AYM’den emsal karar: Yasaların etkin uygulanması için mücadeleyi büyütmek gerek

Amed’de 2021 yılında şiddet gördüğü evli olduğu erkek hakkında ‘tedbir talebi’ reddedilen kadının avukatlarının AYM’ye yaptığı baş vuruda emsal bir karar çıktı. Avukat Çiğdem Sevimli, “Yasaların etkin uygulanması için mücadeleyi büyütmek gerek” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU 

Amed- İstanbul sözleşmesinin fes edilmesi ile beraber tedbir kararlarının çok az uygulandığı ülkede Mart ayında 25 kadın katledilirken, 21 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesi (AYM) emsal olarak bir karar verdi. Amed’de şiddet gören ve ölüm tehditleri alan bir kadına yerel mahkeme “şiddet görme ihtimalinin ispatlanamadığı” gerekçesiyle tedbir kararı vermedi. Verilen karar AYM’ye taşınırken, AYM dosyada ihlal olduğu yönünde karar verdi. Dosyanın avukatı Çiğdem Sevimli karar hakkında, “Geç kalınan emsal bir karar” yorumunda bulundu. 

Dosyada belirtilen şiddet olayı 2021 yılında Amed’de yaşandı. Bir kadın boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından hem fiziki hem de sözlü şiddete maruz bırakıldı. Ölümle tehdit edilen kadın yaşanan olaya karşı adli yardıma başvurdu. Konuyla ilgilenen avukatlar yaşanan tehditler ve şiddet karşısında mahkemeye başvuruda bulunarak, 6284 sayılı kanun uyarınca 120 günlük süreyle polis korumalı tedbir kararı çıkarttı. Bu tedbir sürecinde de tehditler devam ederken, kararın sona ermesi ile beraber avukatlar tedbir kararının uzatılmasını talep etti. 

Mahkeme erkek şiddetini ‘ihtimal’ gördü tedbir kararı vermedi

Kadının şiddet gördüğüne dair raporun bulunduğu dosyada avukatların yeni tedbir talepleri Diyarbakır 2’nci Aile Mahkemesi, “şiddete ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, uygulanan şiddetin veya şiddete uğrama ihtimalinin yaklaşık olarak ispatlanamadığı, bu nedenle önleyici tedbir uygulanamayacağı gerekçesiyle” avukatların talebini reddetti. Avukatlar konuya dair Diyarbakır 3’ncü Aile Mahkemesine itirazda bulundu. Mahkeme, “Yaklaşık ispata yarayacak bilgi ve belge sunulmadığı, uzaklaştırma sürecinde devam ettiği iddia olunan olaylar bakımından tedbirin ihlaline yönelik talepte bulunulabileceği gerekçesiyle” avukatların itirazını reddetti. 

AYM 6284’e dikkat çekerek ihlal kararı verdi!

Taleplerin reddedildiği süre içerisinde kadının tehdit edilmeye devam ettiği öğrenilirken, avukatlar tedbir için aldıkları ret kararlarını AYM’ye taşıdı. Başvurularında 6284’e dikkat çeken avukatlar, tedbir için delil aranmadığı bilgisine de dikkat çekti. Avukatların başvurusundan 3 yıl sonra AYM dosya hakkında ihlal kararı verdi. Mahkemelerin verdiği ret kararlarını hukuka uygun bulmayan AYM, 6284 sayılı kanunun da usulünce uygulanması gerektiğine kanaat getirdi.  Mahkemenin özellikle 6284 sayılı kanunda belirttiği durumu yıllardır her alanda vurguladıklarını söyleyen Avukat Çiğdem Sevimli, uzun bir süredir Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadelede yasaların olduğunu ancak etkili uygulanmadığını söyledi. 

‘Karar birçok dosyada emsal gösterilebilir’

Verilen kararın tedbir talepleri noktasında emsal bir karar olduğuna dikkat çeken Çiğdem Sevimli, “Verilen karar, İstanbul sözleşmesi sonrası mahkemelerin kadına yönelik şiddet dosyalarında pasif davranmasının aleyhe takdir yetkisi kullanmasını ihlal olarak nitelendiren bir perspektif sunan bir karar. Bu yönüyle birçok dosyada emsal olarak gösterilebilir ve uygulanabilir. Kararı başka bir yönüyle ele almak gerekirse de, anayasa mahkemesi başvurucunun koruma tedbir talebini yeniden değerlendirmesi için kararı ilk derece mahkemesine gönderdi. 2021 yılında yapılan ve koruma ihtiyacı duyulan bir durumda bu kadar zaman sonra yeniden değerlendirme için gönderilmesi müvekkil yönünden artık işlevsiz bir karar. Çünkü müvekkilin boşanma dosyası sonuçlandı ve müvekkil maalesef devam eden sözlü saldırılar nedeniyle çocukları ile başka bir ile taşındı. Bu sebeple karar başka dosyalar için emsal niteliğinde olsa da müvekkil yönünden işlevsiz bir durumda” dedi. 

‘Mücadeleyi büyütmek gerek’

Kadına şiddet ve kadın cinayetlerinde kadının beyanının esas alınması gerektiğini belirten Çiğdem Sevimli, bu noktada bütün mekanizmaların eksiksiz bir şekilde uygulanması gerektiğine dikkat çekti. Çiğdem Sevimli son olarak şu sözlere yer verdi: “Bu karar, Türkiye'de artan kadına yönelik şiddette rağmen mahkemelerin kadınların beyanlarına ısrarla şüpheli yaklaşması, şiddet sistematik bir hal alsa bile ilgili birimlerin pasif ve erkek bakış açısıyla yani erkeğin şiddet eylemleri yerine kadınların mağduriyetlerini sorgulayan tavırlarına ilişkin de bir perspektif sunabilir. Kadına yönelik şiddet güncel olarak Türkiye'de her gün artmakta, cins kırım boyutuna ulaşmak üzeredir. Biz hak savunucularına düşen ise özellikle yasaların etkin uygulanması için bütün mekanizmaları zorlamak, bütüne odaklanarak mücadeleyi büyütmektir.”