NECWA RAHİM

Cezayir- Cezayir Engelliler Federasyonu, Kanada Yerel Girişimler Fonu (FCIL/CFLI) işbirliğiyle “Haklar ve Onur: Cezayir’de Engelli Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi ve Korunması” başlıklı yeni bir proje başlattı. Bu adım, özel gereksinimli kadın ve kız çocuklarının haklarını korumaya yönelik saha çalışmalarında türünün ilk örneği olarak değerlendiriliyor.

Bu proje, özel gereksinimli kadınların maruz kaldığı ve çoğu zaman görünmez kalan şiddet ve ayrımcılık biçimlerini belgeleme ve anlamaya yönelik acil bir ihtiyaca karşılık geliyor. Cezayir Engelliler Federasyonu Başkanı Atika El-Maammeri, projenin özel gereksinimli kadınlara yönelik şiddet konusundaki sessizliği kırmak amacıyla hazırlandığını, bunun ise vakaların belgelenmesi, toplumsal farkındalığın artırılması ve ifade ile savunuculuk için güvenli alanların oluşturulmasıyla sağlanacağını söyledi. 

Kadınların sesinin duyulması hedefleniyor

Özel gereksinimli kadınların hukuki ve sosyal güçlendirilmesinin, onların onuru ve haklarının güvence altına alınmasında temel adım olduğunu ifade eden Atika El-Maammeri, federasyonun akademisyenler, hukukçular ve çeşitli ulusal kurumları engellilik ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet konularında köklü bir değişim yaratmayı hedefleyen ortak çabalara dahil ettiğini belirtti. Projenin en önemli hedeflerinden bazılarının; özel gereksinimli kadınların maruz kaldığı ihlallerle ilgili toplumsal farkındalığı geliştirmek, onlara savunuculuk ve liderlik becerileri kazandırmak, kamu politikalarını etkileme kapasitelerini artırmak olduğunu söyledi. Program ayrıca, saha araştırmaları ve raporlar aracılığıyla toplumun en kırılgan kadınlarının seslerini duyurmayı hedefliyor.

Eğitim atölyeleri düzenlenecek

Proje, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ele alan seminer, forum ve sergiler düzenlemekten; hukuki reformları desteklemeye ve özel gereksinimli kadınlara hukuki danışmanlık sunmaya adanmış avukat ve hukukçulardan oluşan bir ekibin oluşturulmasına kadar geniş kapsamlı faaliyetleri içeriyor. Ayrıca insan hakları, uluslararası sözleşmeler, savunuculuk ve sosyal destek mekanizmaları gibi alanlarda 3 ila 5 gün süren eğitim atölyeleri de düzenlenecek.

Atika El-Maammeri, projenin detaylarını aktarırken, izole veya kırılgan durumda olan kadınlar için gerçekleştirilecek on saha araştırması yoluyla veri üretilmesi ve bu verilerin karar alıcılara öneriler sunacak sağlam bir bilgi tabanı oluşturacağına dikkat çekti. Proje ayrıca, 20 Şubat’ta yürürlüğe giren 25-01 sayılı yasanın uygulanmasını destekleyecek hukuki araçlar geliştirmeyi de amaçlıyor. Proje, şeffaflık ve toplumsal hesap verebilirlik mekanizmalarını güçlendirmek için dernekler, devlet kurumları ve avukatlar arasında ortak takip sistemleri oluşturmayı da kapsıyor. Bu sayede özel gereksinimli kadınlara yönelik şiddete verilen yanıtların iyileştirilmesi ve uzun vadeli destek sunabilecek akademisyenler, hukukçular ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan sürdürülebilir ağların inşa edilmesi hedefleniyor.

Program 16 günlük kampanya ile eş zamanlı başlatıldı

Atika El-Maammeri, sürdürülebilirliğin bu programın temel dayanaklarından biri olduğunu, yeni kadın liderler yetiştirmenin, akademik ve dernek işbirliklerini güçlendirmenin ve kalıcı hesap verebilirlik araçları geliştirmenin programın uzun vadeli etkisini artıracağını vurguladı. Ayrıca programın 16 Günlük Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kampanyası ile eş zamanlı başlatılmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Atika El-Maammeri, federasyonun kadın örgütleriyle birlikte çalışarak engelli ve şiddet mağduru kadınları mücadele sürecine dahil etmeye sürekli önem verdiğini belirtti. Özel gereksinimli kadınların hem şiddet hem de ayrımcılığa maruz kaldığını ifade eden Atika El-Maammeri, “Bu nedenle onların hak ve özgürlükler alanında güçlendirilmesi için bir strateji ve eylem planı geliştirmek için çalışıyoruz” dedi.