İşaret dilinden hayata uzanan köprü: Yemenli İman el-Kudsi sessizlerin sesi oldu

Yemen’de, iki duyma engelli kız kardeşiyle başlayan mücadeleyi toplumsal bir dönüşüme çeviren İman el-Kudsi, işaret dili eğitimleri, üniversite girişimleri ve hak savunuculuğuyla yüzlerce bireyin hayata katılımına kapı aralıyor.

RAHMA SHANZOUR

Yemen- Savaşın yorduğu, zorluklarla ağırlaşmış bir ülkede, karanlığın ortasında umudu yeniden kuran insani hikayeler öne çıkıyor. Bu hikayelerden biri de, işaret diliyle evinin içinde başlayan kişisel bir deneyimi, duvarların ötesine taşan bir toplumsal mesaja dönüştüren Yemenli kadın İman el-Kudsi’nin yolculuğu.

37 yaşındaki İman el-Kudsi, Yemen'in Taiz kentinde doğdu. İşaret dili tercümanı ve eğitmeni olan İman el-Kudsi, özel gereksinimli hakları alanında da aktif bir isim. 2022–2024 yılları arasında Sağırlar için Temah Derneği'nin genel sekreterliğini yürüttü ve duyma engelli bireylerin topluma tam katılımı ile temel haklarına erişimini amaçlayan birçok farkındalık ve eğitim programının uygulanmasında rol aldı.

Ancak bu mesleki tanımın ardında, küçük bir evin içinde başlayan bir hikaye saklı. O hikaye, iletişimsizliğin yarattığı boşluğu bir başlangıç noktasına dönüştürerek, İman el-Kudsi’yi sessizlerin sesi yapan yeni bir yol açtı; iki dünya arasında köprü olmanın yolunu.

Hikaye evde başladı

İman el-Kudsi’nin işaret dili yolculuğu bir kursla, bir sınıfta başlamadı. Her şey, Taiz’deki mütevazı bir evde, beklenmedik bir sınavla yüzleştiğinde başladı. Duyma engeli olan iki kız kardeşi Fatıma ve Amani hem engelleri hem de aile içinde iletişim kurulamaması nedeniyle çifte bir yalnızlık yaşıyordu. İman el-Kudsi, o günleri şöyle anlattı:
"Engellilerle, özellikle de sağır bireylerle olan bağım ailemden başladı. İki kız kardeşim sağırdı; büyük olan Fatıma, küçük olan Amani. Onlarla ilgilenmeye, eğitimlerini takip etmeye, günlük hayatlarında yanlarında olmaya başladım."

İlk başta her şey okul takibi ile sınırlıydı. Ama üniversite dönemine gelindiğinde iletişim çabası daha geniş bir boyuta taşındı. İman el-Kudsi "Onların doğru eğitim alması için çabaladık. Çünkü aile olarak eğitime önem veriyorduk" dedi.

‘Amacım iletişimdeki engelleri kaldırmaktı’

Zamanla İman el-Kudsi, değişimin yalnızca ev içinde kalamayacağını anladı. Duyma engeli olan bireylerin toplum ve eğitim yaşamına gerçek anlamda katılabilmesi için daha büyük bir çaba gerektiğini anladı. İman el-Kudsi, konuşmasına şöyle devam etti: "Sağır bireylerle daha fazla etkileşim kurdum. Birçok kursta işaret dili eğitimleri verdim. Bu süreçte Arap Sağırlar Birliği’nden sertifika aldım. Bu da benim Arap dünyası düzeyinde işaret dili tercümanı olduğumu belgeliyordu. Amacım, sağır bireylerle toplum arasındaki köprüyü kurmak, onların kendilerini ifade etmelerini sağlamak ve iletişimdeki engelleri kaldırmaktı."

Sesin ifade bulduğu yer

Sesin duyulmadığı, ifadenin işaretle hayat bulduğu dünyada İman el-Kudsi kendi yolunu buldu. İlk başta bu durumun kendisi için de yeni bir dünya olduğunu söyleyen İman el-Kudsi, "Zamanla bu kişilerin nasıl düşündüğünü, neye ihtiyaçları olduğunu, onların sesini topluma nasıl ulaştırabileceğimi anlamaya başladım. Toplumla iletişim kuramayan bu grubun mesajlarını dünyaya ulaştıracak birine ihtiyaçları vardı" diye ifade ediyor. Savaşın derinleştirdiği kriz ortamında ihtiyaçların yalnızca iletişimden ibaret olmadığını dile getiren İman el-Kudsi, "Yaratıcılıklarının ve yeteneklerinin görünür olması gerektiğini fark ettim. Onlar toplumun kenarında değil, merkezinde olmayı hak ediyor" dedi.

Böylece İman el-Kudsi’nin Sağırlar için Temah Derneği’ndeki yolculuğu başladı. Sekreterlikten genel sekreterliğe ve ardından vekaleten başkanlığa uzanan görevler üstlendi. Ancak ona göre unvanlar yalnızca araçtı: Amaç, duyma engelli bireylerin toplumda görünür olmasıydı. İman el-Kudsi süreci şu sözlerle özetledi:

"Tercümanları ve öğretmenleri eğitmeye başladık. Bu sayede sağır bireylerle toplum arasında gerçek bir iletişim ağı oluşturduk. Zamanla yetenekleri ortaya çıkmaya başlayan genç kadınlar ve yeni mezunlar gördük. Bu bana doğru yolda olduğumuzu gösterdi."

Zor bir alanda kadın olmak

Yemen gibi kadınların toplumsal rolünün hala kısıtlandığı bir ülkede, İman el-Kudsi iki kat mücadele verdi. Hem kadın olarak varlığını kanıtlamak hem de duyma engelli bireylerin dünyasına girebilmek için çabaladı. "Kadın olarak bu yola çıkmak kolay değildi. Toplum kadının böyle bir alanda çalışmasını zor kabulleniyor. Önce iletişim kurabilen bir kadın olduğumu, sonra liderlik edebileceğimi kanıtlamalıydım" derken şöyle devam etti:

"Sağır bireyler güvenlerini kolay vermez. Özellikle dışarıdan gelen biriyseniz. Hem bireysel ilişkilerde hem de dernek olarak güvenlerini kazanmak için sabır gerekiyordu. Savaş nedeniyle maaşlar durdu, destekler kesildi. Buna rağmen gönüllü çalışma devam etti; tercümanlar bile karşılık almadan çalışmaya razı oldular. Çünkü amaçlarına inanıyorlardı. Durum hala ideal değil ama iyi bir yol kat ettik. Toplumun sağır bireylere bakışı değişmeye başladı."

‘Yalnız değiller; toplumun bir parçasılar’

İman el-Kudsi’nin en çok gurur duyduğu başarı, gençlerin üniversiteye kabul edilmesini sağlamak oldu. İman el-Kudsi, "Eskiden devlet ya da özel üniversiteler sağır öğrencileri kabul etmiyordu" derken atrık üniversitelerin özel sınıflar açtığını ve engellerin aşıldığını söyledi. Bu süreç sadece eğitim değil, görünürlük de kazandırdı. Duyma engeli olan gençler ilk kez toplumun gözünün içine bakabildi; kendi işlerini kuranlar oldu. İman el-Kudsi son olarak "Sağır bireylerin projeler açtığını, kurumlarda çalıştığını görünce hedefime ulaştığımı hissettim. Artık yalnız değiller; toplumun bir parçasılar" dedi.