Serra Bucak: Barışın sesini yükseltmeliyiz

Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak, barışın olmadığı bir coğrafyada, belediyecilik hizmetlerinin de eksik olacağını belirterek, “Hepimizin en acil ihtiyacı olan 'barışın' sesini yükseltmeliyiz” dedi.

Haber Merkezi- Amed Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı'nın (UCLG-MEWA) Yönetim Kurulu ve Konsey Ortak Toplantısı Amed'de başladı.

"Yerel Diplomasi: Kentsel Geleceğin İnşası" temasıyla düzenlenen toplantıya, Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, UCLG-MEWA Genel Sekreteri Mehmet Duman ile ulusal ve uluslararası düzeyde 30’a yakın büyükşehir belediye başkanı, eşbaşkanlar ve yöneticiler katıldı.

Toplantıda konuşan Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak, toplantıya ev sahipliği yapıyor olmanın gururunu yaşadıklarını ifade ederek, “Kentimiz, binlerce yıllık zengin ve kadim tarihinde olduğu gibi bugün de farklı kültürleri, dilleri, inançları ve kimlikleri bir araya getiriyor, verimli bir kesişim noktası olmaya devam ediyor” dedi.

Toplantılar iki gün sürecek 

İki gün sürmesi planlanan toplantılar boyunca kentlerin gündeminde olan ve yerel yönetimlerin temel sorumluluk alanlarını kapsayan önemli başlıkları tartışacaklarını belirten Serra Bucak, “Çok değerli belediye başkanlarımız, eş başkanlarımız, uzmanlar ve akademisyenler bizimle olacak. Bu tartışmalardan en yüksek seviyede faydalanacağımızdan ve kentlerimiz için olumlu sonuçlar elde edeceğimizden hiç kuşkum yok. Ancak eksik olmanın burukluğuyla bir araya geldik. Dilerdik ki Orta Doğu ve Batı Asya’nın tüm bileşen belediye başkanları ve yöneticileriyle bir araya gelebilelim. Bugün burada bizimle olması gereken UCLG-MEWA’nın değerli başkanı Tayseer Abu Sneineh ve üye belediye başkanları, yerel yönetim temsilcileri, kendi ülkelerindeki ve bölgelerindeki savaş, soykırım ve işgal politikaları nedeniyle toplantıya fiziken katılamadılar” şeklinde konuştu. 

‘İşbirliğini geliştirmeliyiz’

Serra Bucak, bir gün salonları eksiksiz dolduracaklarına inandıklarını ifade ederek “Bu inancın, salondaki tüm bileşenler tarafından da paylaşıldığına hiç şüphemiz yok. Hareket özgürlüğü merkezi hükümet tarafından kısıtlanmış onlarca belediye eşbaşkanından biri olarak konuşuyorum: Orta Doğu ve Kürt coğrafyası başta olmak üzere, savaşın, çatışmanın, sömürünün, kutuplaşmanın ve kadın düşmanlığının adeta bir özel savaş politikası olarak bizlere dayatıldığı bu çağda, en acil şekilde yerelden başlayarak diplomasi kanallarını inşa etmeli, kentler ve bölgeler arası işbirliğini geliştirmeliyiz. Ancak, yurtdışındaki mekanizmalarla dayanışma köprüleri kurmamızın önüne sürekli engeller konulmaktadır” dedi.

‘Barıştaki ısrarımız da ortak olmalı’

Serra Bucak, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Farklı coğrafyalarda yaşıyor ve farklı diller konuşuyor olsak da, karşılaştığımız engeller bizi ortak deneyimlerde birleştiriyor; bu sistematik savaşın, sömürünün ve tecrit ederek yönetmenin nasıl ortak bir aklın ürünü olduğunu ortaya koyuyor. Tecrit eden, ayrıştıran ve yerel yönetimleri merkeze bağımlı kılan bu anlayış ortaksa, buna karşı gelişen dayanışma, katılımcılık ve yönetişim ilkeleri, en önemlisi de toplumsal barıştaki ısrarımız da ortak olmalı. Bu kararlılıkla uyumlu yaşam modelleri geliştirmeliyiz. Bu bağlamda, yerelde gelişen diplomasinin, kentler ve bölgeler arasındaki iş birliğini artırmanın, sürekli ve onurlu bir barışı sağlama yolunda büyük bir önem taşıdığını bir kez daha vurgulamak isterim. Yerel düzeyde açılan diyalog kanalları, halkların sesini küresel alana taşıyabilir ve bölgesel ile uluslararası düzeyde barışçıl çözümler üretilmesinin önünü açabilir.”

'Barışın sesini yükseltmeliyiz’

Yerel yönetimlerde karşılaştıkları engellere değinen Serra Bucak, özellikle Türkiye’de yerel yönetimlerin işlevsiz kılınmak istendiğine işaret etti ve “Her gün bunun sonuçlarını kentlerimizde gözlemlemekteyiz. Kadınlar erkekler tarafından öldürülüyor, çocuklar kayboluyor ya da öldürülüyor. Kent merkezleri, yoksulluğun en ağır hallerine tanık oluyor; genç işsizliği ise hiç olmadığı kadar yüksek. Gençler ve kadınlar, geleceksizlik ve umutsuzlukla karşı karşıya” dedi. Toplumsal çürümenin bu denli derinleştiği bir dönemde, yerel yönetimler olarak ağır ve tarihsel sorumluluklarının olduğunu ifade eden Serra Bucak, “Birbiriyle iç içe geçmiş bütün bu sorun alanlarının bağlantısını doğru kurmalı ve en önemlisi de hepimizin en acil ihtiyacı olan 'barışın' sesini yükseltmeliyiz. Çünkü barışın tesis edilmediği bir coğrafyada, yerel demokrasi de içi boş bir kavrama dönüşmeye mahkumdur. Barışın olmadığı bir ortamda, belediyecilik hizmetleri her zaman eksik, yetersiz ve etkisiz kalacaktır. Bu nedenle, farklı kültürel arka planlarımız, dillerimiz ve inançlarımız olmasına rağmen, kent diplomasisini geliştirmek, bölgeler arası iş birliğini artırmak ve dayanışma ağları kurmak için doğru zamanda ve doğru yerdeyiz” diye ifade etti.

Konuşmaların ardından Filistin'in Dura Belediyesi heyeti, Serra Bucak ve Doğan Hatun’a plaket verdi.

İki gün boyunca oturumlar düzenlenecek

İki gün boyunca UCLG-MEWA Yönetim Kurulu ve Konsey Toplantısı ile “UCLG-MEWA Kent Diplomasisi ve Yerel Yönetişim Komitesi: Şehirler Arası İş Birliği”, “Üst Düzey Diyalog: Küresel Gündemlerin Sosyal Etkisi”, “Gönüllü Yerel Değerlendirme (VLR): Küresel Gündemlerin Değerlendirilmesi”, “UCLG-MEWA Akıllı Şehirler ve Kentsel Mobilite Komitesi: MEWA Bölgesinde Kentsel Ulaşım”, “UCLG-MEWA Akıllı Şehirler ve Kentsel Mobilite Komitesi: Kentlerde Dirençlilik ve Akıllı Çözümler” başlıklı oturumlarla devam edecek.