PELÎN NÛPELDA

Qamişlo- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Barış ve Demokratik Toplum çağrısı çerçevesinde gelişen süreç, Kürdistan'da, Ortadoğu'da ve dünyada yeni değişim ve dönüşümlerin önünü açtı.

Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Eşbaşkanı Remziye Mihemed, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Barış ve Demokratik Toplum çağrısını ve bunun bölge ve Ortadoğu'ya etkilerini anlattı.

Remziye Mihemed, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısının tarihi bir döneme denk geldiğini belirterek, "Kürt halkı olarak yeni bir sürece giriyoruz. Özellikle 52 yıllık mücadele ve Kürt halkının fedakarlıklarından sonra yeni bir süreç başlıyor. PKK üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdi. Artık Türk devletinin de somut ve pratik adımlar atması gerekiyor. Önemli olan şiddetin durması ve tüm tutsakların serbest bırakılmasıdır. Önder Apo bu çağrıyla asıl sorumluluğu üstlenmiştir ve bu süreç tek taraflı yürütülmemelidir" dedi.

'52 yıllık mücadele Kürt halkının varlığını ve haklarını korumak içindi'

Remziye Mihemed, Türk devletinin, sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin, tüm toplumun ve kadın örgütlerinin öncülük ettiği mevcut sürecin sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini belirterek, "Herkes öncülük etmeli ve tarihi görevini yerine getirmelidir. Daha büyük adımlar atılmalı ve süreç hızlandırılmalıdır. Barış yükünü herkesin taşıyamayacağı doğrudur, ancak güçlü ve kararlı olanlar öncülük edebilir. Ayrıca, Türk devleti ulusların haklarını tanır ve kabul ederse, demokratik bir ulus oluşacak ve dil, kültür sorunu ortadan kalkacaktır. Önder Apo'nun barış ve demokrasi çağrısı çok önemlidir. Bu nedenle sürecin başarıya ulaşması gerekmektedir. Kürt halkının yıllardır verdiği savaş, varlığını, davasını ve haklarını korumak içindi. Süreç ilerler ve silahlar susarsa barış olacaktır" diye belirtti.

'Önder Apo'nun projesi tüm halklar için'

Remziye Mihemed, Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrıda dikkat çektiği noktaların Rojava’da bir model olarak uygulandığını ifade etti. Remziye Mihemed, “Bu model, tüm uluslara ve halklara, otoriteye karşı kendilerini nasıl koruyacakları ve tüm bileşenlerin haklarıyla bir arada nasıl yaşayacakları konusunda örnek olabilir. Bugün tüm ulusların değerlerinin ve kültürlerinin nasıl korunduğunu, eş başkanlık sisteminin, Özerk Yönetim'in, kadın haklarının ve Özerk Yönetim sisteminde kadın yasalarının nasıl uygulandığını görüyoruz" şeklinde konuştu.

'Kadınlar olarak görevimizi pratikte yerine getirmeliyiz'

Remziye Mihemed, Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğü için mücadeleyi her zaman sürdüreceklerini belirterek, "Tüm kadınların sürece öncülük etmesi ve rollerini üstlenmesi gerekiyor. Barış çağrısıyla örgütsel görevimizi yerine getirmeliyiz. Her şeyden önce, Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar, Rojava Devrimi deneyimi olanlar, Ortadoğu ve dünya kadınları, Önder Apo'nun çağrısını benimsemeli ve rollerini ve misyonlarını yerine getirmelidir. Kadınlar olarak görevimizi pratikte tanımlamalı ve yerine getirmeliyiz. Güçlü bir dayanışma ve birlikle Önder Apo'nun projesini üstlenebilir ve gerçekleştirebiliriz" dedi.

'Ortadoğu halkları bu çağrıya kulak vermeli'

Remziye Mihemed sözlerini şöyle tamamladı: “Üçüncü Dünya Savaşı'nın sona ermesi ve Ortadoğu'da barışın sağlanması için tek çözüm, Önder Apo'nun barış ve demokratik toplum projesidir. Önder Apo daha önce de kendisine fırsat verilse bir haftada savaşı durduracağını söylemişti. Önder Apo'nun çabaları ve araştırmaları her zaman halkların korunması ve kalıcı bir çözüm için olmuştur. Barış ve demokratik toplum projesi, Ortadoğu bölgelerinde yaşanan savaşın önlenmesidir. Ortadoğu halkları, barış ve demokratik toplum çağrısını mümkün olduğunca sahiplenmelidir. Her halkın projeye ve tarihi çağrıya hakkı olduğu için, bu proje aracılığıyla korunacak ve mevcut krize bir çözüm bulunacaktır.”