İstanbul- Cumartesi Anneleri/ İnsanları, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı'nda her hafta düzenledikleri eylemlerinin bin 62'ncisini gerçekleştirdi. Eyleme çok sayıda hak savunucu katılırken, basın metnini Gözaltında Kaybedilenler Komisyonu’ndan Sebla Arcan okudu.

Komisyondan beklentiler

Sebla Arcan, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’yle birlikte Meclis’te kurulan komisyona işaret ederek, “Türkiye’de ilk kez TBMM bünyesinde, silahsızlanma kararının ardından kurulan ve 5 Ağustos’ta ilk toplantısını yapacağı açıklanan, ancak henüz adı netleşmeyen Komisyon’un; göstermelik bir yapı değil, gerçek bir yüzleşme ve demokratikleşme sürecinin başlangıcı olmasını temenni ediyoruz. Komisyonun ilk toplantısında çalışma usul ve esasları ile temel prensipleri belirlenirken; tüm üyeleri adil ve hakkaniyetli davranmaya, kısır tartışmalardan uzak durarak toplumun barış, adalet ve demokrasi beklentilerini öncelemeye davet ediyoruz” dedi.

‘Her inkâr adaleti bir kez daha toprağa gömdü’

Türkiye’de devletin sürdürdüğü inkâr ve cezasızlık politikalarıyla faili meçhulleri görünmez kılmayı amaçladığını anımsatan Sebla Arcan, her gözaltında kaybedilen kişinin “bir devlet sırrına” dönüştürüldüğünü dile getirdi.  Sebla Arcan, “Her suskunluk, her inkâr, her zamanaşımı kararı; hakikati ve adaleti bir kez daha toprağa gömdü. Bizler, bu sessizliğe karşı her hafta aynı kararlılıkla hakikat ve adalet talebimizi dile getiriyoruz. 1062’inci haftamızda Murat Aslan için buradayız. 25 yaşındaki Murat Aslan’ın, 10 Haziran 1994 tarihinde Diyarbakır Yenişehir’de iki arkadaşıyla birlikte yürürken, tanık beyanlarına göre kendilerini polis olarak tanıtan, silahlı ve telsizli dört kişi tarafından Beyaz Toros’la kaçırıldı. Tüm kurumlara başvuran ailesi ondan bir daha haber alamadı. İnkar edilen gözaltı süreci, 10 yıl sonra JİTEM mensubu Abdülkadir Aygan’ın itirafları ile doğrulandı; Murat Aslan’ın başına gelenler gün yüzüne çıktı: Aslan’ın Silopi JİTEM İstihbarat Tim Komutanlığı’nda işkenceyle sorgulandığı, ardından Lice kırsalına götürülerek burada öldürüldüğü ve gömüldüğü ortaya çıktı. 19 Nisan 2004 tarihinde Aygan’ın itirafları doğrultusunda yapılan kazılarda, Adli Tıp Kurumu’nun Murat Aslan’a ait olduğunu tespit ettiği kemikler bulundu” diye konuştu.

‘Murat’ı kaybedenler hâlâ yargı önüne çıkarılmadı’

Gözaltında kaybettirilen tüm faili meçhuller için adalet arayışlarından vazgeçmeyeceklerini söyleyen Sebla Arcan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Murat Aslan'ı kaçıran, işkenceyle sorgulayan, infaz eden ve bedenini kaybedenler açığa çıktı; ancak tüm bunlar hukuki bir sonuç doğurmadı. Murat’ı kaybedenler hâlâ yargı önüne çıkarılmadı. Dosya, diğer pek çok kayıp dosyası gibi cezasızlığın karanlığında bekletiliyor.1062’inci haftamızda bir kez daha Devletin yetkili makamlarını, Murat Aslan dosyasındaki 31 yıllık cezasızlığa son vererek etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütmeye çağırıyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; Murat Aslan için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”

Adalet vurgusu

Basın açıklamasının ardından söz alan Murat Aslan’ın kardeşi Fatma Aslan, adalet mücadelesini kesintisiz yürüteceklerinin mesajını verdi.

Eylem Galatasaray Meydanı’na bırakılan karanfillerin ardından son buldu.