MEDİNE MAMEDOĞLU

Mêrdin- Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da 31 Mart’ta gerçekleşen yerel seçimlerde İstanbul'da "Kent Uzlaşısı" modeliyle kazanılan Esenyurt Belediyesi'nin ardından 4 Kasım'da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) kazandığı Mêrdin Büyükşehir Belediyesi, Elih (Batman) Belediyesi ve Riha’nın (Urfa) Xelfetî (Halfeti) ilçe Belediyesi’ne kayyım atandı.  Halkın kayyımlara karşı direnişi ise aralıksız devam ediyor.

Kayyımın bir gasp olduğunu ve sadece Kürt halkının değil, bütün halkların bunun karşısında olması gerektiğini belirten Hakların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve DEM Parti Erzîrom (Erzurum) Milletvekilli Meral Danış Beştaş, halkın iradesi için direnmekte kararlı olduklarını söyleyerek bu hukuksuz süreçle bir yere varılamayacağına işaret etti.

‘Halkların sessiz kalmaması lazım’

İktidarın kayyımlarla bir sonuç alamadığı son üç dönemdir ortada olmasına rağmen hala aynı yöntemin uygulandığını hatırlatan Meral Danış Beştaş, Kürt halkının 8 yıldır bu hukuksuzluk ve kayyım tehdidine rağmen iradesinden ödün vermediğinin altını çizdi. Üç dönemdir Kürt halkının iradesinin yasal bir zemini olmayan gerekçelerle kabul edilmeyip, yok sayıldığını aktaran Meral Danış Beştaş, “Kayyım, her zaman söylediğimiz gibi bir darbedir. Öyle bir darbe ki saat sabahın 5’inde kapıya onlarca kolluk giderek tebligat yapıyorlar. Tam bir gasp ve darbe yöntemi, kayyımı ayrıntılarını çokça konuşabiliriz ancak en önemli boyutu halkın iradesinin gasp edilmesi. Batı’da Esenyurt’ta da başlayan bir süreç var. Burada halkların iradesini reddeden bir akılla karşı karşıyayız. İradesi gasp edilsin edilmesin bütün yurttaşların buna karşı durması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Edirne’de yaşayan bir yurttaşın oyu geçerli, Mêrdîn’de yaşayan bir yurttaşın oyu geçersiz şeklinde bir ülke yönetimi ve demokratik yöntem söz konusu olamaz” diye belirtti. 

‘Hukuksuz süreç ‘terör’ bahanesiyle meşrulaştırılmak isteniyor’

Eşbaşkanların kesinleşmiş cezalarının olmamasına rağmen kayyımların atandığını ve bu hukuksuz sürecin propaganda ile meşrulaştırılmaya çalışıldığını belirten Meral Danış Beştaş, “Kürt halkı her zaman kendi iradesinin arkasında durarak, kayyıma rağmen belediye eşbaşkanlarını bir direniş hali ile seçti. Darbeye karşı direniş de kesintisiz bir şekilde sürüyor. Kayyımla beraber yandaş medyada eşbaşkanların dosyaları ya da “terör” lafları ile bu kayyımları meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Öyle bir durum söz konusu değil. Şu an yargı iktidarın elinde, yargıya istediğini yaptırabilen bir zeminde yaşıyoruz. Bir soruşturma başlatarak kayyım atamaya gerekçe hazırlıyorlar ve bununla da propaganda yapıyorlar. Üç kentte de bu şekilde hukuksuz bir uygulama ile halkın ve kadınların iradesi reddediliyor. Biz kayyımı asla kabul etmedik ve etmeyeceğiz buna karşı her alanda demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz.”

‘Bir elde kayyım, bir elde samimiyet olmaz’

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “el uzatma” ve “çözüm” söylemlerini değerlendiren Meral Danış Beştaş, “Bir elde kayyım bir elde samimiyet olmaz” sözleri ile yürütülen ikiyüzlü siyasete tepki gösterdi. Meral Danış Beştaş, konuşmasının devamında şunlara yer verdi:

“Bu diyalog süreci konusunda onların samimiyetini görmek istedik aslında. Bizler verilen eli tutan taraftayız. Fakat bir elde kayyım bir elde dostluk ve samimiyet çözüm iradesi birbirini desteklemez. Bu iradenin ve sürecin hakikaten samimi olması gerekiyor. Biz her zaman demokratik zeminde barışı ve çözümü savunan bir gelenekten geliyoruz. Biz barışı inşa edeceğiz ve barışı kurumsallaştıracağız. Türkiye’nin her yerinde bu çatışma ortamının halka ne zarar verdiğini herkese anlatmak temel görevimiz. İktidarın ve ortağına da şunu ifade etmek istiyoruz; çözüm iradesi varsa, barış iradesi varsa, halkın talepleri varsa bunun için adımlar atacaksınız. El ele verdiğimizde arkadan hançeri saplamayacaksınız ve iradeyi gasp etmeyeceksiniz.”