Tunus fabrikalarında kadın emeği: Uzun mesai, düşük ücret, keyfi işten çıkarma
Tunus’ta sanayi sektöründe çalışan kadınlar, uzun çalışma saatleri, düşük ücretler ve güvencesiz koşullar altında çalışıyor. Haklarını talep eden kadın işçiler ise keyfi işten çıkarmalar ve baskıyla karşı karşıya kalıyor.
İHLAS HAMRUNİ
Tunus- Tunus, derinleşen bir insan hakları kriziyle karşı karşıya. Kadın hakları aktivistlerine yönelik baskılar ve dernek faaliyetlerinin askıya alınması sürerken, sanayi sektöründe çalışan kadınların yaşadığı ağır koşullar ve hak ihlalleri gün yüzüne çıkıyor. Bu kadınlar, uzun çalışma saatleri, düşük ücretler ve güvencesiz koşullar altında çalışırken, temel haklarını talep ettiklerinde ise keyfi şekilde işten çıkarılıyor.
Keyfi olarak işten çıkarıldı
Sidi Bouzid’den 45 yaşındaki Mariem Bouallag, 2008 yılında iş bulma umuduyla başkent Tunus’a gitti. Memleketinde iş imkanlarının yok denecek kadar az olması, onu bu kararı almaya zorladı. Uzun süren iş arayışının ardından bir tekstil fabrikasında çalışmaya başladı. Ancak beş yıl boyunca yoğun bir tempoda çalışmasına rağmen, daha iyi çalışma koşulları ve kadın işçilerin haklarının güvence altına alınmasını talep ettiği için keyfi olarak işten çıkarıldı.
Gün ağırmadan mesai başlıyor
Mariem Bouallag, “Sidi Bouzid’de iş yoktu, geçim kaynağım yoktu. Bu yüzden Tunus’a geldim ama karşılaştıklarım beklediğimden çok daha zordu. Fabrikalarda uygulanan vardiya sistemi kadın işçiler üzerinde ciddi bir baskı yaratıyor. Sabah vardiyası için evden saat 04.00 ya da 05.00’da çıkmak zorunda kalıyorduk. İkinci vardiyada ise gece saat 23.00’da kadar eve dönemiyorduk. Tüm bu koşullara rağmen bize saygı gösterilmiyordu. Sürekli bağırılıyor, hasta olsak bile çalışmaya zorlanıyorduk” dedi.
Eğitim sürecinde de yalnız bırakıldıklarını ifade eden Mariem Bouallag, işi öğrenmenin tamamen kendi çabalarına kaldığını ifade ederek, “Kimse doğru yöntemi öğretmedi. Kademeli bir eğitim yoktu. Bildiğim her şeyi deneye deneye öğrendim. Fabrika hiçbir destek sağlamıyordu. Orada bir gelecek yoktu. Uzun saatler boyunca ağır koşullarda çalışmama rağmen aldığım ücret çok düşüktü. Hiçbir hak güvencesi olmadan çalıştırılıyoruz. Bu kadar baskı altında nasıl yaşanır, nasıl çalışılır, gerçekten anlamak zor” sözlerine dikkat çekti.
‘Kadın işçiler haklarını savunuyor’
Bazı yasal haklara aşina olduğu için yaşadıklarının hukuka aykırı olduğunu fark ettiğini söyleyen Mariem Bouallag, ücret artışı ve ikramiye talep ettikten sonra yönetimin bunu bir meydan okuma olarak gördüğünü anlattı. Buna rağmen geri adım atmadığını, kadın işçilerin haklarını savunmaya devam ettiğini belirten Mariem Bouallag, meslektaşlarıyla birlikte çalışma koşullarını gündeme getirmelerinin yönetimi daha da öfkelendirdiğini söyledi.
Mariem Bouallag, keyfi işten çıkarılmasını şu sözlerle anlattı: “Yazın aşırı sıcağında, kışın dondurucu soğuğunda gece vardiyalarında çalıştım. Beş yıl boyunca her şeye katlandım. Haklarımızı talep ettiğimizde ise hiçbir tazminat ödenmeden işten çıkarıldım. Bu beni derinden sarstı. İşten çıkarılmam ardından karara itiraz ettim ve sendikaya başvurmak isterim. Ancak fabrikada sendika bulunmadığını öğrendim. Bu durum yönetimle müzakere etmeyi neredeyse imkansız hale getirdi.”
‘Birçok işçi sessizce acı çekiyor, tek isteğim onurlu bir yaşam’
İşsiz kalan Mariem Bouallag, kira ve temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için dükkan asistanlığından fırıncılığa kadar birçok geçici işte çalışmak zorunda kaldı. Yaşadığı yorgunluk ve istikrarsızlığın ardından Sidi Bouzid’e dönerek küçük bir işletme kurmaya karar verdiğini söyleyen Mariem Bouallag, “Her iş yeri güvenli değildir. Birçok işçi sessizce acı çekiyor. Tek isteğim onurlu bir yaşam. Adalet ve onurdan başka bir şey istemedim. Çok şey kaybettim ama insanın adaletsizliğe karşı durması gerektiğini öğrendim” sözlerine dikkat çekti.
‘Fabrikalar eğitimli kadınları istemiyor’
İhsan Ben Mohamed ise, üniversite mezunu olmasına rağmen mesleğine uygun bir iş bulamadı. Geçimini sağlamak için Sousse ve Tunus’ta makarna, elektronik ve tekstil fabrikalarında çalışan 48 yaşındaki İhsan Ben Mohamed, eğitim durumunu gizlemek zorunda kaldığını anlattı. İhsan Ben Mohamed, “Sadece ortaokul mezunuyum diyordum. Fabrikalar eğitimli kadınları istemiyor, çünkü hak talep edeceklerinden korkuyorlar” açıklamasında bulundu.
Fabrikalarda özellikle kadınların daha ağır koşullarda çalıştırıldığını söyleyen İhsan Ben Mohamed, vardiya sisteminin kadınlar üzerinde yıpratıcı bir etkisi olduğunu ifade etti. İhsan Ben Mohamed, “Gece vardiyaları çok zor. Saatlerce ayakta duruyoruz. Aşırı sıcak ya da soğuk fark etmiyor. Dinlenme süreleri yarım saat ya da bir saatle sınırlı, sözleşmeler ise aylık ya da altı aylık olarak yenileniyor. Kalıcı istihdam neredeyse imkansız” şeklinde konuştu.
‘Tunus’ta kadın emeği ucuz’
İhsan Ben Mohamed, hak talep eden ya da sendikaya katılmaya çalışan kadınların kötü muameleye ve işten çıkarmaya maruz kaldığını vurgulayarak, “Kadınlara kalıcı kadro vermemek için bahaneler uyduruluyor. Ücretler çok düşük, emekle orantısız. Fabrikalardaki sömürünün temel nedeni ucuz iş gücü politikalarına bağlıyorum. Tunus’ta kadın emeği ucuz olduğu için fabrikalar hak ve sosyal koruma sağlamadan yatırımcıları çekebiliyor” diye belirtti.