Kayıp yakınları: Muhyettin Taştekin’in faillerini açığa çıkarın
İHD ve kayıp yakınları 1993’te evinin bahçesinde katledilen imam Muhyettin Taştekin’in faillerinin açığa çıkarılması çağrısı yaptı.

Amed - İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şiarıyla düzenledikleri eylemin 860’ıncısını gerçekleştirdi. Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu parkında bir araya gelen İHD ve kayıp yakınları ellerinde gözaltında kaybettirilen ve faili meçhul cinayetlerle katledilenlerin fotoğraflarını taşıdı.
Eylemde, 5 Ağustos 1993 tarihinde, Mûş’un Anzar (Konutbekler) beldesinde evinin bahçesinde katledilen Muhyettin Taştekin’in failleri soruldu.
Muhyettin Taştekin’in hikayesi
Kayıp Komisyonu Üyesi Berfin Elçi katledilen Muhyettin Taştekin’in hikayesini okudu. Berfin Elçi, Muhyettin Taştekin’in oğlu Nihat Taştekin’in anlatımlarını şöyle aktardı: “Ailemiz Muş’un Konukbekler beldesinde ikamet etmektedir. 5 Ağustos 1993 günü saat 21.30 sularında, sivil kıyafetli, ellerinde telsiz ve uzun namlulu silahlar bulunan 5-6 kişilik bir grup köyümüze geldi. Bu grubun içindeki kişilerden biri evimize girerken, diğerleri kapımızın önünde bekledi. Eve giren kişi, babam olan 60 yaşındaki emekli imam Muhyettin Taştekin’i dışarı çıkardı ve evimizin bahçesine götürdü. Bu sırada, babam dışında hiç kimsenin dışarı çıkmasına izin verilmedi.”
‘Babamı sivil polisler takip ediyordu’
Berfin Elçi devamında Nihat Taştekin’in olaya dair aktardığı hikayeyi, “Babam evden çıkarıldıktan kısa bir süre sonra çok sayıda silah sesi duyduk. Silah sesleri kesildikten sonra dışarı çıktığımızda, babamın bahçede kanlar içinde yattığını ve silahlı grubun Jandarma Alay Komutanlığı yönüne doğru kaçtığını gördüm.
Evimiz ile Alay Komutanlığı arasındaki mesafe yaklaşık 800 metredir. Bu olaydan önce babamın sivil polisler tarafından takip edildiğini biliyorduk. Babam, çevremizde tanınan ve sözü geçen Kürt şahsiyetlerden biriydi” sözleriyle aktardı.
‘Yargı süreci işletilmedi’
Berfin Elçi, son olarak “1990 yılında Avrupa’ya gitmiş, orada demokratik Kürt siyasetinde aktif rol almıştı. Öldürülmeden kısa bir süre önce Almanya ve Fransa’ya seyahat etmişti. Köye döndükten yalnızca bir ay sonra infaz edildi. Babamın sivil polislerce takip edildiğine bizzat ben de tanıklık ettim. Babamın öldürülmesinden iki gün sonra TRT Televizyonu, olayın PKK tarafından gerçekleştirildiğini haber yaptı. Ancak daha sonra PKK, bu olayla ilgisinin bulunmadığını açıklamıştır. Babamın infazından sonra sağlıklı bir yargı süreci işletilmedi. Tüm ilgili mercilere başvurmamıza rağmen herhangi bir sonuç elde edemedik” dedi.
Açıklama yapılan oturma eylemi ile son buldu.