Kürtçeye dönük baskılara tepki: Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz

Kürtçeye dönük saldırı ve baskılara “Artık yeter” diyerek tepki gösteren MED-DER Eğitmenlerinden Beritan Orak, “Anadilinde yaşamak bireyin en doğal talebi. Çocuklarımız ve toplum için bu mücadeleyi veriyoruz” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 24 Eylül’de Amed merkezli yürütülen soruşturma kapsamında Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), Payîz Pirtûk ile Anka Dil ve Sanat Eğitim Kooperatifi ile çok sayıda eve yapılan baskın düzenlenerek, 30 kişi gözaltına alındı. 29 kişi serbest bırakılırken, MED-DER eski Eşbaşkanı Rıfat Ronî “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

Gözaltına alınan ve 4 günün sonunda serbest bırakılan MED-DER’de eğitmenlerinden Beritan Orak, anadilde eğitim ve anadilde konuşma talebinin bir yurttaşın en temel haklarından biri olduğunun altını çizerek, anadile dönük politikaları da “Kürtçe özgür diyorlar ama bahsettikleri özgürlük onların sınırları içerisindeki özgürlük” sözleri ile özetledi. Çocukları ve toplum için anadil mücadelesini sahiplenmeye devam edeceklerini aktarana Beritan Orak, halka anadillerini konuşma ve yayma çağrısında bulundu.

‘Kürtçeye sınırlar içerisinde özgürlük tanınıyor’

Beritan Orak, toplumda en temel mücadele olan anadil mücadelesi için çalışma yürüttüklerini ve dernek olarak kurslar düzenlediklerini söyledi. 7’den 70’e farklı yaş gruplarından katılımcıların Kürtçe konuşma talebi ile derslere geldiğini ve yoğun bir çalışma içinde olduklarını belirten Beritan Orak, devamında şunları söyledi: 

 “Anadil mücadelesi sadece bir kurumun ya da bir şahsın değil, bütün Kürt halkının yürüttüğü bir mücadeledir. Bugün de bir amaçla buradayız, bu bir bireyin değil bir toplumun hedefi ve amacıdır. Bugün 7 yaşından 70 yaşına kadar herkes anadilde konuşmayı ve anadilde eğitim görmeyi talep ediyor. Ana dilimiz bizim kimliğimiz, anne ve babalarımız bu noktada çok fazla acı çekti. Eskilerden bahsetmeye gerek yok o dönem yaşananları herkes hatırlıyor. Sistem eskiden olan şeyleri yıllar geçmesine rağmen bugün yeniden hayata geçirmek istiyor. Biz de bunu kabul etmiyoruz. Eskiden anadile dair büyük yasaklar vardı, bugün ‘istediğiniz kadar Kürtçe konuşabilirsiniz’ diyorlar ama bunu kendilerine bahane ederek, kendi istedikleri kadar bize özgürlük tanıyorlar. Kürtçeyi özgür gibi göstermek istiyorlar ancak anadilde tiyatro, ana dilde şarkı ve anadilde yazılara dönük baskıları biz her alanda görüyoruz.”

‘Pêşî peya yazısının nasıl bir zararı olabilir?’

Baskıların her alanda sürdüğünü belirten Beritan Orak, “Caddelere yazılan en ufak bir Kürtçe yazıya bile tahammül yok. ‘Pêşî peya’ bile bugün tehlikeli görülüyor. Bugün özgür bir irade ile benim özgür bir şekilde ana dilimde konuşmam bu topluma bu sisteme hangi zararı verecek? Şunu iyi biliyoruz ki; anadilin konuşulduğu ve sahip çıkıldığı alanlarda çok ciddi bir mücadele yürütülüyor. Ama zorla tek dili ve tek ırkı bu halka dayatıyorlar. Burada biz sadece Kürtçe dilini de değil, bütün ana dilleri sahipleniyoruz, koruyoruz. Bütün halklar ve toplumlar kendini anadilinde özgür bir şekilde ifade etmeli” dedi.

‘Anadil mücadelemiz sürüyor’

Halkın, anadil mücadelesine ve çalışmalarına sahip çıkması gerektiğini kaydeden Beritan Orak, “Bu topraklarda yaşayan bütün insanların ana dillerine sahip çıkması gerekiyor. Kadınlar, çocuklarını anadilleriyle büyütmeli ve sahip çıkmalı. Bugün biz duruşumuzda ve mücadelemizde güçlü, kararlıyız. Bu mücadeleyi bırakmaya niyetimiz yok, mücadele devam edeceğiz. Kürt olduğumuz için bu saldırılar her alanda daha da yoğunlaşarak devam ediyor. Alman bir insan gelip burada dil mücadelesi verse herkes alkışlar ama maalesef gündem Kürt halkı olunca bu saldırılar baş gösteriyor. Bizler dernek olarak çok yoğun bir çalışma içindeyiz, başlattığımız anadilde eğitim talebi de bir yıl içinde yaptığımız çalışmalardan sadece biri. Her gün her an anadil mücadelemizi her evde hem beyinlerimizde hem de ruhumuzda sürdürüyoruz. Bu mücadeleyi de bırakma niyetimiz yok. Her an ‘artık yeter!’ diyoruz ama gerçekten aradan geçen bu kadar yıla ve saldırılara rağmen artık yeter! Bir halkın anadili hedef alındığında biz iyi biliyoruz ki o halkın kimliği ve geleceği hedef alınıyor. Biz bunlara karşı her zaman çalışma ve üretme hedefinde olacağız” açıklamasında bulundu.

‘Bu talep göz ardı edilemez’

Dernek çalışmalarını ve kursları devam ettireceklerinin altını çizen Beritan Orak, “Bizler dil çalışmasını toplum içinde de artırmak ve yaymak istiyoruz. Bu hedefle dernekte 4 komisyon ilan ettik. Bu komisyonlarda anadilin yayılması ve her alanda konuşulması için kuruldu. Bu çalışmalar içinde halkla buluşmaya devam edeceğiz. Kurslarımız da başlayacak. Tek talebimiz ana dilimiz ve bunu konuşmak. Anadilde eğitim talebi ve ana dilimizle yaşamak bizlerin en doğal hakkı. Bundan uzaklaştık ama biz kendi çocuklarımızın bu yaşamdan ve talepten uzaklaşmasını istemiyoruz. Sonuna kadar kendimizin, çocuklarımızın ve bu halkın taleplerini korumaya, sahiplenmeye devam edeceğiz” dedi.