Sudanlı Afraa Omda’nın sınırların ötesinde projesini yaratma yolculuğu

Sudanlı Afraa Omda’nın hikayesi, savaşın yarattığı yıkımın ortasında bile kadınların üretkenliğini ve gücünü nasıl ortaya koyabildiğinin somut bir örneği.

ASMAA FATHI 

Kahire- Sudan’da yaşanan çatışmanın ardından, mülteciler ve göçmenler için en büyük zorluk ailelerine sürdürülebilir bir gelir kaynağı sağlamaktı. Ülkedeki çöküş ekonomik anlamda herkesi etkiledi.  

El sanatları, kadınlar için hem ekonomik bağımsızlık hem de ailelerine katkı sağlamanın bir yolu olarak öne çıkıyor. Bu da birçok kadının, sivil toplum kuruluşlarının ve özellikle dijital pazarlama kanallarının desteğiyle bu alana yönelmesini sağladı. Afraa Omda, bu kadınlardan biri. Adını taşıyan el yapımı aksesuar markasıyla dikkat çeken Afraa Omda, projesine başlama hikayesini, karşılaştığı zorlukları ve mikro işletmelerin pazarlama engellerini nasıl aştığını anlattı.

‘Geçim yolum ellerim oldu’

“Yaklaşık bir buçuk yıl önce, Sudan’daki çatışmaların hemen ardından Mısır’a geldim” diyen Afraa Omda, hayata yeniden tutunma çabasında. Afraa Omda, “Vatanımdan ayrılmak zorunda kaldım ve her şeyimi geride bıraktım. Geçim kaynağı ararken, daha önce Sudan’da öğrenci iken ek gelir elde etmek için yaptığım takı tasarımına yeniden yöneldim” diye konuştu.  

Kendi markasını kurdu

Afraa Omda, değerli ve yarı değerli taşlar, boncuklar ve bakır gibi malzemelerle özgün aksesuar setleri ürettiğini anlatırken Mısır’a geldiğinde karşılaştığı çeşitlilik ve el sanatlarına verilen alanın onu cesaretlendirdiğini belirtti. Afraa Omda, “Kendi markamı kurdum. Ürünlerim sosyal medyada geniş bir kitleye ulaştı. Bazı bilinen markalarla iş birlikleri yaptım, ürünlerimi pazarlarda ve el sanatları etkinliklerinde sergileme fırsatı buldum” dedi.  

Mısır’daki ilk adımlarının kolay olmadığını ifade eden Afraa Omda, UNHCR’in sunduğu çeşitli eğitim kurslarla bakır işçiliğiyle tanıştı. Afraa Omda, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

“Daha önce bakırla çalışmamıştım ama Sudan ve Mısır’ın ortak kültürel mirasıyla çok uyumlu olduğunu gördüm. Aldığım eğitimle gelişmeye başladım. ‘Ay Bouba’ adını verdiğim setim çok beğenildi.”

Kültürünü yaşatmayı sorumluluk olarak görüyor

Afraa Omda, şimdi gümüş, ardından da altınla çalışmayı planlıyor. Tüm bu gelişmelere rağmen, pazarlama, kültürel farklılıklar ve hedef kitleye ulaşma gibi zorluklar da yaşıyor. Sudan kültürünü yaşatmanın kendisi için bir sorumluluk olduğunu ifade eden Afraa Omda, “Şu anda Sudan yeniden yapılanma sürecinde. Dönmeli miyiz, kalmalı mıyız sorusu hep aklımızda. Geleceğe dair endişeler var. Ancak bu karar kolektif değil, bireylere bağlı olarak değişecek” dedi. Afraa Omda’nın hikayesi, sadece bir kadının hayatta kalma ve üretme çabası değil; aynı zamanda kültürler arası geçişte yaratıcılığıyla yeni bir köprü kurma hikayesi olarak öne çıkıyor.