NADA’dan El Faşer’deki siviller için acil çağrı
Darfur’daki El Faşer şehri, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin işgaliyle ciddi bir insani krizle karşı karşıya. NADA açıklama yayınlayarak, acil adımlar atılmasını istedi ve uluslararası topluma seslendi.
Haber Merkezi- Sudan’ın Darfur bölgesindeki El Faşer şehri, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin işgali sonrası ciddi bir askeri saldırı altında yaşıyor. Şehirdeki insani durum ciddi şekilde bozulmuş durumda ve devam eden kuşatma ve bombardıman altında yüz binlerce sivilin hayatı tehdit altında bulunuyor. Temel hizmetlerin tamamen çökmesiyle birlikte bölgede durum giderek kritikleşiyor.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika Demokratik Kadınlar Koalisyonu (NADA), yaptığı yazılı açıklamada sivil halkın korunması ve insani felaketin durdurulması çağrısında bulundu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yaklaşık iki yıl süren ağır kuşatma, sistematik öldürme ve aç bırakmanın ardından Hızlı Destek Kuvvetleri, El Faşer şehrini işgal etti. Şehrin halkı, efsanevi bir direniş sergileyerek ülke savunmasında paha biçilmez bir mücadele örneği sundu ve modern Sudan tarihinin en vahşi savaşlarından birine karşı canını hiçe saydı. Bugün El Faşer’de yaşananlar, 250 binden fazla sivilin hayatını tehdit eden korkunç bir insani trajediyi temsil ediyor ve sadece şehri değil, tüm ülkeyi benzeri görülmemiş bir felaketin eşiğine getiriyor.”
‘Güvenli geçiş sağlanmalı’
Koalisyon, açıklamasında seslerini tüm güçleriyle ve kararlılıkla yükselttiklerini belirterek El Faşer halkıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti. Açıklamada “Acilen sivil halkın korunmasını talep ediyoruz ve kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve şehirden çıkmak isteyen herkes için güvenli insani geçiş yollarının açılmasını istiyoruz. Yerlerinden edilenlere ve korunmaya muhtaç olanlara güvenli geçiş sağlanmalı” denildi.
‘Sessiz kalmak suça ortak olmaktır’
Açıklamada aynı zamanda uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği ve bölgesel güçleri, sorumluluklarını yerine getirmeye çağrıldı. Acil ve hızlı hareket edilmesi istenen açıklamada insan hakları ihlallerine karışan herkesin uluslararası insancıl hukuka göre hesap vermesi istendi. Açıklamada, dünyanın El Faşer’de yaşananlar karşısında sessiz kalmasının suça ortak olmak ve katilleri suçlarını sürdürmeye teşvik etmek anlamına geldiği vurgulandı.