ŞÊRÎN MUHAMED

Qamişlo- Suriye’de Baas rejiminin devrilmesiyle yerine cihatçı Heyet Tahrir El- Şam’ın (HTŞ) iktidara geçip geçici yönetim kurduğu 8 Aralık 2024 tarihinden bu yana demokrasi söylemlerine karşılık baskı politikaları da devam ediyor. Son olarak 12 Mart’ta imzalanan geçiş anayasası ise tepki çekmeye devam ediyor. Şeriat kanunlarına ve tekçi zihniyete sahip anayasayı Suriye’yi renkli bir mozaiğe dönüştüren halklar kabul etmediklerini açıklayarak, tepkilerini dile getirmeye devam ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi Koordinasyonu Üyesi Stêr Qasim, Kuzey ve Doğu Suriye’de gerçekleşen Kadın Devrimi’nin kazanımlarının tüm Suriye’ye yayılacağını vurgulayarak, geçici yönetimin uygulamalarına ve imzalanan anayasaya tepki gösterdi.

‘Anayasa, Suriye’deki halkların haklarını göz ardı ediyor’

Stêr Qasim, imzalanan anayasa ile halkların hayal kırıklığına uğradığını vurgulayarak, “Çünkü bu anayasa, Suriye halkının genel beklentilerini karşılamadı ve yeni yönetimin çıkarlarına göre şekillendirildi. Anayasa, Suriye’deki halkların haklarını göz ardı ediyor ve belirsiz bir anayasa olarak değerlendirilebilir. Bu anayasa halkın çıkarlarına hizmet etmiyor. Bu anayasada siyasi, kültürel, sosyal ve haklar açısından herhangi bir netlik yok. Kadın haklarına dair belirtilen maddeler çok boş, örneğin kadınların eğitim ve çalışma hakkı. Bunlar ne tür haklar? Kadınlar, her zaman bu hakları elde etmişti. Bu haklar anayasalarda yazılacak yeni şeyler değildir. Eğitim ve çalışma, kadın için temel haklardandır ve bunlar zaten var olan haklardır" şeklinde konuştu.

‘Kadınlar bu anayasayı asla kabul etmeyecek’

Kadınların geçici anayasayı kabul etmediklerini ve çok sayıda yürüyüş ve eylemle tepkilerini ortaya koyduklarını dile getiren Stêr Qasim, "Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınlar, 2011'den itibaren kendilerini geliştirmeye ve onları temsil edecek bir birlik kurmaya çalıştılar. Her alanda, özellikle de siyaset ve askeri alanda, yerlerini kanıtladılar. Bu değişim açıktı; kadınlar, aile yasası gibi kadın haklarına dayanan, insan haklarına, uluslararası yasalara ve CEDAW gibi kadın haklarına dair sözleşmelere dayanan kazanımlar elde ettiler. Yeni Suriye anayasası, Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınları temsil etmiyor, hatta Suriye'deki tüm kadınları da. Çünkü Suriye kadınları, direniş ve fedakârlık tarihine sahipler. Özellikle kadın örgütleri ve kadın aktivistler, bu anayasaya karşı susmayacaklar. Hepimiz bu anayasanın değiştirilmesi için sürekli iletişim halindeyiz. Bu anayasa bizi onlarca yıl geriye götürdü ve kabul etmeyeceğiz” dedi.

Ortak mücadele vurgusu

Kadın hakları ve özgürlüğü için ortak mücadelenin önemine vurgu yapan Stêr Qasim, “Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınların mücadelesi, Suriye'deki tüm kadınların mücadelesidir. Hakkımızı elde etmek ve kazandığımız hakları korumak için mücadelemize devam etmeliyiz. Biz Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar olarak, tüm kadınlarla ortak özgürlük mücadelesi vermeye hazırız. Herkes görüyor ki, Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınların deneyimi örnek teşkil eden bir deneyimdir” diye belirtti.