Haber Merkezi- KJK Koordinasyonu, Meclis’te Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yapılan sözlü saldırıya karşı yaptığı açıklamada, İP’li Turan Çömez ve benzerlerinin amacının süreci sabote emek olduğunu belirterek, herkesi tutum almaya çağırdı.

KJK Koordinasyonu, yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtti:

“En son İP’in sözde milletvekili Turan Çömez ve İP’in sözde başkanının, Önder APO hakkında sarf ettiği çirkin, kirli, şoven ve egemen erkekçe sözler, yüzyıllık düşmanlık zihniyetinin bir sonucudur. KJK olarak bu alçakça sözleri asla kabul etmiyor, şiddetle kınıyoruz. Önder APO, iğneyle kuyu kazarcasına büyük bir emek ve mücadeleyle, Barış ve Demokratik Toplum sürecini geliştirmeye çalışıyor, Türkiye halklarına, Kürt halkına, tüm kadınlara, çocuklara nefes oluyor. Yüzyıldır halklara, Kürt halkına, kadınlara düşmanlık yapan bu şoven, ırkçı ve egemen erkek siyaset tarzına ve kültürüne karşı çok anlamlı demokratik bir alternatif geliştiriyor. Tüm bu barış ve demokrasi çabalarını boşa çıkartıp, düşmanlaştıran, karşıtlaştıran yaklaşımda ısrar etmek, seksen iki milyon Türkiye halklarının ve yine altmış milyon Kürt halkının kaderiyle oynamak demektir. Kimsenin insanların, kadınların, çocukların geleceğiyle oynamaya, bunun üzerinden kişisel çıkarlarına kurban etmeye hakkı yoktur. Turan Çömez ve Dervişoğlu gibiler kandan, savaştan beslenen rantçılardır. Bunlar savaş bitip de barış gelirse rantları kesileceği, bireysel çıkarları zarar göreceği için darbe dinamiği olarak rol oynamaktadırlar. Darbeci, komplocu, halklar ve kadın düşmanı zihniyetleri, asla demokrasiyi, barışmayı, kardeşleşmeyi kabul etmez.

Kürt ve kadın karşıtlığı tırmandırıldı, kışkırtıldı

Kadın hareketinin barışın mimarı olan Önder APO için Meclis’te “Bijî Serok APO” sloganlarını atması ve ardından gelişen süreçte adeta Önder APO karşıtlığı, Kürt ve kadın karşıtlığı tırmandırıldı, kışkırtıldı. Barışı geliştiren, bunun için kimsenin cesaret edemeyeceği büyük adımlar atan bir Önder’i sahiplenmek, onun için slogan atmak kimi ne için rahatsız eder? Burada nasıl bir suç unsuru olabilir? Eğer bu devlet bir barışı geliştirecekse, barışın Önderliğini sahiplenmek, onun için slogan atmak neden suç olsun? Tamamen demokratik temelde bir eylem ve talep söz konusudur. Ancak buradan yola çıkılarak şovenizmin, Kürt ve Önder APO karşıtlığının, kadın mücadele karşıtlığının geliştirilmesi ve kışkırtılması asla kabul edilemez.

Bunlar süreci sabote etmenin girişimleri

Yine Meclis Başkanvekili ve İmralı Heyeti üyesi olan Sayın Pervin Buldan’a karşı saygısız, düşmanca ve erkekçe söylemler, hem bir kadına ve hem TBMM’nin en üst yetkisine hakaret niteliğindedir. Suçtur, soruşturma konusudur. Kadın hareketi olarak hem Sayın Pervin Buldan’a ve hem de Sayın Pervin Buldan üzerinden Önder APO’ya yapılan hakaretleri kabul etmiyor, bunları savaşa kışkırtma suçu olarak nitelendiriyoruz. Bunlar süreci sabote etmenin girişimleri, adımlarıdır, herkes bu konuda duyarlı olup boşa çıkarmalıdır.

Barış ve Demokratik Toplum süreci, tarihi bir süreç olarak başlatılmış iken, başından beri değişmeyen şoven, ırkçı, hakim zihniyet ve dil, kendisiyle birlikte çok tehlikeli gelişmeleri tetiklemiştir. Özellikle de Türkiye toplumunun ve siyasetinin gidişatına yön veren Türk basın zihniyeti ve dili, adeta mayın döşer gibi bir dil kurup barışı ve kardeşliği değil savaşı ve düşmanlığı körüklemiştir. Kontra darbeci parti olarak görev yürüten İP ve onun sözde temsilcileri de ana akım medya ile tam bir işbirliği içinde süreci bitirmeye çalışmaktadır. Çok tehlikeli sularda yüzülmektedir. Ortadoğu’da halkların kaderi yeniden yazılır iken, milliyetçi bile diyemeyeceğimiz tamamen kendi milletine, halkına düşman, bencil çıkarlarına insanları kurban eden bu savaş rantçılığı, halkların ve kadınların, barışın Önderi olan Önder APO’ya saldırarak ülkeyi uçuruma sürüklemektedir.

Çirkin ve savaş rantçısı basın dili, siyaset dili değişmeli

Uyarıyoruz. Eğer ki bin yıllık Kürt-Türk barış ve kardeşliğini geliştirmek için bir samimiyet varsa, o zaman bu çirkin ve savaş rantçısı basın dili, siyaset dili değişmeli, bunlar savaşa kışkırtma suçu kapsamında ele alınıp yargılanmalıdır. Devlet gerçekten samimiyse, barışa hizmet edecek, onu güçlendirecek, toplumsallaştıracak olumlu ve pozitif adımlar atmalıdır. Onurlu ve demokratik bir barış, Kürt ve Türk halklarının, kadınların ve çocukların, gençlerin hakkıdır. Biz hareket olarak Önder APO’nun başmüzakereciliği önderliğinde bu konuda samimiyetimizi ortaya koyduk, koymaya devam da ediyoruz. Ancak böylesi hakaretleri, provokasyonları da kabul etmeyiz, sonuna kadar mücadelesini de veririz.

Başta kadınlar olmak üzere tüm yurtsever halkımızı ve demokratik Türkiye kamuoyunu, barıştan yana herkesi buna karşı tutum almaya, demokratik tavrını geliştirmeye çağırıyoruz. Gelişecek bir Kürt-Türk barışı, tüm Ortadoğu’nun kaderini halklar ve kadınlar için değiştirecek tarihi bir adımdır. Turan Çömez gibilerinin kışkırtmalarıyla gelişecek yeni bir savaş ise onlarca Gazze’yi yaşatacak, kendilerine milliyetlerini bile unutturacak nitelikte bir savaş olacaktır ki bundan herkes zarar görecektir. Bunun için sonuna kadar Önder APO’ya ve onun geliştirdiği Barış ve Demokratik Toplum çizgisine sahip çıkmalı, bir başmüzakereci olarak rolünü oynayabilmesi fiziki özgürlüğü için mücadeleyi büyütmeliyiz."