Arkadaşları Tişrîn’de yaşamını yitiren Diyala Süleyman’ı anlattı
Hîlala Zêrîn Kültür Hareketi’nin kurucu üyelerinden olan Diyala Süleyman’ın Tişrîn’deki nöbet eylemleri sırasında bir duvarın çökmesiyle hayatını kaybettiğini belirten Samar El Cuma, “Diyala’nın mücadelesini yaşatacağımıza söz veriyoruz” dedi.

YUSRA AL-EHMED
Rakka- Türk devleti ve ona bağlı çeteler, 8 Aralık 2024 tarihinde Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan Tişrîn Barajı’na yönelik saldırılar başlattı. Bu saldırılara karşılık olarak, Kürt, Arap, Süryani ve Ermeni halkları enerji kaynaklarını korumak amacıyla 8 Ocak 2025 tarihinde baraj çevresinde nöbet eylemi başlattı. Türk devletinin devam eden saldırıları sonucunda, nöbete katılan çok sayıda kişi hayatını kaybetti ve birçok kişi de yaralandı. Kuzey ve Doğu Suriye Rakka Kantonu Şehit Aileleri Meclisi, 23 Nisan’da Tişrîn Barajı'nda bir duvarın çökmesi sonucu Hîlala Zêrîn Kültür Hareketi Üyesi Diyala Süleyman’ın yaşamını yitirdiğini açıkladı.
Toplumda derin izler bıraktı
2006 yılında Kobanê’de dünyaya gelen Diyala Süleyman, Rakka’da dört kız ve iki erkek çocuktan oluşan bir ailede büyüdü. 2019 yılında Hîlala Zêrîn Kültür Hareketi’ne kurucu üye olarak katıldı. Kültür ve sanat alanındaki çalışmalarıyla toplumda derin izler bırakan Diyala Süleyman, özellikle genç kadınların sanatsal yeteneklerini geliştirmelerine büyük katkı sundu. Tişrîn Barajı’ndaki nöbet eylemlerine katılan Diyala Süleyman, Türk devletinin saldırılarına karşı sergilediği duruşla kararlılığın ve direnişin sembolü hâline geldi. Kuzey ve Doğu Suriye’deki Kadın Devrimi’nin kazanımlarını çalışmalarıyla koruyan Diyala Süleyman, 23 Nisan’da barajın duvarlarından birinin çökmesi sonucu yaşamını yitirdi.
‘Bir rol modeldi’
Hîlala Zêrîn Kültür Hareketi yöneticilerinden Samar El Cuma, Diyala Süleyman’ın hareketin ilk katılımcılarından ve aynı zamanda kurucu üyelerinden biri olduğunu belirtti. Samar El Cuma, “Diyala, tüm genç kadınlar için gerçek bir rol modeldi. Birçok genç kadının kültür hareketine katılmasına öncülük etti ve onların yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı oldu. Enerjik, işine tutkulu ve sadıktı. Her zaman çaba gösterdi, iz bırakmak için elinden gelenin en iyisini yaptı. Güçlü ve özgür iradesi, büyük kararlılığı ve hedeflerine ulaşmadaki azmiyle dikkat çekiyordu. Zamanının büyük bir bölümünü hareket içinde çalışarak geçiriyordu” ifadelerini kullandı.
‘Nöbete büyük bir kararlılıkla katılıyordu’
Hîlala Zêrîn Kültür Hareketi’nde herkesin bir aile gibi olduğunu vurgulayan Samar El Cuma, Diyala Süleyman’ın arkadaşlarıyla olan ilişkilerine de değindi. Samar El Cuma, “Diyala’nın arkadaşlarıyla ilişkisi çok güzeldi. Onlara her zaman yardım eder, destek olur ve cesaret verirdi. Zorluklarla karşılaştıklarında yanlarında olurdu. Bize sık sık, özgürlük ve halkının onuru uğruna şehit olmayı, kadın devrimi için fedakârlık yapmayı hayal ettiğini söylerdi. Son vedamıza kadar ‘Şehit olarak döneceğim’ diyordu. Tişrîn Barajı’ndaki nöbet eylemlerine dönüşümlü olarak katılıyorduk. Her grup baraja gittiğinde Diyala da koşarak katılırdı. Demokratik Suriye Güçleri’nin Türk devletine karşı yürüttüğü direnişe destek olmak ve devrimin kazanımlarını korumak için nöbete büyük bir kararlılıkla katılıyordu” diye belirtti.
‘Hafızalardan silinmeyecek’
Samar El Cuma, konuşmasının sonunda şunları söyledi:
“Bize veda etti ama asla hafızalarımızdan silinmeyecek. Diyala, her zaman bizimle olacak. Özgürlük ve direnişin şehidi olan Diyala’nın mücadelesini ve bize bıraktığı motivasyonu, kadın özgürlüğüne ulaşma hedefimize varana dek yaşatacağımıza ve izinden yürüyeceğimize söz veriyoruz.”