‘Yemenli kız çocukların yüzde 19'u kadın sünnetine maruz kalıyor’
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, Yemen'de özellikle ülkenin güney ve batısındaki kıyı bölgelerinde kız çocuklarının yaklaşık yüzde 19'unun kadın sünnetine maruz kaldığını açıklayarak, yetkililerin harekete geçmelerini istedi.
Yemen- "Kadın Genital Mutilasyonu" terimi Burkina-Faso'da 1991 yılında düzenlenen Kadın ve Çocuk Sağlığını Etkileyen Geleneksel Uygulamalar Konulu Afrika Arası Komite Bölgesel Konferansı'nda kabul edildi. Kadın Genital Mutilasyon (FGM), tıbbi olmayan nedenlerle kadın genital organlarının kesilmesi ve kız çocukların cinsel organlarının kalıcı olarak yok edilmesini içeren çeşitli prosedürlere verilen toplu terimdir. Özellikle ergenlik çağındaki kız çocuklarını ve yeni doğanları etkileyen kadın sünneti (FGM), insan haklarının ciddi bir ihlali ve kadınlara yönelik ağır bir şiddet biçimi olmasına rağmen birçok ülkede hâlâ yaygın olarak uygulanıyor.
Kadın sünneti yaygın olarak sürüyor
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu UNFPA, dün bir rapor açıklayarak Yemen'de kadın sünnetinin uygulanmaya devam ettiğini, özellikle bu uygulamanın ülkenin kıyı kesimlerinde ve güneybatısında yaygın olduğunu vurgulayarak, kız çocuklarının yaklaşık yüzde 19'unun bu işleme tabi tutulduğunu kaydetti.
Raporda, 15-49 yaş aralığındaki her 5 kadından birinin, çoğunlukla geleneksel uygulayıcılar tarafından uygulanan kadın sünnetine maruz kaldığı belirtilirken, Yemen'de yıllardır süren çatışmalar ve bunun sonucunda sağlık hizmetlerinin zayıflaması nedeniyle bu uygulamadan kaynaklanan ciddi komplikasyon risklerinin daha da arttığı uyarısı yapıldı.
Baskı çağrısı
Kadın sünnetinin Yemen'de köklü bir uygulama olduğunu ve yıkıcı fiziksel ve psikolojik etkilerine rağmen devam ettiği belirtilen raporda, bu uygulamanın devam etmesinin sosyal normlar, toplumsal baskılar, toplumdan dışlanma korkusu, bunu yasaklayan katı yasal düzenlemelerin olmaması ve sağlık, sosyal ve psikolojik risklerinin farkında olunmaması gibi nedenlerden kaynaklandığı kaydedildi. Yemen'de kadın sünnetine karşı mücadelenin henüz bitmediği vurgulanan raporda, sahada çalışan destek ağlarının oluşturulması, mağdurların seslerinin güçlendirilmesi ve en savunmasız grupları korumak için ulusal politikalarda değişiklik yapılması yönünde baskı yapılması çağrısı yapıldı.
‘Harekete geçmenin zamanı geldi’
Bu zararlı uygulamaya son verilmesi ve Yemen'deki kız çocuklarının geleceğinin korunması çağrısında da bulunulan raporda, hiçbir kız çocuğunun bu zararlı ve çağdışı gelenek yüzünden sessizce acı çekmemesi ve hiçbir annenin çocuğunu kaybetmenin acısını yaşamaması gerektiği kaydedildi. Raporda son olarak, bu döngüyü kırmanın, sessiz çığlıkları dinlemenin ve Yemen'deki kız çocuklarının haklarını ve refahını korumak için harekete geçmenin zamanının geldiğinin altı çizildi.