BAHARİN LEHİB

Baghlan- Afganistan ataerkil zihniyet ‘gelenek’ adı altında kadınları baskılamaya çalışırken, Taliban yönetimi ile bu zihniyet kurumlaşmış oldu. Kadınlar ve kız çocukları, aile içi şiddet, çocuk yaşta, erken ve zorla evlilikler,  Taliban tarafından tehdit, işkence ve gözaltına alınma sorunlarıyla karşı karşıya. Afganistan’ın özellikle de kırsal bölgelerinde kadınlar, erkeklerin kendileri için kurduğu ‘aşağılık hayata’ boyun eğdirilmeye çalışılıyor. Kadınların ise tek destekçisi çevresindeki kadınlar.

Çocuk yaşta evlilikten kadınların desteği ile kurtuldu

Baghlan vilayetine yaptığımız gezi sırasında aile içi şiddete maruz kalan 25 yaşındaki Sofiya Wahab ile tanıştık.  13 yaşında zorla evlendirilmek istenen Sofiya Wahab, annesi ve yengesi sayesinde çocuk yaşta evlendirilmekten kurtulduğunu anlattı. Sofiya yaşadıklarını şu sözlerle özetliyor:

"13 yaşına yeni girmiştim, annemin desteğiyle bin bir problemle 6’ncı sınıfa başladım. Babam ve ağabeyim beni babamdan daha yaşlı bir adama vermeye karar verdiler. Okuldan geldiğimde küçük kardeşim beni 2 eşi daha olan mollaya verdiklerini söyledi. Kızı benden büyüktü. Önce şaka sandım. Ona kızdım. Annemin durumdan haberi yoktu. Söylediklerimi duyunca şok oldu. Babam da onayladı. Annem ve ağabeyimin eşi bunu öğrenince kavga ettiler, ben sadece ağlıyordum. Babam ve ağabeyim dinlemediler ve kişinin dindar olduğunu ve iyi bir hayatım olacağını vurguladılar. Nişan törenini resmileştirmek için caminin mollası ve köyden bazı erkeklerin evimize geldiği gün, köyümüzdeki tüm çocukların da desteğiyle, kardeşimin eşi ve annem onları taş, sopa ve sıcak suyla karşıladılar. Ben de onların arasındaydım ve onların evimize girmesine izin vermedik. Bu durum camimizin mollası dahil tüm erkekleri kızdırdı ve o benimle evlenmeyi reddetti.”

‘Dünyanın en mutlu kızı olarak kendimi görüyorum’

Taliban’ın yönetime el koymasından önce bölgelerindeki okullarda öğretmenlik yapan Sofiya Wahab, “Bu hareketimiz caminin mollasıyla insanların, özellikle de kadınların alay etmesine neden oldu. Bir iki ay geçtikten sonra köyü terk etmek zorunda kaldım. Eğer annemin ve kardeşimin eşinin desteği olmasaydı, eminim ki diğer binlerce kadın gibi ben de sefil bir hayat yaşamak zorunda kalırdım. Ama artık kendimi dünyanın en mutlu kızı olarak görüyorum” dedi.

Kadınlardan birbirlerine destek olmalarını isteyen Sofiya Wahab, “Kadınlar erkek zihniyetine karşı hep birlikte savaşmalı ve hayatlarının cehenneme çevrilmesine izin vermemeli” mesajını verdi.