Enfal'de katledilenlerin yakınları cenazelerin doğdukları bölgelere taşınmasını istiyor

Enfal’de katledilip Samawah çöllerinde toplu bir şekilde gömülenlerin cenazelerinin doğdukları topraklara götürülmesini isteyen aileler, “Cenazelerimizin uzakta olmasının nedeni, bu durumu ele almayan siyasi figürlerimizin ihmalkarlığıdır” dedi.

XİA KUİ

Koya - Baas rejimi 1980’li yıllarda Kürt halkı üzerinde 8 aşamalı bir operasyonla Enfal Katliamı’nı gerçekleştirdi. Katliamda, 182 bin kişi katledildi, binlerce kişi kaçırıldı, kaybedildi ve göçe zorlandı.

Bu aşamalardan biri 16 Mart 1988 yılında Irak eski Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in talimatıyla, Halepçe’ye savaş uçaklarıyla düzenlenen kimyasal saldırı oldu. Bu saldırıda çoğu kadın ve çocuklardan oluşan 5 bini aşkın kişi hayatını kaybetti. Hiroşima ve Nagazaki'den sonra 20’nci yüzyılın en büyük kimyasal saldırısı olarak nitelendirilen bu saldırı, Halepçe Katliamı olarak tarihe geçti.

182 bin Kürt katledildi

Saddam Hüseyin’in yönetimindeki Baas hükümetinin, Kürt halkına yönelik sürdürdüğü Enfal Soykırımı'nın en kanlı olayı olan bu saldırı, sadece Halepçe'deki sivillerin değil, tüm Kürt halkının hafızasında derin izler bıraktı. Enfal süreci boyunca 182 bin Kürdün hayatını kaybettiği, 4 bin 500 köy ve 30 ilçe yerle bir edildiği belirtiliyor.

‘Bu acıyı unutmak mümkün değil’ 

Kürdistan Bölgesi Koya Şehit ve Enfal Mağdurları İşleri Müdürü Tafja Hama Saleh, Musenna kentindeki Enfal Katliamı ile sembolleşen Nuqrat al-Salman Cezaevi ve toplu mezarları ziyaret etti. Tafja Hama Saleh, "Beni en çok şaşırtan şey, üzerinde sadece dişler bulunan bir çocuk kafasının bulunmasıydı. Koya’daki Enfal kurbanlarının aileleri olarak her yıl bir ay boyunca Enfal olayını anıyoruz. Bu acıyı unutmak mümkün değil” dedi.

 Katledilip, toplu mezarlara gömüldüler 

Enfal Katliamı sırasında katledilenlerin çoğu, Saddam Hüseyin'in yönetimindeki Irak hükümetinin gerçekleştirdiği kitlesel infazlar ve kimyasal saldırılardan sonra, genellikle gizli ve toplu mezarlara gömüldü. Bu mezarlar, çoğu zaman halka kapalı alanlarda, çöllerde veya terkedilmiş bölgelerde bulunuyordu. Nuqrat al-Salman gibi, Enfal sürecinde Kürtlere yönelik kitlesel katliamların yaşandığı bölgelerde, katledilenlerin cenazeleri toplu olarak gömüldü. Özellikle güneydeki Samawah Valiliği çevresindeki çöller ve terkedilmiş alanlar, bu tür mezarların bulunduğu yerlerdir.

‘Nuqrat al-Salman’dan yakınlarımızın cenazelerini taşımak istiyoruz’ 

Tafja Hama Saleh, “Bu yıl, yakınlarımızın mezarlarını Samawah Valiliği'ndeki Nuqrat al-Salman toplu mezarlarından veya hiçbir yaşam belirtisinin olmadığı çöllerden taşımak istedik. Yakınlarımız, orada, diri ve ölü olarak gömülmüş durumdalar, onları asla unutmayacağız. Naqrat al-Salman’a üçüncü ziyaretim. Bu seferki ziyaretimiz öncekilerden farklıydı. Irak Şehitler Ajansı ile koordineli bir şekilde çalıştık ve şehit ailelerinin taleplerini iletmek için güçlü bir koordinasyon sağladık. Ayrıca, Toplu Mezarlar Otoritesi'nden cenazeleri ve belgeleri kurtarmasını ve Koya’da belgelendirmesini talep ettik" ifadelerinde bulundu.

 ‘O anları düşününce gözyaşlarımızı tutamıyoruz’

Tafja Hama Saleh, "Toplu mezarlarda bulunan cenazelerin tespit edilmesi ve kurbanların yakınlarının sevdiklerinin mezarlarını ziyaret edebilmeleri için cenazelerin bulundukları bölgelere geri gönderilmesi gerekiyor. Naqrat al-Salman çöllerinde gördüklerimizi anlatmak imkansız. Oraya giden herkes büyük bir şok yaşıyor. Bir annenin çocuğunun önünde vurulması veya tam tersi düşünüldüğünde kalbim acıyor. Ne yaparsanız yapın, kendinizi o kişilerin yerine koyduğunuzda gözyaşlarınızı tutamıyorsunuz" dedi. 

‘Siyasilerin ihmalkarlığı var’ 

Tafja Hama Saleh, mezarların bunca yıl sonra Federal Kürdistan’a taşınmamasıyla ilgili olarak, "Kürtler Kürdistan’ın kurtuluşundan sonra mümkün olan en kısa sürede bunu soykırım olarak kabul etmek için çalışmalıydı. Ancak ne yazık ki hala bazı konularda anlaşamıyorlar ve her biri kendi çıkarını düşünüyor. Yakınlarımızın cenazelerinin hala ailelerinden uzakta olması bu durumu önemli bir konu olarak ele almayan siyasi figürlerimizin ihmalkarlığı nedeniyledir" diye vurguladı.