BERÇEM CÛDÎ

Kobanê – Ortadoğu’da 3’üncü Dünya Savaşı hızla yayılıyor ve buna bağlı olarak bölgede her gün gerginlik artıyor.  Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ideolojilerin savaşı olarak tanımladığı bu savaşta, yeni dünya haritasının dizaynında hegemon güçlerin kadınları, çocukları hedef aldığını görüyoruz.

Kuzey ve Doğu Suriye Fırat Kantonu Yerel Yönetimler Konsey Eşbaşkanı Felek Yusif, mevcut süreci ve kadınların durumunu ajansımıza değerlendirdi.

‘3’üncü Dünya Savaşı 9 Ekim komplosuyla başlatıldı’

Felek Yusif, değerlendirmesinin başında 3’üncü Dünya Savaşı'nın arka planını şu şekilde ifade etti: "2024 yılı herkes için krizli, çatışmalı ve savaşlar ile geçti. Buna 3’üncü Dünya Savaşı diyorlar. Bu savaş için bir gün bir gecede başladı dersek çok yanılmış oluruz. Hegemon güçler bir asırdan fazla süredir bu savaşa hazırlanıyorlar. Özellikle Lozan Antlaşması’nda anlaşan güçler uzun bir süredir bu savaşa hazırlanıyor. Bu Lozan Antlaşması’nın süresi bitti ancak Büyük Ortadoğu Projesiyle yeni bir harita çizildi. Bu güçlerin önlerinde Önder Apo’nun ideolojisi var ve bu güçler bunu engel olarak görüyor.  Bu nedenle hegemon güçler Önder Apo’ya dönük Ekim 1998’de komplo başlattı. Önder Apo’nun da değerlendirdiği gibi 9 Ekim komplosuyla 3’üncü Dünya Savaşı başlamış oldu."

Emperyalistlerin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ideolojisinin Büyük Ortadoğu projesinin hayata geçirilmesinin önünde engel olarak gördüklerini söyleyen Felek Yusif, şunları söyledi: "Bu komplo, Önder Apo'nun şahsında, tüm halkların ve toplumların geleceği ve kaderi üzerinde gelişti. Önder Apo'nun ideolojisi ulus devlet sistemine aykırı olduğu kadar alternatif bir sistem de sunuyor. Önder Apo, tek dil, bayrak ve millet anlayışına karşı çıkmış, bu sistem ile birlikte yüzlerce köklü halk yok edilmiş, zulme uğratılmıştır. Önder APO’ ya dönük gerçekleştirilen komplo ile hegemon güçlerin projeleri pratik olarak başlatıldı şimdi son aşamasına doğru ilerliyor. Sonuçta yaşanan tüm bu olayları Önderlik değerlendirdi ve tespit olarak dile getirdi.”

‘Demokratik ulus sistemi özgürlüğü ve cinsiyet eşitliğini öne çıkarıyor’

Felek Yusif, Abdullah Öcalan’ın ideolojisi çerçevesinde gelişen demokratik ulusa dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Önder Apo'nun şu anda Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşamsallaşan alternatif projelerinden biri de demokratik ulus sistemidir. Bu sistem öyle ki tüm halkları, oluşumları, inançları, dilleri ve kültürleri içine alıyor, dolayısıyla doğal demokrasiyi, özgürlüğü, cinsiyet eşitliğini vb. öne çıkarıyor. Demokratik ulus, cinsiyetçi ve egemen erkek bilincinin toplumu ve kadını ezip özünden uzaklaştırdığı, binlerce yıllık ihanetle dolu yaşamın alternatifi haline geldi.”

Felek Yusif, konuşmasının devamında demokratik ulus sistemine dair şunları söyledi: "Şahit olduğumuz savaşlar halka karşıdır ve şu anda iktidarlar bu savaşlar aracılığıyla yaşamlarını uzatmak istemektedir. İnsanların kendi topraklarında onuruyla, kimliğiyle ve haklarıyla yaşamasına olanak tanıyan Demokratik Ulus sistemi Ortadoğu’ da ki mevcut gerilimin ortasında en başarılı modellerden biri. Kuzey ve Doğu Suriye'deki tüm yaşayan topluluklar geleceklerini birlikte belirlemekte, ulus devlet bilinci yerine, demokratik ulusu seçmişlerdir.

 ‘Rêber Apo’nun düşünceleri kadınlara zemin yarattı’

Bu yüzyılda kadınların soykırıma izin vermeyeceğini belirten Felek Yusif, "Yaşanan savaş ve çatışmalarda doğa, hayvanlar ve insanlar zarar görüyor ama en çok zarar görenler kadınlar oluyor.  Kadınlar şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor, buna soykırım desek doğru olur. Ancak bu savaşlarda bir fark var ki, bu yüzyılda kadınların durumu önceki yüzyıllara benzemiyor. Kadınların her zamankinden daha fazla bilince, iradeye, örgütlülüğe ve ideolojiye sahip olması, yaşanan olaylara karşı mücadele etme gücüne de dönüşüyor. Rêber Apo'nun düşünce ve fikirleri kadınlara öyle bir zemin yarattı ki, yeni yol haritasında geleceğimizi belirleyebiliriz. Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan Kürt kadınları tüm dünya kadınlarına örnek oldular, kadınları katleden sisteme karşı ayağa kalkıp seslerini yükselttiler” şeklinde konuştu.

‘Kadınların ortak mücadelesiyle yüzyılı kadın özgürlüğüyle taçlandıracağız’

Felek Yusif, YPJ'nin IŞİD terörüne karşı mücadelesindeki tecrübesinin ve başarılarının tüm kadınlara ışık olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “YPJ komutanları ve savaşçıları kadınların kendilerini savunabileceklerini, hatta öncü rol oynayabileceklerini ifade etti. Bu başarılar ve bahsettiğimiz noktalar, 21’inci yüzyılın kadınların düşünce ve eylemde özgürleştiği bir yüzyıl olacağını doğruluyor. Bu bilinçlenme düzeyi tüm kadınlarda var ki kadınların artık başka bir kadına zarar vermeyi kabul etmediğini görüyoruz. Hindistan'da yapılan gösteriler özgürlük, demokrasi ve eşitlik mücadelesinde ortak bir kadın cephesinin oluştuğunun işaretlerinden birisidir.  Bu yüzyılı kadınların ve halkların özgürlüğüyle taçlandırabilmek, yüzyıllardır süren soykırım ve imha politikalarının tekrarlanmaması için öncelikle geleceğimiz olan Önder Apo'nun etrafında bir halka haline gelmeliyiz ve fiziki özgürlüğünü garanti altına almalıyız."