Lübnan’dan yerinden edilenler: Dayanışma devam etmeli

İsrail saldırılarının yoğunlaştığı Lübnan’dan göç ederek Dêrezor Kantonu’na yerleşen kadınlar, Özerk Yönetim’in kendileri için çaba sarf ettiğini söyleyerek, “Dayanışmanın bu zor koşullar altında da devam etmesini umuyoruz” dedi.

ZEYNEB XILEF

Dêrezor- İsrail’in 23 Eylül’de Lübnan’a dönük yoğunlaştırdığı saldırılar sonrası yaklaşık 19 bin kişi Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim alanlarına geldi. Lübnan’dan gelen yurttaşlar için Kriz Merkezi kuran Özerk Yönetim seferberlik ilan etti.

Lübnan’dan Suriye’ye oradan Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi Dêrezor Kantonu’na gelen Sama Hamed Al-Ali ile Maryam Al- Halid göç yolunda yaşadıklarını anlattı.

‘Dayanışmanın devam etmesini umuyoruz’

Lübnan’dan dönen 60 yaşındaki Sama Hamed Al-Ali, Dêrezor Kantonu’nun Hecîn ilçesine yerleşti. Diğer alanlara göre Kuzey ve Doğu Suriye’nin daha güvenli olduğunu söyleyen Sama Hamed Al-Ali, İsrail saldırılarının yoğunlaşmasının ardından yürüyerek evlerini terk ettiklerini anlattı. Göç sırasında büyük sıkıntılar yaşadıklarını söyleyen Sama Hamed Al-Ali, yiyecek ve ulaşım yardımı almadıklarını kaydederek, “Gittiğimiz yerde yetkililer bizi güzel karşıladı. Fakat Lübnan’da insanlar zor durumda ve yardıma ihtiyaçları var. Ekmek, mazot gibi temel ihtiyaçlarda ciddi bir kıtlık var. Suriye'ye geçerken 4 saat alıkonulduk. Tüm o zorlu yollardan sonra Hecîn’e varınca tarifsiz bir mutluluk yaşadık. Özerk Yönetim bizim için çok çaba sarf etti. Bize destek ve yardımda bulunan herkese teşekkür ve şükranlarımızı sunuyoruz. Kişi ve kurumlar arasındaki iş birliği ve dayanışmanın bu zor koşullar altında da devam etmesini umut ediyoruz” diye belirtti.

‘Üzerimizdeki kıyafetlerle çıktık’

Lübnan’dan zorunlu göçe maruz bırakılan Maryam Al- Halid de 4 yıl aradan sonra ailesi ile Dêrezor’a döndüklerini söyleyerek, “Lübnan’daki hayatımız normal akışında sürüyordu. Çalışıyor ve hayatlarımızı sürdürüyorduk. Savaş çıkıp bombalama başladığında korku ve endişe içinde yaşadığımız yeri terk etmek zorunda kaldık. Hiçbir eşya yanımıza almadık. Üzerimizdeki kıyafetlerimizle çıktık. Sınıra varma yolculuğumuz çok zordu. Bir kişiyi o sınıra getirmenin maliyeti 100 dolardı. Sınırı geçip Suriye’ye varmamız 4 gün sürdü. Paramız olmadığı için daha da zorlandık. Sınırda beklemeden kaynaklı büyük bir kalabalık oluştu” şeklinde konuştu.

‘Geri dönmeyi düşünmüyoruz’

Şam’a vardıklarında boş otellerde oda fiyatlarının yüksek olduğunu ve boş oda bulamadıklarını ifade eden Maryam Al- Halid, “Şam’da toplu taşıma fiyatları dahi yüksekti. Bu da yaşadığımız zorluğu iki katına çıkardı. Çocuklarım kendilerini kaybolmuş hissettiler. Otobüste dahi koltuk bulamadığımızdan çocuklar ara koridorda yerde yattı. Bir hafta boyunca sokaklarda kaybolmuş gibi dolaştık. Buraya vardıktan sonra burayı güvenli gördük ve kalmaya karar verdik. Temel ihtiyaçlarımızın karşılanması için ilgili yerlerden yardım istedik. Ait olduğumuz vatanımıza döndük daha rahat hissediyoruz. Tüm zorluklara rağmen burada yeni bir hayat inşa edeceğiz. Geri dönmeyi düşünmüyoruz” dedi.