“Leydi Sapiens”: Yazılı tarih öncesi kadınlara dair ezberleri bozuyor 

Avrasya’nın farklı bölgelerinde 45 bin yıl öncesine tarihlenen “Venüs heykelcikleri”, kadınlara dair yeni soruların kapısını araladı. Bu izlerden yola çıkan “Leydi Sapiens” kitabı, insanlığın kökenine dair ezberleri bozuyor. 

Haber Merkezi- Avrasya’nın farklı bölgelerinde, 45 bin yıl öncesine tarihlenen, iri vücutlu ve yüzü olmayan nadir kadın heykelcikleri keşfedildi. “Venüs heykelcikleri” olarak bilinen bu figürler, yazılı tarih öncesi kadınlara dair yeni soruların kapısını aralıyor: Bu eserlere ilham veren kadınlar gerçekte nasıldı? 

Yaklaşık 150 yıl boyunca araştırmacılar, yazılı tarih öncesi kadınların günlük yaşamına ilişkin arkeolojik kanıtlar sunmadı ve onların toplumsal rollerini görmezden geldi. Bilim çevrelerinde uzun yıllar boyunca “avcı erkek, evde kalan kadın” klişesi hâkim oldu. Erkeklerin avlanan, keşfeden ve yaratan; kadınların ise yalnızca çocuk yetiştiren ve ev işlerinden sorumlu olduğu varsayıldı. Ancak son 15 yılda bu anlayış sarsılmaya başladı. Yeni nesil araştırmacılar, gelişen kazı teknikleri ve çığır açan analizlerle görünmez kılınmış kadınları yeniden görünür hale getirdi. Bu bulgular, yazılı tarih öncesi kadınların toplumda saygın, yaşam kurucu, etkin ve vazgeçilmez bir konuma sahip olduğunu ortaya koyuyor. 

Kalıplar ters yüz edildi

Jennifer Kemer, Erle Pincas ve Thomas Cirotteau’nun kaleme aldığı “Leydi Sapiens”, bu yeni araştırmaların ışığında yazılı tarih öncesi dönemde kadınların toplumu oluşturmadaki rolünü yeniden gün yüzüne çıkarıyor. Belgesel türünde yazılan kitap, tarih boyunca süregelen bilimsel kalıpları ters yüz ederek, kadınların insanlık tarihindeki belirleyici rolünü vurguluyor. Yazarlar, arkeolojik bulgular ve güncel çalışmalarla destekledikleri eserlerinde, kadınların yalnızca toplumun bir parçası değil, aynı zamanda yaşamın, toplumsallığın kurucuları olduğunu kanıtlıyor. “Leydi Sapiens”, insanlığın kökenine dair ezberleri bozan, yazılı tarih öncesi kadının etkisini ve saygınlığını yeniden tanımlayan çarpıcı bir çalışma olarak öne çıkıyor.