‘Boykotlar ve eğitime verilen aralar öğrencilerin psikolojini olumsuz etkiliyor’

Uzun süredir devam eden öğretmen boykotları ve eğitime verilen sık araların çocukların psikolojik gelişimini olumsuz etkilediğini dile getiren Lawîn Kurda Tofiq, çözüm için bilinçli ebeveynlik ile motive edici desteklerin önemini vurguladı.

HELÎN AHMED

Silêmanî- Boykotlar, yurttaşların haklarını savunmak ve iktidar üzerinde baskı oluşturmak amacıyla başvurduğu sivil ve şiddet içermeyen bir direniş yöntemidir. Genellikle hak ihlallerine karşı bir tepki olarak ortaya çıkan bu eylemler, demokratik toplumlarda halkın sesini duyurmasının önemli bir aracı olarak görülüyor. Ancak boykotların bazı olumsuz etkileri de dikkat çekiyor. Özellikle eğitim alanında yapılan boykotlar, öğrencilerin öğrenme sürecini olumsuz etkiliyor. Öğrenciler, derslerden uzak kaldıkları için konuları yeterince kavrayamıyor. Bu durum onların hem akademik başarılarını hem de gelecek planlarını tehdit ediyor. Ayrıca öğretmen maaşlarının yetersizliği ve eğitim sistemindeki sorunlar da öğrenci başarısını olumsuz yönde etkiliyor. Bazı öğrenciler kurallara uymakta zorlanıyor, öğrenme isteğini kaybediyor ve zihinsel sıkıntılar yaşayabiliyor.

Uzmanlara göre, bu tür sorunların çözülmesi için hem eğitim sisteminde reform yapılması hem de hak arayışlarının öğrencilerin eğitimine zarar vermeyecek şekilde yürütülmesi gerekiyor. Psikoterapist Lawîn Kurda Tofiq, Federal Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin eğitim sektöründeki istikrarsız politikalarının öğrencilerde ciddi ruhsal sorunlara yol açtığını belirtti. Uzun süredir devam eden öğretmen boykotları ve eğitime verilen sık araların çocukların psikolojik gelişimini olumsuz etkilediğini dile getiren Lawîn Kurda Tofiq, “Öğrenciler, son 11 yıldır öğretmen grevleri nedeniyle okula devam edip etmeme konusunda belirsizlik yaşıyor. Her eğitim yılı sadece birkaç ay ders yapılabiliyor. Bu durum, eğitimin plansız ve eksik tamamlanmasına yol açarken, çocukların zihinsel dünyasında da güvensizlik ve istikrarsızlık yaratıyor” dedi.

‘Öğrenciler uyum sağlamakta zorlanıyor’

Çocukların eğitim kurallarına olan bağlılığının her geçen gün azaldığını vurgulayan Lawîn Kurda Tofiq, sürekli tekrarlanan boykotlar nedeniyle öğrencilerin okul disiplinine uyum sağlamakta zorlandığını ifade etti. Lawîn Kurda Tofiq, medyada sık sık yer alan grev haberleri ve çocuklarla yapılan röportajların da öğrencilerin ders çalışma motivasyonunu düşürdüğünü ekledi. "Çocuklar aniden okula döndüğünde aileleri onları ders çalışmaya zorluyor. Ancak bu, onların eğitimle bağ kurmasını engelliyor. Okul, bazı öğrenciler için artık bir gelişim alanı değil; oyun ve teknoloji gibi eğlenceli uğraşlardan mahrum kalınan bir yer, adeta bir hapishane olarak görülüyor" diyen Lawîn Kurda Tofiq, bu durumun öğrencilerin okula karşı olumsuz tutum geliştirmesine neden olduğunu söyledi.

‘Çocuklar zihinsel yük altında’

İlkokul çağındaki çocukların zihinsel olarak en kırılgan yaş döneminde olduğunu dile getiren Lawîn Kurda Tofiq, sözlerine şöyle devam etti:

“Eğitim sisteminde yaşanan tekrar eden boykotlar, bu yeni deneyimin sağlıklı şekilde ilerlemesini engelliyor. Çocuklar, bu sürekli kesintiler nedeniyle dengesiz ve güvensiz bir zihinsel duruma sürükleniyor. Eğitim süreci onlar için bir gelişim alanı olmaktan çıkıp, zamanla kapalı bir kafes ya da adeta bir hapishane gibi algılanmaya başlıyor. Bu da çocuklarda okula karşı ilgi ve motivasyon yerine, uzaklaşma ve içe kapanma duygusu yaratıyor. Aynı zamanda, dijital medya ve çocuklara sunulan dijital ortamlar bu psikolojik kırılganlığı daha da artırıyor. Ne yazık ki bazı ebeveynler, çocuklarının okula başladıkları ilk günlerde yaşadıkları doğal duygusal tepkileri, ağlama, korku ya da uyum zorluklarını, şaka amacıyla dijital medyada paylaşıyor. Oysa çocuk, bu deneyimin kendisi için ne kadar önemli olduğunu hissederken, aynı zamanda bu anların alay konusu haline geldiğini fark ediyor. Bu da özgüvenini zedeliyor. Okula karşı olumsuz bir tutum geliştiriyor ve kendisini değersiz hissedebiliyor. Bu görüntüler dijital medya platformlarında kalıcı hale geliyor, çocuk büyüdükçe bu sahneler zihinsel bir yük olarak geri dönüyor.”

‘Durum iyileşebilir’

Toplumun bir kesiminin ekonomik sıkıntılarla eğitimde yaşanan boykotları ilişkilendirdiğini ve bu durumun çocukların geleceğine dair umutsuz bir tablo oluşturduğuna dikkat çeken Lawîn Kurda Tofiq, “Çocuklar temiz bir zihne sahip ve duruma hızla uyum sağlayabiliyorlar. Onlara eğitimin bir hapishane olmadığını anlatmalıyız. Bu yüzden ebeveynler, çocukları okula gittiklerinde ruh hallerinin farkında olmalılar. Çünkü boykotun çocuklar üzerindeki etkisiyle birlikte ruhsal ve ekonomik durum devam ederse, çocukların ruh hali zayıflayacaktır. Okullarını bitirmek için gün sayıyorlar, ancak durum iyileştirilebilir; bu da ders çalışmayı teşvik eden çeşitli videolarla sağlanabilir. Çünkü çocuklar kısa filmler aracılığıyla okul ve derslerin tadını çıkarabilirler ve bu önlemler çocukların zihinlerini korur” diyerek sözlerini tamamladı.