Sanatçı Mahnaz Namdarî kınayla yaptığı figürler ile tabuları yıkıyor

Merîvanlı sanatçı Mahnaz Namdarî, Zerivar Gölü kıyısında yüz boyama ve kına tasarımıyla kadınlara ilham veriyor. Doğanın kalbinde kurduğu küçük atölyesiyle hem Kürt motiflerini yaşatıyor hem de kadınların sanat yoluyla özgürleşebileceğini kanıtlıyor.

ESRA AZÎZÎ

Merîvan- Güneş yavaşça Zerivar Gölü’nün üzerine doğarken, su yüzeyi binbir renkte ışıldıyor. Bu doğal güzelliğin kalbinde, Mahnaz Namdarî makyaj ve kına tasarımı sanatıyla tabuları yıkıyor; kadınları doğanın içinde üretmeye, yaratmaya ve kendilerini ifade etmeye davet ediyor.

Merîvanlı Mahnaz Namdarî, masasının başında duruyor; fırçalarını ve boyalarını özenle hazırlıyor. Birazdan çocukların yüzlerinde renkler canlanacak, kadınların ellerinde kına desenleri açacak. “Merîvan’da doğdum,” diyor Mahnaz ve şöyle devam ediyor: “Çocuk makyajı ve kına tasarımı yapıyorum. Bu işi öğrenmek için Tahran ve Merîvan’da eğitimler aldım. Eskiden burada böyle bir hizmet yoktu; doğum günleri ya da özel günlerde çocuklara makyaj yapmak bilinmiyordu. Büyük şehirlerde yaygındı ama burada yeniydi.”

Mahnaz dört yıldır Zerivar kıyısında çalışıyor. “Köyde bu işi yapan tek kadınım” diyen Mahnaz Namdarî, “Başta insanlar ne yaptığımı merak ediyordu, ama kısa sürede büyük ilgi gördü. Yaklaşık bir yıldır da kına desenleri yapıyorum. Dövme sanatını seviyorum ama kalıcı dövme insanı sıkabilir; kına ise geçici ve zarif, bu yüzden ona âşık oldum” diye belirtiyor.

Zerivar’da kadın olarak çalışmanın kolay olmadığını şu sözlerle dile getiriyor: “Her işin zorluğu var, ama kadın olmak bu ortamda özellikle cesaret istiyor. Yine de kararlılıkla devam ettim. Şimdi insanlar çok daha açık fikirli ve destekleyici.”

‘Kürt kültürüne ait motifler çok seviliyor’

Mahnaz, tasarladığı kına desenlerini gösterirken şöyle diyor: “Kürt kültürüne ait motifler kadınlar arasında çok seviliyor. Kına desenleri sadece süs değil, yaşam, sevgi ve direnişin sembolleri. Bu motifleri yeniden yorumlayarak kadınların hikâyelerini ellerine çiziyorum.”

Kadınların ilgisinden memnun olan Mahnaz, sanatını toplumsal bir değişim aracı olarak görüyor. Mahnaz Namdarî, “Burada çocukların yüzlerini boyamak, kadınların ellerine desenler çizmek sadece güzellik katmıyor; kadınların Zerivar’da çalışabileceğini, kazanç elde edebileceğini gösteriyor. Zerivar hem ekonomik hem sanatsal bir alan olabilir” diyor.

Kürt kadınları için yüzyıllardır bir gelenek olan kına, güzelliğin, sevincin ve kültürel kimliğin sembolü. Düğünlerde, bayramlarda ve özel günlerde kullanılan kına desenleri, kadınların yaşam öykülerini, aşklarını ve mücadelelerini anlatır. Bu sanat, hem bireysel bir ifade biçimi hem de kadınların kültürel kökleriyle bağlarını güçlendiren kolektif bir simgedir.

Mahnaz Namdarî, bu eski geleneği Zerivar’ın kıyısında yeniden canlandırarak, sadece güzellik yaratmıyor; aynı zamanda Kürt kadınlarının kültürel mirasını yaşatıyor ve onu yeni kuşaklara tanıtıyor.