Cumartesi Anneleri Kerboran kayıplarının akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri, bu haftaki eylemlerinde Kerboran’da gözaltına alınıp kaybedilenler için adalet istedi.

İstanbul- Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle başlattıkları, Türkiye'nin en uzun soluklu eylemi olan Cumartesi Anneleri'nin eylemi 1075'inci haftasında da devam etti. Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, karanfiller ve kayıpların fotoğraflarını taşıyarak meydanda bir araya geldi. Basın açıklamasını kayıp yakınlarından Maside Ocak okudu.

Maside Ocak, 1075'inci haftada şiddet politikalarının bir sonucu olarak Mêrdîn’in Kerboran (Dargeçit) ilçesinde gözaltına alınan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan kayıplar için adalet istediklerini belirterek, “29 Ekim – 8 Kasım 1995 tarihleri arasında Mardin/Dargeçit'te ağır silahlı askerler ve korucular tarafından yapılan ev baskınlarında dört çocuk, iki lise öğrencisi ve iki kadının da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Dargeçit Jandarma Taburu’na götürüldü. Gözaltında tutulanlardan bazıları bir süre sonra serbest bırakıldı. Ancak 12 yaşındaki Davut Altunkaynak, 13 yaşındaki Seyhan Doğan, 16 yaşındaki Nedim Akyön, 19 yaşındaki Mehmet Emin Aslan, 20 yaşındaki Abdurrahman Olcay, 21 yaşındaki Abdurrahman Coşkun ve 57 yaşındaki Süleyman Seyhan’dan bir daha haber alınamadı” dedi.

İşkence edildi, katledildi

Süleyman Seyhan’ın 6 Mart 1996 tarihinde işkenceyle katledilmiş halde bulunduğunu ifade eden Maside Ocak, Kerboran kayıplarını bulmak için ailelerin yaptığı suç duyurularının etkin bir biçimde soruşturulmadan takipsizlikle sonuçlandığını belirtti. Maside Ocak, ailelerin ve İHD’nin 29 Mayıs 2009 tarihinde yaptığı başvuru sonucunda Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dosyayı yeniden açtığını ve soruşturma başlattığını söyledi. Maside Ocak, “2012–2015 tarihleri arasında tanık beyanlarına dayanarak yapılan kazılar sonucunda, gözaltına alınan kişilerin ağır işkence izleri taşıyan kemiklerine, geçmişte sivillerin girişine yasak özel askeri bölgedeki kuyularda ulaşıldı” şeklinde konuştu.

Savcılığın hazırladığı iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiğini paylaşan Maside Ocak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren, Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire, Dargeçit Merkez Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz, Karakol Komutan Yardımcısı Haydar Topçam ile birlikte uzman çavuş ve koruculardan oluşan 18 kişi hakkında ‘taammüden öldürme’ suçlamasıyla dava açıldı. Dava dosyasında sanıkların sorumluluğuna işaret eden, birbirleriyle tutarlı çok sayıda tanık beyanı ve bu beyanları destekleyen deliller yer aldı. Tüm bunlara rağmen mahkeme, 4 Temmuz 2022 tarihinde ‘somut, kesin, inandırıcı delil elde edilemediğinden’ diyerek 18 sanığın beraatine karar verdi.”

‘Kemikler delil olarak görülmedi’

Ailelerin tepkisini anımsatan Maside Ocak, “Kuyulardan çıkan kemiklerimiz, yaşadığımız ağır işkence, şahitliğimiz yeterli delil olarak görülmedi” dedi. Karara karşı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’ne yapılan istinaf talebinin 7 Mayıs 2024 tarihinde reddedildiğini kaydeden Maside Ocak, bunun üzerine Yargıtay’a yapılan temyiz başvurusunun ise hâlâ sonuçlanmadığını söyledi. Maside Ocak, 1075'inci haftada Yargıtay’ın Dargeçit dosyasında adaletin önünü açacak bir yaklaşımla karar vermesini talep ettiklerini belirterek, “Kaç yıl geçerse geçsin; tüm kayıplarımız için, Davut Altunkaynak, Seyhan Doğan, Nedim Akyön, Mehmet Emin Aslan, Abdurrahman Olcay, Abdurrahman Coşkun, Süleyman Seyhan ve Bilal Batırır için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Eylem sonrası Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilenler için Galatasaray Meydanı'na karanfiller bıraktı.