Faslı aktivist: Savaş suçlarına karşı kadın mücadelemiz küreselleşmeli

İnsan hakları savunucusu Nacat Al-Razi, savaş süreçlerinden etkilenen kadınların birçok ihlalle karşı karşıya kaldığını belirterek, dünyadaki tüm kadın hareketlerinin savaş suçlarına karşı birlikte mücadele etmesi gerektiğini söyledi.

HANAN HARITE

Fas- Yaşamın birçok alanında kadınların uluslararası sözleşmelere rağmen hakları gasp edilirken, özellikle çatışmaların yaşandığı bölgelerde kadınlar şiddetin birçok türüne de maruz kalıyor. Konuyla ilgili olarak insan hakları savunucusu Najat Al-Razi, ajansımızın sorularını yanıtladı. 

*Dünya genelinde yaşanan ve Fas’ı da içine alan krizler en çok kadınları etkiliyor. Krizlerden kadınların daha çok etkilenmesinin sebebi nedir?

Kadınlar dünyanın çeşitli yerlerinde ataerkil zihniyetin, gelenek ve göreneklerin bir sonucu olarak ihlallere, ayrımcılığa ve şiddete maruz kalmaktadır. Ancak savaş koşullarında bu acılar daha da ağırlaşmakta ve çeşitli şekillerde ortaya çıkmaktadır. Deprem gibi doğal afetler sonucu ya da savaş, işgalle bağlantılı olarak ortaya çıkan krizlerden kadınlar daha fazla zarar görmektedirler. Savaşlar ve silahlı çatışmalar genel olarak insanlığa ve sivillere zarar verirken, kadınlar içinde bulundukları koşullar nedeniyle daha fazla etkileniyor. Sağlık hizmetlerinden ve adaletten mahrum kalma gibi insan haklarını etkileyen bazı ihlallere karşı da daha savunmasız hale geliyorlar. Ayrıca korunma eksikliği nedeniyle de birçok soruna karşı daha savunmasız haldeler.

Uluslararası koruma mekanizmaları harekete geçmelidir

Savaş halinin yaşandığı ülkelerde, geçiş noktalarının olağanüstü hal olması nedeniyle kadınlar tecrit altında ve güvenli bir sığınakları yok. Dolayısıyla tecavüz ve taciz gibi kendilerini hedef alan bazı suçlara karşı savunmasız hale geliyorlar. Birçok kadın üreme ve cinsel sağlıklarını etkileyen fiziksel saldırılara maruz kalırken, işgalci askerler veya düşman saldırıları sonucu tecavüze maruz bırakılan ve tecavüz sonucu gebe kalan birçok kadın var. Kadınlara yönelik yaşanan suçlara ilişkin uluslararası koruma mekanizmaları harekete geçmelidir.

‘Kadınlar ihtiyaçlarından mahrum bırakılıyor’

Gazze, Filistin, Yemen, Suriye ve Irak gibi silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelerde kadınların uğradığı zararın başka belirtileri de ortaya çıkıyor. Örneğin eğitimden mahrum bırakılıyorlar. Kadınlar aynı zamanda sağlık hizmetlerinden de mahrum kalıyor. Ayrıca aileler kızlarını maddi yük olarak gördükleri için reşit olmayan evlilik olgusu da yaygın. Çocuk yaşta evlendirilmenin bir suç olduğunu biliyoruz. Her türlü cinsel şiddet ve mahremiyetin ihlali suçları da belirli dönemlerde ortaya çıkmaktadır. Kadınların regl ve doğum sonrası sağlık koşullarına ihtiyaç duyduklarını, en basit kadınlık ihtiyaçlarından mahrum olduklarını görüyoruz.

*Dünya genelindeki kadın hareketleri Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki kadın hareketleriyle iletişim kurmanın yollarını nasıl yaratabilirler?

Kadınlar silahlı çatışma alanlarında zarar görüyor. Afrika'nın bazı bölgelerindeki kadınlar diğerlerinden daha fazla etkileniyor olabilir. Bu durum bizi korumayı sağlayan ve bunun ne ölçüde sağlanacağını garanti eden uluslararası toplumun sorumluluğu hakkında konuşmaya zorluyor. Barış ve güvenlikle ilgilenen mekanizmalarda kadınların varlıkları çok önemli. Koruma mekanizmalarını harekete geçirme konusunda uluslararası toplum üzerinde baskı olmalıdır. Savaş sırasında ve sonrasında kadın hakları konusu dikkate alınmalıdır.

Şunu da bilmeliyiz ki, kadınlar sivil toplum kuruluşlarıyla bölgesel ağlarda örgütlenirse, kadın sorunları ve onlara yönelik şiddet ve ayrımcılık konuşulursa bu bölgelerde kadınların maruz kaldığı ihlaller tüm kadınları ilgilendirecektir. Güvenli bölgelerde yaşayanların ve herkesin bunu yapması gerekmektedir. Bunları medyada ortaya çıkarmak, duyurmak, savaş suçlarına çözüm bulmak amacıyla uluslararası topluma, hükümetlere ve ilgili ülkelere mesajlar gönderilmelidir. Savaş öncesinde, sırasında veya sonrasında koruma mekanizmaları devreye girmelidir.

*Çatışma ve savaşların yaşandığı bölgelerdeki kadınlara mesajınız nedir?

Kadınları hedef alan ve onları güvenli bir yaşam sürmekten mahrum bırakan savaşların kınanmalı. Filistin halkına karşı yürütülen imha savaşını kınamalı ve gerekli tepkileri ortaya koymalıyız. Bu konudaki sessizlik biz kadınları daha sorumlu davranmaya itiyor. Kadın haklarına saygı gösterilmeli, kadınların barış ve güvenlik müzakerelerine katılımları sağlanmalı. Ayrıca uluslararası medyaya, uluslararası sivil toplum kuruluşlarına, uluslararası topluma, BM’ye ve uluslararası insani yardım kuruluşlarına, kadınları etkileyen ihlalleri izleyip belgelemeleri ve sorumluların yargılanması için harekete geçmeleri çağrısında bulunuyorum.