Hevrîn Xelef: Özgür kadının adı, adaletin sönmeyen meşalesi
Hevrîn Xelef’in yaşamı, kadın özgürlüğü, adalet ve halkların ortak yaşamı için verilen mücadelenin sembolüne dönüştü. Annesi Suad Mustafa, “Onu öldürdüler ama mesajını öldüremediler” dedi.

ESMA MUHAMMED
Qamişlo- Hevrîn Xelef, cesur tutumlarının ve barış ile özgürlük çağrısının bedelini yaşamıyla ödedi. O yalnızca genç bir siyasetçi değildi; farklı halkların birlikte yaşamını adil bir vatan inşasının yolu olarak gören bir kadındı. Türk devletine bağlı silahlı gruplar tarafından vahşice katledildi; ancak kanı, işgale karşı bir çığlığa, “Hakikat susturulamaz” diyen kalıcı bir mesaja dönüştü.
Türk devleti ve ona bağlı çeteler 9 Ekim’de Kuzey ve Doğu Suriye’nin Girê Spî ve Serêkaniyê kentlerine işgal saldırıları başlattı. Bu saldırıların ortasında 12 Ekim 2019’da Suriye Gelecek Partisi Sekreteri Hevrîn Xelef Türk devletine bağlı Suriye Milli Ordusu destekli Ehrar El Şerqiye çeteleri tarafından M4 yolu üzerinde suikast sonucu katledildi.
‘Komşulara da elektrik vereceksen al anne’
Hevrîn Xelef’in annesi Suad Mustafa, kızının çocukluğundan katledildiği zamana kadar uzanan yaşamını anlatırken, Hevrîn’in sade görünüşlü ama büyük yürekli bir kadın olduğunu belirtti. Suad Mustafa şunları söyledi:
“İnsan sevgisiyle doluydu. Rojava Devrimi’nin ilk katılımcılarındandı. Halkın örgütlenmesi için eğitimlere katıldı, sonra doğrudan halkın hizmetine adadı kendini. Halkın elektriği kesildiğinde, o karanlığa razı olmadı. Enerji Konseyinde yer aldı ve insanların yaşamına ışık oldu. Bana jeneratör almak istediğimde, ‘Komşulara da elektrik vereceksen al anne’ dedi. Hevrîn, insanlık değerlerini kişisel rahatlığın üstünde tutan bir kadındı.”
Yangınlar, yıkım ve direniş
Annesine göre Hevrîn, çocuk yaşlarından itibaren insan sevgisiyle doluydu. “İlkokulda öğretmeni onu Hristiyan sanmıştı, çünkü herkese eşit davranıyordu. Ayırmaz, dışlamazdı” diyen Suad Mustafa devamında şöyle konuştu: “Türk işgal saldırıları sırasında yakılan tarlalarda, halkın ekonomik sıkıntılarını hafifletmek için ekonomi çalışmalarında görev aldı, üretimi canlandırmaya çalıştı. Halkın ekmeği için mücadele etti.”
Geri adım atmadı
Hevrîn’in en büyük hayali, halkların bir arada yaşayacağı demokratik bir Suriye’ydi. Bu amaçla Arap, Kürt ve tüm bileşenleri kapsayan Suriye Gelecek Partisi’ni kurdu.
Annesi anlatıyor: “Ev ev dolaştı, halkla doğrudan ilişki kurdu. Ama bu mücadele onu hedef haline getirdi. Türk istihbaratı tarafından izlendi, tehdit edildi. Arabasına ateş açtılar. Ben korktum, oysa o sakinlikle, ‘Korkma anne, tehditleri beni durduramaz,’ dedi.”
Suad Mustafa, kızının son sabahını şu sözlerle dile getirdi:
“Gitmesini istemedim. ‘Korkma anne, sabah Hesekê’de toplantım var,’ dedi. Onu uğurladım, arkasından baktım, içime bir his doğdu, sanki son kez görüyordum.”
‘Biz Hevrîn’iz, asla teslim olmayacağız’
Annesi Suad Mustafa, “Hevrîn’in ölümüyle kadınları sindireceklerini sandılar, ama tam tersi oldu. Binlerce kadın ayağa kalktı ve ‘Biz Hevrîn’iz!’ dedi. Hevrîn’in dersi açıktır: Özgürlük verilmez, alınır. Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşmez. O, tüm halkların eşit katılımı için mücadele etti; bu mücadele hep sürecek” dedi.
Yaşayan bir mesaj
Suad Mustafa, sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı: “Kızım Hevrîn, insanlığı, adaleti ve barışı savunan bir kalbe sahipti. Onu öldürdüler ama mesajını öldüremediler. Hevrîn, adalete inanan herkes için bir ışıktır. Kadınların ve erkeklerin eşit olduğu, özgür bir toplumun mümkün olduğuna dair inancın sembolüdür. Onun hayatı ve mücadelesi, adaletin ve özgürlüğün yolunu aydınlatmaya devam edecek.”