Haber Merkezi - İran’da uygulanan idam cezalarına karşı başlatılan Salı Günü İdama Hayır Kampanyası 92. haftasına girdi. Kampanya, 54 cezaevine yayılırken, İran devletinin son bir ayda 283 idam gerçekleştirdiği ve aralarında kadın, çocuk ve siyasi tutukluların bulunduğu bildirildi.

Kampanya katılımcıları, idamların halkı korkutmayı ve özgürlük taleplerini susturmayı hedeflediğini belirterek, uluslararası insan hakları örgütlerinin cezaevlerine erişimine izin verilmesini talep ediyor.

İdam edilenler arasında çocuklar da var

Bu hafta yapılan açıklamada “92’nci haftaya girerken, yetkililer bir ay içinde 283 idam vakası gerçekleştirdi” denildi ve söz konusu ayın son yılların en kanlı ayı olduğu; idam edilenler arasında 7 siyasi tutuklu, 7 kadın ve 2 çocuğun bulunduğu ifade edildi. Açıklamada, geçen haftadan bu yana ise 59 idam kaydedildiği, bunların arasında 2 kadının bulunduğu belirtildi.

İdam dalgasının, Kürt siyasi tutuklu Kafus Abdullahzade ve Zahra Tabari’nin de aralarında bulunduğu siyasi tutuklulara verilen yeni ve onaylanan idam kararlarıyla eş zamanlı gerçekleştiği ifade edildi. Ayrıca, Yüksek Mahkeme’nin Menuşer Felaç ve Ehsan Feridi’ye verilen idam cezalarını onayladığı hatırlatıldı.

‘Ülke ölüm ve yıkıma sürüklendi’

Açıklamada, Evin Cezaevi yetkilileri ve güvenlik birimlerinin Ehsan Afarishti’yi idam için götürmeye çalıştığı, ancak tutukluların direnişiyle karşılaştığı belirtildi. Açıklamada, “Bu ağır cezalar, toplumda korku yaratmak ve özgürlük talep eden İran halkının sesini susturmak için açık bir girişimdir. 46 yıldır halkı baskı, yolsuzluk ve servet talanıyla ezen bu otoriter yönetim, ülkeyi ölüm ve yıkıma sürükledi ve iktidarda kalmak için idamları araç olarak kullanıyor” ifadeleri yer aldı.

‘Rejim ayakta kalmak için idamı kullanıyor’

Açıklamada, halkın baskı ve ölüm makinesine karşı direnişini sürdürdüğü, idam cezalarına karşı direnişin cezaevi duvarlarının ötesine taşındığı vurgulandı. İdam cezasına çarptırılan tutukluların ailelerinin de Meclis önünde “İdama Hayır” sloganlarıyla duruş sergilediği belirtildi. Ayrıca idamın otoriter rejimlerin ayakta kalması için kullanılan suç araçlarından biri olduğu, hiçbir dini veya siyasi gerekçenin insanın yaşam hakkını elinden alma hakkı veremeyeceği vurgulandı ve şöyle denildi:

“Her idam, toplumun bedeninde derin bir yara, hukukun, insan onurunun ve adaletin başarısızlığının kanıtıdır.”

54 cezaevinde açlık grevine başlanacak

Son olarak açıklamada idam cezalarının derhal durdurulması, verilen tüm idam kararlarının iptal edilmesi, uluslararası insan hakları örgütlerinin İran cezaevlerine koşulsuz erişimine izin verilmesi talep edildi. Ayrıca kampanya kapsamında, 54 cezaevinde tutukluların açlık grevine başlayacağı bilgisi de paylaşıldı.