‘Kadın bedenine yönelik saldırılara karşı öz savunma geliştirilmeli’

Jineoloji Araştırma Merkezi Sözcüsü Sedîqe Xilo, insanlık suçu olan tecavüzün savaşlarda bir yöntem olarak kullanıldığını belirterek, kadın bedenine yönelik saldırılara karşı öz savunmanın geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê – Bir çok ülkede devletler tarafından çıkarılan savaş ve çatışmalar, kadınlar, çocuklar ve doğa üzerinde yıkıcı etkiler yaratıyor. Uluslararası hukuka göre halka yönelik başta yaşam hakkına karşı olmak üzere her türlü saldırı savaş suçu olarak düzenlense de cinsel saldırı, katledilme, işkence, kaçırılma gibi savaş suçları işlenmeye devam ediyor.  Özellikle “ganimet” olarak görülerek hedef alınan kadınların bedenleri üzerinden güç gösterileri de artıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye’de Fırat Kantonu Jineoloji Araştırma Merkezi Sözcüsü Sedîqe Xilo, savaş ve çatışmalarda özellikle kadın bedeninin hedef alınmasına ilişkin konuştu. Tarihin her döneminde yaşanan savaşların toplumun yok edilmesine dayandığını dile getiren Sedîqe Xilo, “Savaşın ilk mağdurları da hep çocuk ve kadınlar olmuştur. ‘Arap Baharı’ olarak adlandırılan Suriye'deki çatışmalarda ve genel olarak Ortadoğu'daki savaşlarda herkesten çok kadınlar acı çekti. Hegemonik güçler arasındaki bu savaşlar, kadınların hayatını olumsuz etkiledi” dedi.

‘Tecavüz bir savaş yöntemi olarak kullanılıyor’

Savaş suçu olmasına rağmen tecavüzün bir savaş yöntemi olarak kullanıldığını dile getiren Sedîqe Xilo, “Savaşlarda her zaman kadınlara tecavüz olayları yaşanıyor. Bu nedenle dikkat edelim, işgal amaçlı bir saldırı gerçekleştiğinde bu olayların yaşanmaması için bölge ilk olarak kadın ve çocuklardan boşaltılıyor” diye konuştu. Sedîqe Xilo, "Tecavüze maruz kalan kadınlar, hem tecavüz failinin hem de toplumun saldırılarına ve şiddetine maruz kalabiliyor. Bu nedenle tecavüze uğrayan kadınların çoğu, ailesinin ve toplumun tavrının ve düşüncesinin ne olacağını bildikleri için sessiz kalıyor ve olayı gizliyor. Bu zihniyet bir ülkeyle sınırlı değil kadınlar yaşadıkları her ülkede bu zihniyetle karşı karşıya kalıyor” dedi.

‘Öz savunma mekanizmalarını bilmeli’

Saldırılara karşı öz savunmanın önemine dikkat çeken Sedîqe Xilo, “Erkek-devlet bilincinin baskılarının farkında olan kadınlar, öz savunma mekanizmalarını bilmelidir. Biz Jineoloji Araştırma Merkezi olarak bu konuya farklı bir şekilde bakıyor ve değerlendiriyoruz. Toplumun tecavüz saldırılarına karşı bakışının değişmesi için bu olayların ortaya çıkarılması ve tecavüz faillerinin deşifre edilmesi gerekiyor. Tecavüz saldırılarında kadınlar korunmalı failler cezalandırılmalı. Bu da ancak kadınların mücadelesiyle mümkün olur" diye konuştu.