Ötekileştirilmeye sanatla direnen Mabrouka’nın hikâyesi

Libya’da koyu tenli kadınlara yönelik ayrımcılığa rağmen Mabrouka Al-Zalawi, tiyatroya olan tutkusu ve kararlılığıyla öne çıkıyor. Sanat yolculuğunda karşılaştığı zorluklara rağmen, gençleri sanata teşvik etmeyi amaçlıyor.

İBTİSAM AXFİR

Bingazi- Afrika kıtasında yer almasına ve nüfusunun önemli bir bölümünü koyu tenli bireylerin oluşturmasına rağmen, Libya’da koyu tenli kadınlar yaşamın birçok alanında ayrımcılığa maruz kalıyor. Tiyatro ve oyunculuğa olan sevgisiyle tanınan Mabrouka Al-Zalawi, bu önyargılı yapıya rağmen sahneden çekilmeyi reddeden isimlerden biri. 25 yılı aşkın süredir, hem ten rengi hem de cinsiyeti nedeniyle ötekileştirilmeye çalışılsa da, Mabrouka Al-Zalawi, sanatını ifade etme mücadelesinden vazgeçmedi. Kadın sanatçılara hâlâ mesafeli yaklaşan bir toplumda, koyu tenli bir kadın olarak varlık göstermesi, Libya’da kültürel temsiliyet tartışmalarına önemli bir örnek oluşturuyor.

Tiyatroya olan ilgisini fark etti

Sanat camiasında “Abrika Al-Zalawi” adıyla tanınan Mabrouka Al-Zalawi, tiyatroya olan ilgisini aslında oğluna sanat sevgisi aşılamaya çalışırken keşfetti. Bingazi’deki Sanabel Çocuk Tiyatrosuna çocuğunu götürürken bu alanla tanışan Mabrouka Al-Zalawi, zamanla sahneye kendisi ilgi duymaya başladı. Çocuklarla çalışan bu tiyatro grubuna katılmak istediğini ifade etti ve kısa sürede ekibe dâhil oldu. Tiyatro yolculuğunun 1999 yılında başladığını belirten Mabrouka Al-Zalawi, Sanabel Tiyatrosu’nda uzun süre kalmadığını söylüyor. Sanatsal kariyerindeki ilk adımını ise “Adem ve Havva” oyununda makyaj sanatçısı olarak attı. Ancak oyun, sahnelendiği yerin fazla rağbet görmemesi nedeniyle sadece on gün oynanabildi ve ardından gösterime ara verildi.

Sanat aracılığıyla bağ kuruyor

Sanabel Çocuk Tiyatrosu’ndaki kısa deneyiminin ardından Mabrouka Al-Zalawi, 2000 yılında halk tiyatrosuna geçiş yaptı. Bu süreçte dönemin tiyatro yönetmenine başvurarak sahneye çıkmak istediğini iletti. İlk çıkışını ise “Hariya El-Asabiyye” adlı oyunda, bir grup sanatçıyla birlikte oldukça küçük bir sahnede rol alarak yaptı. Kendi ifadesiyle bu rol, ne kadar mütevazı olsa da onun için büyük bir mutluluk kaynağıydı. Sanat dünyasına adım attığı dönemde birçok zorlukla karşılaştığını anlatan Mabrouka Al-Zalawi, özellikle ailesinin bu alana girmesine karşı çıktığını söyleyerek, “Ailem, özellikle de yeni boşanmış olmam ve bir oğlum ile iki kızımın olması nedeniyle tiyatroyla ilgilenmemi istemedi. Ama ben kararlıydım. Bu alanda ilerleyip insanlarla bağlantı kurabileceğimi kendime kanıtlamak istedim” diyor.

‘Doğru yolda olduğumu hissediyorum’

Kamuoyunun ikinci sınıf sanatçılara bakışını anlatan Mabrouka Al-Zalawi, “Bazı dönemlerde sahnelerde ya da dizilerde görünmeyince takipçilerim, ‘Yeni bir projede yer alacak mısın?’ diye soruyordu. O zamanlar ne kadar utandığımı ne kadar mahcup hissettiğimi anlatamam. Çünkü bazı yönetmenler beni dışlamıştı, bu yüzden katıldığım işler azalmıştı. Bunu izleyicilere açıklamakta zorlanıyordum. Onlara genellikle derslerimle meşgul olduğumu ve bu yüzden oyunculuktan biraz uzak kaldığımı söylüyordum. Aslında bu bir savunmaydı. Ama sonra geri döndüm. ‘Hadrazi’ dizisinin birkaç sezonunda yer aldım ve bu bana yeniden güç verdi. Yine de en çok tiyatroyu seviyorum. Çünkü tiyatro canlı, seyirciyle göz göze olduğun bir alan. O anda sahnede olmak, o anı birlikte yaşamak benim için televizyondan çok daha değerli. Hâlâ beni arayan, projelerinde görmek isteyen yönetmenler var ve bu, doğru yolda olduğumu hissettiriyor” diye belirtiyor.

Sanatla yeni bakış açısı kazandı

Mabrouka Al-Zalawi, sözlerine, derslerini, sanata olan tutkusunu ve artık büyümüş olan çocuklarını nasıl dengelediğini anlatarak devam ediyor. Çoğu zaman derslerinden çok sanata öncelik verdiğini söyleyen Mabrouka Al-Zalawi, bu nedenle üniversite kaydını bir süreliğine dondurduğunu, ancak sanat kariyerinde belli bir noktaya geldikten sonra eğitime geri döndüğünü belirtiyor. Bingazi Üniversitesi Medya Fakültesi’nde tiyatro ve sinema eğitimi almayı seçen Mabrouka Al-Zalawi, bu akademik yolculuğun kendisine yalnızca bir derece kazandırmakla kalmadığını, aynı zamanda yeni bakış açıları sunduğunu ifade ediyor.

Mabrouka Al-Zalawi, mezuniyetinin ardından yönetmenlik alanına yönelmeyi planladığını, bu hedefe ulaşmak için de üniversiteye geri dönmenin önemli bir adım olduğunu belirterek, “Gelecekte devlet ve özel okulları ziyaret ederek çocukları ve gençleri sanata teşvik etmek istiyorum. Çünkü bir çocuğun erken yaşta sanatla tanışmasının, onun hayatında kalıcı ve olumlu etkiler bırakacağına yürekten inanıyorum” diye kaydediyor.

Yurt içi ve yurt dışı deneyimlerinden bahseden Mabrouka Al-Zalawi, El Beyda şehrinde sahnelenen “Ahmeeda’nın Uluslararası Ordusu” adlı tiyatro oyununa katıldığını ancak değerlendirmeye alınmadığını aktarıyor. Ayrıca Bingazi’de düzenlenen yaz festivalinde gösterilen “Bahi Haki” adlı oyunda da rol aldığını belirtiyor. Mabrouka Al-Zalawi, henüz yabancı festivallere katılma fırsatı bulamadığını ifade ediyor.

Libya’da genç kadınların sanata olan ilgisinin artırılması gerektiğini vurgulayan Mabrouka Al-Zalawi, gençlerin tiyatroya yönelmesinde ebeveynlerin önemli bir rolü olduğunu da belirtiyor. Konuşmasının sonunda, büyük bir potansiyele sahip olmasına rağmen henüz küçük sahnelerde kendini gösterebildiğini, ancak yönetmenlerin dikkatini çekmeyi umduğunu dile getiriyor. Ayrıca, Libya genelindeki tiyatrolar arasında rol ve katılım alışverişinin yapıldığını da sözlerine ekliyor.