RONÎDA HACÎ

Hesekê- Suriye'de 13 yıldır süren direniş sonucunda baskıcı Baas rejimi sistemi yıkılırken, Suriye’nin geçici yönetimine cihatçı grup Heyet Tahrir El-Şam (HTŞ) getirildi. HTŞ’nin aldığı kararlara göre, Suriye'nin dini bir sisteme doğru ilerlediği görülüyor. Geçici yönetimin sessizliğinde saldırılar, işgaller, göçler ve katliamlar devam ederken, Suriye'nin birçok bölgesinden QSD'ye halkları korumaları için çağrı yapılıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi Üyesi Ebîr Esaf, Suriye’deki yeni gelişmelere ilişkin ajansımıza konuştu.

Özerk Yönetim sistemiyle Suriye’de tekçiliği reddettiklerini belirten Ebîr Esaf, "Baas rejiminin devrilmesinin ardından yeni bir aşamaya giriyoruz ve Suriye halkları yeni bir tehlike ile karşı karşıya. Rejim döneminde milliyetçi sistem uygulanıyordu, bugün ise dini bir rejim kurup, Suriye'yi tek yönlü yönetmek istiyorlar” diye belirtti.

‘Ulusal kongreye ihtiyaç var’

Suriye’de tüm ulusların katılımıyla, kadın-erkek eşitliğinin sağlanacağı bir ulusal kongrenin yapılması gerektiğini vurgulayan Ebîr Esaf, “Demokratik, onurlu, eşit bir yaşam için, kadın hakları için Suriye’de bir devrim yaşandı. 13 yıllık mücadele ve direnişin ardından milliyetçi rejim yıkıldı. Suriye'nin içinden geçtiği bu süreçte, demokratik bir Suriye'nin sağlanması için uygulanması gereken bazı tedbirler bulunmaktadır. Başlangıçta ulusal bir kongre adına Suriye'de yaşayan tüm grupların katılımıyla Suriye'nin coğrafi düzeyinde kadın-erkek eşitliğinin sağlanacağı kapsamlı bir kongre yapılması gerekiyor” dedi.

Ulusal kongreyle toplumsal bir ittifakın oluşmasının ardından, Suriye’deki tüm halkları kapsayacak bir anayasanın yapılabileceğini kaydeden Ebîr Esaf, sorunların böylelikle çözüme kavuşacağını belirtti.

‘Esas alınacak kriter, Suriye’de kadın sorunudur’

Suriye'de kadın sorununun çözümünün yeni bir Suriye inşası olduğuna dikkat çeken Ebîr Esaf, “Esas alınacak kriterler Suriye'deki kadın sorunudur, demokrasi sorunudur. Tek bir merkezden kararlar alınmamalı. Suriye’de yaşayan tüm halkların hakları, tarihi, dini, milli özellikleri korunmalıdır. Halklar kendilerini özgürce tanımlayabilmelidir. Suriye toplumunda kadın sorunu var ve bunun çözülmesi demokratik bir Suriye'nin inşası için şarttır” şeklinde konuştu.

‘HTŞ’nin geçici yönetim, saldırılara karşı bir duruş sergilemedi’

Suriye'de yaşanan saldırı, işgal ve göçler karşısında cihadist HTŞ’nin geçici yönetiminin sessizliğine tepki gösteren Ebîr Esaf, "Geçici yönetim kurulması sırasında işgalci Türk devleti ve ona bağlı çeteler Şehba’ya, Minbic'e saldırdı ve şimdi de Tişrîn Barajı'na saldırıyor. Geçici yönetim, işgal ve saldırılara karşı bugüne kadar bir duruş sergilemedi. Görünen o ki, tüm Suriye’ye aynı gözle bakmıyor. Kuzey-Doğu Suriye de Suriye’nin bir parçasıdır. Peki bizler yeni Suriye'de nasıl yaşayacağız? Bu bölge saldırılara, işgallere, göçlere ve soykırıma maruz kalıyor. Aynı zamanda yeni yönetimle Türk devleti arasında ilişkiler kuruluyor ve iki yönlü bir iletişim söz konusudur” dedi.

Suriyeli kadınlara çağrı

Tüm kadınları Tişrîn Barajı direnişine ve QSD’ye destek olma çağrısında bulunan Ebîr Esaf, "Tüm Suriye kadınlarına çağrım; Özgür ve onurlu bir hayat yaşamak istiyorsak bu noktalara odaklanmalıyız. Bugün Suriye bölgelerinden gelen çağrıları görüyoruz, QSD'nin kendilerini korumasını istiyorlar, çünkü bu aşama QSD ve Tişrîn Barajı direnişinin desteklenmesi aşamasıdır. Tişrîn Barajı bölgemizi ve varlığımızı korumanın temelidir, QSD ise bizi ve geleceğimizi koruyor” ifadelerinde bulundu.