Filistin feminist hareketinin sembolü: Azza Qassem

Filistin toplumunda etkili olan ve önemli feminist figürlerden biri olarak anılan Azza Qassem, cinsiyet eşitliği için çalıştı.

NAGHAM KARACA

Gazze - Hayatın her alanında topluma çok şey katmış, kadınların hak ve görevleri konusunda bilinçlenmesine ve yeteneklerinin geliştirilmesine katkıda bulunan pek çok feminist şahsiyet bulunmaktadır. Azza Ezzat Qassem, Filistin toplumunda etkili olan ve önemli feminist figürlerden biri olarak anılıyor.

Kadın haklarının öncü bir savunucusu olan Azza Qassem,1962'de doğdu. Kuzey Gazze Şeridi'ndeki Beit Hanoun bölgesinde yaşadı ve Filistinli bir ailede büyüdü. Gazze'deki "İsrail işgali" uygulamalarının ardından babasını kaybetti. Orta öğrenimini Al-Zahraa Okulu'nda tamamladı. 1980 yılında ise Batı Şeria'da Birzeit Üniversitesi'nde okudu. Sosyoloji alanında yüksek lisans ve doktora derecelerini Mısır Arap Cumhuriyeti'nden aldı.

Ev hapsine alındı

Azza Qassem, partizan kadın hareketlerinin en önemli kurucularından biri olarak kabul edildi. Mücadelenin ilk saflarında yer aldığı için 1987 yılındaki ilk intifadada tutuklandı. Militan çalışmaları dolayısıyla zorunlu ikamet hapsine alındı.

Feminist aktivizm çalışmaları için 1995 yılında Mashreqiyat Vakfı'nı kurdu. Kadınlar ve özellikle de genç kadınlar arasında hakları ve sorunları hakkında farkındalık oluşturmaya çalışırken özellikle kadınlar da bir mücadele kültürü oluşturmaya ve vatanseverlik kavramlarını teşvik etmeye katkıda bulundu.  Azza Qassem, vatanseverlik kavramı olmayan bir toplumda özgür kadının da olamayacağını savundu. Toplumsal değişimin kapsamlı olmasına inandı ve değişimin her şeyden önce toplum üzerinde başlatılması gerektiğini söyledi. Azza Qassem, 2006 yılında kuşatma sonrasında Beyt Hanun'da bulunan evini terk etmek zorunda bırakıldı. İki çocuğunu da bırakmak zorunda kaldı ve bundan sonra çok fazla zorluğa katlanmak zorundaydı.

“O çok farklı bir modeldi”

Azza Qassem'in arkadaşı Mona Khader ajansımıza şunları söyledi: “Azza, feminizmin anlamını bilen az sayıdaki feministten biri. Azza bize kadın olarak nasıl farklı düşünebileceğimizi ve kendimizi nasıl değiştirebileceğimizi öğretti. O çok farklı bir modeldi. Üniversite eğitimimi bitirdiğimde cinsiyet konusunda birçok eğitim aldım ama Azza ile birlikte olana kadar bunun önemini görememiştim. Sanki farklı kadın tiplerinden bahsediyor gibiydi. Ana odak noktası, yetenekler uygun şekilde yatırılırsa hepimizin etkili olabileceğiydi. Bunu her zaman vurguladı.”