Suriye Ulusal Parti Kadın Bürosu üyesi: Kadınlar güçlenerek kendilerini savunmalı
Suriye Ulusal Parti Kadın Bürosu üyesi Fatma Al-Ferc, Ortadoğu’daki savaşlar ve silahlı çatışmalardan en çok kadınlar ve çocukların zarar gördüğünü, buna karşı kadınların güçlenmesi ve kendilerini savunması gerektiğini söyledi.
DELAL RAMAZAN
Hesekê- Kadınlar, savaş ve çatışma ortamlarında daha fazla hak ihlaline maruz kalıyor ve erkek devlet şiddetini daha derinden yaşıyor. Erkeklere kıyasla daha fazla yoksullukla karşı karşıya kalan kadınlar, cinsiyet temelli şiddete de maruz kalıyor. Ayrıca savaşların getirdiği katliamlar, kadın hakları savunucularına yönelik saldırılar, mültecilik, yerinden edilme ve zorla göç ettirilme gibi etkilerle karşı karşıya kalıyor.
Savaş politikalarından en çok etkilenen kesimin kadınlar olduğunu vurgulayan Suriye Ulusal Parti Kadın Bürosu üyesi Fatma Al-Ferc, uluslararası yasaların kadınları korumadığını bu yüzden kadınların kendilerini koruyacak örgütlülüğü yaratmasının önemli olduğunu kaydetti.
‘Kadınlar her türlü şiddetle yüz yüze’
Kadınların savaş ve çatışmaların ortasında yaşadıklarını ve haklarını koruyan yasal düzenlemelerin yokluğunu vurgulayan Suriye Ulusal Parti Kadın Bürosu üyesi Fatma Al-Ferc şöyle konuştu: "Ortadoğu'da yıllardır süren savaşlar ve çatışmalar, özellikle Suriye, son olarak Gazze ve Lübnan gibi bölgelerde kadınları en fazla mağdur eden taraf oldu. Kadınlar, her türlü şiddet, katledilme, zorla evlendirme, kaçırılma, tutuklanma, tecavüz ve yoksulluk gibi büyük sıkıntılar yaşadılar. Ayrıca ailelerine bakmak ve onları desteklemek gibi büyük bir yükü omuzladılar."
Fatma Al-Ferc, kadınların savaşlar ve çatışmalar nedeniyle yaşadıkları acılara rağmen, haklarını koruyan güçlü yasaların bulunmadığını vurgulayarak, "Birleşmiş Milletler (BM), savaşlar sırasında kadınlar ve çocuklar için 1323 sayılı kararı çıkarmış olsa da bu karar sadece kağıt üzerinde kaldı ve uygulanmadı. Kadınlar ve çocuklar için koruma yasaları yok, bu yüzden kadınlar, en acımasız zulme, işkenceye ve eziyete maruz kalıyor" dedi.
‘Kadınlar ve çocuklar için koruyucu yasalar yok’
Fatma Al-Ferc, kadınlara yönelik şiddetin arttığı savaş bölgelerinde kadınların durumunun daha da kötüleşeceğine dikkat çekerek, "Kadınlar ve çocuklar için koruyucu yasaların olmaması, şiddeti daha da arttıracaktır" dedi.
‘Çocuk yaşta evlendirmeler arttı’
Kadınların eğitimden mahrum bırakılması ve erken yaşta evlilikler gibi sorunlara da değinen Fatma El-Ferc, savaşın etkisiyle, özellikle Suriye’de, çocuk yaşta evliliklerin arttığını belirtti. Fatma Al- Ferc, "Kız çocuklarının evlendirilmeleri yaygınlaştı. Ayrıca, kadınlar düşük ücretle çalışmaya zorlanarak istismar ediliyor ve şiddet, cinayet, tutuklama ve cinsel saldırıya uğruyorlar" dedi.
Fatma Al-Ferc, özellikle DAİŞ’in Kuzey ve Doğu Suriye bölgesindeki kimi bölgeleri işgal ettiği dönemde kadınların yaşadıkları zulme dikkat çekerek "DAİŞ, kadınlar üzerinde çok sert yasalar ve uygulamalar getirdi. Kadınlar, bu dönemde hem mağdur edildiler hem de köle gibi satıldılar. Aileler ve kadınlar büyük bir korku ve dehşet içindeydiler" diye belirtti.
İşgal altındaki bölgelerde kadınların durumu
“Kuzey ve Doğu Suriye’deki DAİŞ işgali altındaki bölgeler yeniden özgürleştirildiğinde kadınlar haklarını kazanmaya başladı” diyen Fatma Al- Ferc Türk devletinin işgal politikaları nedeniyle, işgal edilen bölgelerde yaşayan kadınların durumlarının yine tersine döndüğünün altını çizdi.
Fatma Al-Ferc, "Türk işgali altındaki Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî gibi bölgelerde kadınlar, cinayet, tehdit, tutuklama, tecavüz ve her türlü şiddetle karşı karşıya kaldılar. Bu durum, savaş ve çatışmaların ortasında kadınların haklarına dair herhangi bir korunma olmadığını açıkça gösteriyor" diye belirtti.
‘Sivil toplum örgütleri yetersiz kalıyor’
Fatma Al-Ferc, kadın cinayetlerine yönelik insan hakları ve sivil toplum örgütlerinin yetersiz kaldığını belirterek, şunları söyledi: "Suriye krizi başladığından bu yana, hiçbir insan hakları ya da yardım kuruluşu, kadınları şiddet, cinayet ve işkenceden koruyamadı. Halihazırda kadınları korumaya yönelik çok sayıda sözleşme ve yasa bulunmasına rağmen, bu durum değişmedi."
‘Kadınlar kendilerini savunmalı’
Fatma Al-Ferc, kadınlara çağrıda bulunarak, şiddet ve baskı karşısında direnmeleri gerektiğini söyledi. Kadınların kimliklerini güçlendirmesi gerektiğini kaydeden Fatma Al-Ferc, “Kadılar kendilerini savunmalı, kadınlar şiddet ve istismara uğrayan diğer kadınlara sahip çıkmalıdır. Bu şekilde, kadınlara yönelik katliamların önüne geçebiliriz ve haklarımızı savunabiliriz. Her türlü şiddete karşı durmalı ve erkek egemen, otoriter zihniyete karşı mücadele etmeliyiz" dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan kadınların yaşadıkları savaşlara ve sürekli saldırılara rağmen, yaşamın her alanında örgütlendiğini ve kadınların kendi ordusunu kurduğunu belirten Fatma Al-Ferc, "Kadınlar, tüm bu zorluklara rağmen örgütlenerek hem kendi hakları hem de tüm kadınlar için mücadele ediyorlar. Asla teslim olmamalı ve gücümüzle, kararlılığımızla varlığımızı kanıtlamalıyız" ifadelerini kullandı.