çeşitli yürüyüşler, protesto çadırları kurarak ve açıklamalar düzenleyerek tepkilerini gösterdi. Ancak Irak hükümeti, tüm çabalara ve görüşmelere rağmen, YBŞ savaşçılarının serbest bırakılmasını reddetti. Öte yandan, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 13-14 Mart tarihlerinde Antalya Diplomasi Forumu'nda Irak heyetiyle görüşerek, Şengal’e yönelik tehditlerde bulundu.
Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ) Diplomasisi Sözcüsü Suham Şengalî, YBŞ savaşçılarının serbest bırakılmaması ve Hakan Fidan’ın tehditleriyle ilgili ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

‘En önemli konu, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısıdır’

Sözlerine, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısına atıfta bulunarak başlayan Suham Şengalî, “Çok önemli ve anlamlı bir süreçteyiz. Bu süreç tehlikeler barındırmakla birlikte, aynı zamanda büyük fırsatlar da sunuyor. En önemli konu, Önder Apo’nun Barış ve Demokratik Toplum Çağrısıdır. Bu çağrı, sadece Kürdistan’da değil, tüm dünyada yankı bulmuştur. Ayrıca, 10 yıldır Önder Apo’nun felsefesiyle kendini geliştiren Şengal’deki Êzidî toplumu üzerinde de derin bir etki yaratmıştır. Önder Apo’nun çağrısı, yaşamın her alanında kendimizi daha fazla eğitmek ve ileriye gitmek için bir motivasyon kaynağı oldu. Êzidî toplumu, Önder Apo’nun çağrısı doğrultusunda barış ve demokratik toplum adına daha fazla bilinçlenmek ve mücadelesini büyütmek için bu dönemde adımlarını sağlamlaştırmıştır” dedi.

‘Savaşçılarımıza yönelik bu saldırı düşmancadır’

Suham Şengalî, Irak devletinin YBŞ savaşçılarına yönelik saldırılarına dikkat çekerek, Şengal'in topraklarını savunanların YBŞ savaşçıları olduğunu belirtti. Suham Şengalî, "Irak devletinin bu dönemdeki saldırısı plansız ve kendiliğinden olmamıştır. YBŞ savaşçılarına yönelik bu saldırı, belirli bir plan doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Bu saldırının amacı, özel mesaja karşı yapılmıştır ve amacın ne olduğu açıktır: Êzidî toplumunun kendisini eğitmesini ve Önder Apo’nun düşünce ve felsefesinin toplum içinde yayılmasını engellemektir. Bu yüzden diyoruz ki, savaşçılarımıza yönelik yapılan bu saldırı düşmanca bir saldırıdır. Zaman içinde toplumumuzu özel savaş politikaları ve askeri güç kullanarak sindirmeyi amaçladılar. Ancak Irak devleti, YBŞ’nin en zor zamanlarda Irak’ın namusunu ve onurunu savunduğunu biliyor. YBŞ, bu toplumu fermandan korudu ve Irak bize sırtını döndüğünde, YBŞ kuruldu ve bu toprakları savundu” diye konuştu.

‘Hukuk adı altında IŞİD zihniyetini koruyorlar’

Irak'ın kendi kararlarını ve planlarını hukuk adı altında uyguladığını ve suçluları affettiğini belirten Suham Şengalî, sözlerine şöyle devam etti:
"Irak'ta öyle bir gerçeklik görüyoruz; her şey hukuk adı altında yapılıyor. Bugün IŞİD'le savaşanlar ‘terörist’ olarak tanınıyor. İnsanları öldürenler, binlerce Êzidî'yi elleriyle katledenler, Êzidî annelerini ve kızlarını kaçıranlar bugün serbest bırakılıyor. Esasen hukuk adı altında IŞİD zihniyetini koruyorlar ve YBŞ'nin yasadışı bir güç olduğunu söyleyerek fermanı engelleyenlerden yasal yollarla intikam almak istiyorlar. Her gün ‘savaşçılarınızı serbest bırakacağız’ diyorlar ama savaşçılarımızdan hala haber yok ve askeri güçlerini Şengal'den çekmediler."

‘Türk devletinin tehdidi ve YBŞ’ye yönelik saldırı bağlantılıdır’

Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Şengal’e yönelik tehditlerine dikkat çeken Suham Şengalî, YBŞ savaşçılarına yönelik saldırıların ve tehditlerin birbiriyle bağlantılı olduğunu ve bunun Êzidî toplumuna yönelik bir planın parçası olduğunu söyledi. Suham Şengalî, “Önder Apo’nun çağrısının ardından Türk hükümeti barış ve istikrarın sağlanacağına dair açıklamalarda bulundu, ancak her gün Rojava ve Şengal’i tehdit etmeye devam ediyorlar. Şengal ve YBŞ savaşçılarına yönelik bu saldırın ardından Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir araya geldi. Görüşmenin sonunda Hakan Fidan, Şengal’i tehdit ederek, Şengal’e yönelik tehlikelerin Irak makamlarına iletildiğini ve yakın gelecekte bunun sonuçlarını göreceklerini belirtti. Bu açıklama, 18 Mart’ta yapılan saldırının Türk devletinin, Irak’ı Êzidî toplumuna karşı kullanma planı olduğunu gösteriyor ve bunu tüm görüşmelerinde açıkça ifade ediyorlar” diye belirtti.

‘Irak’ta Türk asker sayısı önemli ölçüde arttı’

Suham Şengalî, Türk devletine bağlı askerlerin Irak topraklarında serbestçe dolaşmasının, Irak’ın zayıflığını gösterdiğini ifade etti. Irak topraklarında yabancı askerler yerine, kendi güçlerinin bulunması gerektiğini vurgulayan Suham Şengalî, "Herkes, Irak topraklarında Türk askerlerinin varlığının önemli ölçüde arttığını biliyor. Ninova’yı korumak adına çete benzeri bir güç oluşturuldu. Ancak bu güç Türk devleti tarafından eğitiliyor ve içinde Türk askerleri de bulunuyor, bu güç resmi olarak Irak topraklarına giriyor. Hapishanelerden serbest bırakılan çeteler de bu orduya katılıyor. Irak’ın gücü büyük bir güç değil, bu nedenle işgalcilere ‘topraklarımı terk et’ diyemiyor. Aksine, fermanda oluşturulan ve bölgenin çocukları olan yerel güçler Irak vatandaşı ama Irak onları resmi olmadıklarını söyleyerek bu şekilde suçluyor. Irak devleti, KDP ve Türk devleti yıllardır özel bir savaş yürütüyor, ancak hedeflerine ulaşamadılar. Çünkü Êzidî toplumu, Önder Apo’nun fikirlerini kabul etmiş ve kendisini bu yönde örgütlüyor. Êzidî halkı, hakları olan bir toplumdur ve onlara yönelik saldırılar olsa da irademizi kırmayı başaramayacaklar” açıklamalarında bulundu.

‘Demokratik bir sistemle tüm Irak halklarını kabul etmesi gerekiyor’

Irak'ın, demokratik bir sistemle tüm Irak halklarını kabul etmesi ve onlara haklarını vermesi gerektiğini vurgulayan Suham Şengalî, "Bugüne kadar Irak devleti, kendi halkına hiçbir iyilik yapmadı, aksine, kendi devletine zarar verdi. Diğer güçlerin ve devletlerin topraklarına girmesine ve görüşlerini ifade etmelerine izin vermek yerine, Irak'ta yaşayan her topluluğun haklarını demokratik bir şekilde tanımalıdır. Özellikle Êzidî halkının hakları tanınmalıdır. Ancak Irak, böyle bir güce sahip olmadığı için istediği her güç, Irak topraklarını işgal edebilir. Irak her zaman, toplumlara karşı bir araç olarak kullanılabilir. Biz bunu Şengal’de kendi gözlerimizle gördük" dedi.

‘Savaşçılarımız serbest bırakılmalı’

Suham Şengalî, konuşmasının sonunda Irak’a çağrıda bulunarak, YBŞ savaşçılarının serbest bırakılmasını istedi. YBŞ’nin, halk tarafından seçilmiş meşru bir güç olduğunu belirten Suham Şengalî, "Biz diyoruz ki, Irak devleti, savaşçılarımızı serbest bırakmalı ve YBŞ güçleriyle ilgili yalan yanlış ifadelerde bulunmamalıdır. YBŞ gücü, Irak yasalarına karşı değildir.Biz, halkımıza çağrıda bulunuyoruz: Saldırılara karşı sessiz kalmayalım ve sonuna kadar, Önder Apo’nun düşünce ve felsefesiyle yolumuza devam edelim, bu tür saldırılar bizi yok edemez” diyerek sözlerini tamamladı.