Til Temir Halk Belediyesi su krizine karşı projeler geliştiriyor
Türk devleti 2019 yılında Serêkanîyê’yi işgal etmesiyle bölgeye su sağlayan Elok İstasyonu’nun suyunu keserek, bir soykırım politikası uyguluyor. Buna karşı Til Temir Halk Belediyesi, kısıtlı imkanlarla, yeni projelerle halka su ulaştırmaya çalışıyor.
SORGUL ŞÊXO
Hesekê – Kuzey ve Doğu Suriye’de Cizîr Kantonu'nunda bulunan Elok Su İstasyonu Serêkanîyê, Til Temir ve Heseke şehirlerine su sağlıyor. Türk devletinin 2019 yılında Serêkanîyê’yi işgal etmesiyle istasyon 3 milyondan fazla kişiye su sağlarken kesildi. Yurttaşlar içme suyu sıkıntısı yaşıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizîr Kantonu'na bağlı Til Temir kenti Halk Belediyesi, Efrin, Serêkanîyê’den gelen 3 bin göçmen ile Zirgan, Til Temir ve Kızwan Dağı köylüleri için alternatif yollarla içme suyu temin ediyor. 94 tanker su Kizwan Dağı boyunca yaşayan komünlere, sınırdaki ateş hattındaki köylere su sağlıyor. Konuyla ilgili olarak Til Temir Halk Belediyesi Su Dairesi Müdürü Hemdiya Hisên ajansımıza konuştu.
‘Su temini konusunda alternatif çözümler üretmeye başladık’
Til Temir'deki su kaynaklarının kesilip kurutulduğunu belirten Hemdiya Hisên, "Til Temir'in ana içme suyu eskiden beri Xabur Nehri’nden sağlanıyordu. 20 yıl önce halkın tuzlu su kuyuları vardı. 19 Temmuz 2012 Devrimi'nin başlamasıyla birlikte Elok İstasyonu’ndan halkın su ihtiyacı sağlandı. Ancak Türk devleti istasyondan halka gelen suyu kesti. Su temini konusunda alternatif yollar ve çözümler üretmeye başladık. Xabur hattında bulunan 30 köye kuyulardan ve nehirden sağlanan su teminiyle halka ve göçmenlere düşük fiyata satılıyor” diye belirtti.
‘Değişen iklimle birlikte kuraklık artıyor’
Hemdiya Hisên, halka su kuyularının açılması için ruhsat verdiklerini ifade ederek, "Suyun tuzlu olduğu doğru ama alternatif olarak tuzlu su kuyusu açma ruhsatı da veriyorlar. Bu yıl sadece Til Temir ve kırsal bölgelerde 49 kuyu kazılıp hizmete açıldı. Kuyu suyu projesi geçici olup, sürecin ihtiyaçlarına göre açılıyor. Dolayısıyla sadece önümüzdeki 3 yıl boyunca su sağlayabiliyoruz. Değişen iklimle birlikte kuraklık artıyor ve yeraltı suları azalıyor. Ekoloji alanına şehirdeki ağaçların kurumaması, oksijen vermesi ve mevcut sıcaklığın düşmesi için su temin ettik. Şehrin güzelliği her zaman canlı olacak” şeklinde konuştu.
‘Tuzlu su kuyularını açamıyoruz’
Geçici çözümlerden ziyade uzun vadeli çözümlerin uygulanması gerektiğini aktaran Hemdiya Hisên, sözlerinin devamında, "İçinde bulunduğumuz koşullara bakıldığında su temini konusunda uzun süreli bir hizmet veremeyeceğiz. Uzun vadeli çözümler ve daha güçlü alternatifler için Elok İstasyonu’nun suyunun akışının sağlanması ve su kuyularının kazılması gerekiyor. Halkın öneri ve şikayetlerini alıyoruz ancak her eve ulaşacak şekilde tuzlu su kuyularını açamıyoruz. Birinci nedeni bu suların çok fazla tuz içermesi, kullanıldığında tuz yüzeye çıkıyor. Bir diğeri ise tuzlu kuyu sularının çocuklar tarafından yanlışlıkla içilmesi durumunda sağlıklarının etkilenmesidir. Bu projeyi araştıran ve inceleyen biyologlar, bunun başarılı bir proje olmadığını, maddi ve sağlık açısından birçok zararı olduğunu tespit ettiler” dedi.
‘İnsani yardım kuruluşları görevlerini yerine getirsin’
Son olarak insani yardım kuruluşlarına çağrıda bulunan Hemdiya Hisên, "Şehre 5 km uzaklıkta tatlı suyu olan bir köy var. Elok İstasyonu ile ilgili sorunlar çözülene kadar önümüzdeki birkaç yıl içinde bu krizi telafi edebilmek için çalışıyoruz. İki su kuyusunu açıp Til Temir su şebekelerine bağlamamız gerekiyor. Suyu haftada 2 gün yaburada yaşayan halka ulaşacak şekilde planlayacağız. İnsan hakları kurum ve kuruluşların su krizini atlatmamız için görevlerini yerine getirmelerini istiyoruz. Su krizi, halk ve göçmenler üzerinde büyük bir etki yaratıyor, bu sorunu aşmamız gerekiyor” diye kaydetti.