Süveyda’da kanser hastaları için zaman tükeniyor

Cihatçı Heyet Tahrir el-Şam’ın 13 Temmuz’dan beri uyguladığı abluka, Süveyda’daki 1500’den fazla kanser hastasını ilaçsız bıraktı. Doktor ve hastalar uluslararası topluma, “Hastaların beklemeye zamanı yok” diyerek, acil müdahale çağrısı yaptı.

ROCHELLE JUNİOR

Süveyda- Suriye’nin Süveyda kenti, 13 Temmuz’dan bu yana uygulanan ağır abluka altında yaşam mücadelesi veriyor. Bu kuşatma, sağlıklı ile hasta, çocuk ile yaşlı arasında hiçbir ayrım yapmıyor; hatta kanser hastaları bile bu çemberin içinde.

13 Temmuz’dan bu yana cihatçı Heyet Tahrir el-Şam’a bağlı silahlı grupların uyguladığı abluka, şehirdeki yaşamı felç etti. Bu gruplar, sivillere karşı işledikleri vahşi suçlar, katliamlar, yağmalar, kaçırmalar ve yıkım ile gündeme gelmişti.

Abluka nedeniyle Süveyda’dan Şam’daki El-Biruni Hastanesi’ne yapılan hasta nakilleri tamamen durdu. Oysa bu hastane, Süveyda’dan gelen 1500’den fazla kanser hastası için adeta bir yaşam damarıydı. Kentte daha önce tedavi gören eski hastalar da şu anda ilaçsız ve tedavisiz kaldı.

Kanser hastaları için zaman çok değerliyken, şu anda kadın, çocuk, genç demeden tüm hastalar yolların kapalı, ilaçların yok olduğu bir ortamda kaderlerine terk edilmiş durumda. Bir zamanlar umut olan kemoterapi dozları, artık ulaşılması imkânsız bir hayale dönüştü.

Uzmanlardan acil yardım çağrısı

Onkoloji uzmanı Itab Ganem, felaketi önlemek için defalarca çağrı yaptıklarını belirterek, “Şu anda Süveyda’dayız ve hematoloji bölümünde kan kanseri tedavisi yapıyoruz, kemoterapi veriyoruz. Süveyda, Suriye’de kanser vakalarının en çok görüldüğü ikinci şehir; birinci sırada Tartus var. Eskiden hastalar El-Biruni Hastanesi’ne otobüsle gidip gelebiliyordu. Ama şimdi yollar kapalı, hastalar gidemiyor. Bu da üzerimizdeki yükü artırdı. Zaten ilaç sıkıntısı çekiyorduk; şimdi hasta sayısı arttı, yol da kapalı olduğu için durum daha kötü. İlaç stoğumuz bitmek üzere, hayır kurumlarıyla çalışıyoruz ama miktar çok yetersiz” dedi.

Itab Ganem, kısa süre içinde kanser hastalarının tamamen ilaçsız kalacağını vurgulayarak, şunları söylüyor:

“Örneğin, meme kanseri burada çok yaygın. Uygun ilaçla erken evrede tamamen iyileşebilen bir hastalık. Biz kanser hastasını umutsuz vaka olarak görmeyiz; erken teşhis ve doğru tedavi ile iyileşme şansı yüksektir. Ama bu ilaçlar şu an yok. Lösemi gibi kan kanserlerinde de remisyon sağlayabiliyoruz, bu sayede hasta normal bir hayat sürebiliyor. Ama bunun için ilacın bulunması şart. Şimdi bu imkân da elimizden alındı. Bu duruma insani açıdan yaklaşılmalı.”

Hastaların yaşadıkları

Kanser hastası Neha Henedi ise şunları söylüyor:
“El-Biruni Hastanesi’nde tedavi oluyordum, ama abluka yüzünden gidemiyoruz. Süveyda’da ilaç yok. Acı çekiyoruz, ilaçsızlıktan hastalar ölüyor. Çocuk hastalar da var; onların suçu ne? Doktorlarımız Şam’a ilaç talepleri gönderdi ama cevap gelmedi. Abluka sırasında çocukları, yaşlıları bile öldürenler, kanser hastalarını mı düşünecek?”

‘İlaçsız bırakmak yavaş infazdır’

Kanser Hastaları Dostları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Semer Ebu Munzir ise şunları aktarıyor:
“Dernek olarak kanser hastalarına ilaç ve tedavi desteği veriyoruz. Önceden en azından kemoterapiyi uygun fiyatla sağlayabiliyorduk. Ama şimdi hastalar El-Biruni’ye gidemiyor, ilaç temini neredeyse imkânsız. Bu, hastayı yavaş yavaş öldürmek demektir.”

Dernek, şu an El-Biruni’de tedavi gören 1500’den fazla hastanın yanı sıra şehirdeki eski hastaları da takip ediyor. Ancak imkânlar çok sınırlı. Semer Ebu Munzir, “Hastaların beklemeye zamanı yok; her geçen gün ölüm riskleri artıyor” diyerek uluslararası yardım çağrısında bulunuyor.