Îlham Ehmed: Tek taraflı yönetim zihniyeti, krizleri derinleştirir

Ortak Tutum Konferansı’nda konuşan Îlham Ehmed, “Bölge bileşenleri, ülkeyi asıl savunmanın dışarıdan gelmediğini, ortak iradeyle olduğunu herkese göstermiştir. Tek taraflı yönetim zihniyeti, krizleri derinleştirir” dedi.

Hesekê- Cizirê Kantonu’nun Hesekê kentindeki Kültür ve Sanat Merkezi’nde, “Birlikteliğimizi güçlendiren çeşitlilik ve yarınımızı inşa eden iş birliği için hep birlikte” sloganıyla düzenlenen “Kuzey ve Doğu Suriye Bileşenlerinin Ortak Tutum Konferansı” devam ediyor.

Konferansın başlangıç konuşmasını yapan Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı Îlham Ehmed, Halkların Ortak Tutum Konferansı’nın Suriye’nin içinde bulunduğu kritik bir dönemde gerçekleştiğine dikkat çekti, herkesin ülkesine karşı siyasi ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.

‘Direnen halkların ortak iradesi’

Konferansın savaşa karşı direnen halkların ortak iradesi olduğunu belirten Îlham Ehmed, “Bu Konferans, ötekileştirmeye karşı örgütlenme, birbirini tanıma, gerçek iş birliği ve toplumsal adalete dayalı demokratik bir model inşa iradesinin zinde bir ifadesidir” dedi.

‘Tek taraflı yönetim zihniyeti, krizleri derinleştirir’

Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm bileşenlerin, çoğulculuğun bir tehdit değil bir zenginlik ve güç kaynağı olduğunu ispatladığını söyleyen Îlham Ehmed, konuşmasında, “Bölge bileşenleri, ülkeyi asıl savunmanın dışarıdan gelmediğini, kalıcı barış ve adalet inşası için ortak iradeyle olduğunu herkese göstermiştir. Tek taraflı yönetim zihniyeti, krizleri derinleştirir” ifadelerini kullandı.

Konferansı “halkların siyasi başarısı” olarak tanımlayan Îlham Ehmed, Suriye’nin geleceğinin şu ilkelerle belirleneceğini söyledi: “Gerçek iş birliği, birbirini tanıma, adil temsiliyet, gerçek vatandaşlık, çoğulculuk, ademi merkeziyetçilik ve ülkenin birliği ile istikrarının garantisi olan demokrasi.”

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı Îlham Ehmed, konuşmasını, “İnkarla geçen uzun yılların ardından bu konferansın tüm bileşenler adına yeni bir Suriye için; siyasetin asli anlamı olan ahlaka dönmesi için bir adım olmasını diliyorum” diyerek tamamladı.

‘Halkların mozaiği olarak bir araya gelmiş bulunuyoruz’

Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eşbaşkanı Leyla Kahraman, halkların birliği ve dayanışmasının çözümün yolu olduğunu hatırlatarak şöyle konuştu: “Demokratik Suriye Meclisi adına, Suriye’nin kaderini belirleyecek dönüşümlerin yaşandığı bu süreçte bu konferansın gerçekleşmesini kutluyoruz. Bugün, Hesekê kentinde halkların mozaiği olarak bir araya gelmiş bulunuyoruz. Birlikte hareket etmenin ve güçlü ortaklığın çözümün temeli olduğunu vurguluyoruz."

Leyla Kahraman, "Kadının öncü ve asli karar mekanizmalarında yer almadığı bir yeni Suriye’den söz edilemez. Kadın, büyük fedakârlıklar göstermiş, tarihsel bir mücadele yürütmüştür. Suriye’nin geleceğini inşa etmede kadının varlığı son derece önemlidir" dedi.

Ayrıca, halkların birliğini bozmaya ve Suriye’yi kaosa sürüklemeye yönelik nefret söylemlerini hatırlatan Leyla Kahraman sözlerine şöyle devam etti:

"Halkların birliğini güçlendiren tüm çabaları destekliyoruz. Demokratik bir Suriye inşa etmek için 10 Mart Sözleşmesi’nin hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyoruz. Suriye halkının dışlama, ötekileştirme ve şiddetten uzak, ortak bir vizyonla Suriye’yi yeniden inşa etmeye ihtiyacı var."

Leyla Kahraman, Süveyda halkına yönelik işlenen ve işlenmekte olan ihlalleri kınayarak, bunları insanlığa saldırı olarak nitelendirdi. Tüm kesimlerin katılımını ve haklarının güvence altına alınmasını sağlayacak bir Suriye ulusal konferansının düzenlenmesi çağrısında bulundu.

‘Nefret söylemi büyük bir tehlike oluşturuyor’

Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Birliği temsilcisi Emine Ömer, konuşmasında Suriye’nin tarihi bir süreçten geçtiğini belirterek şunları söyledi:

"Suriye topraklarında yıkıcı bir savaş dayatılıyor. Suriye bileşenlerine yönelik nefret söylemleri büyük bir tehlike oluşturuyor. Buna toplumsal bilinç ve güçlü bir birlikle karşı koymalıyız. Tüm bileşenlerden kadınların öncülüğünde, bu dışlayıcı politikaları boşa çıkarabilir ve iç savaşa karşı durabiliriz."

Emine Ömer, "Kadın devrimi, Kuzey ve Doğu Suriye’de halkların birliğiyle büyük kazanımlar elde etti. Bu nedenle, her kadını sesini yükseltmeye ve aktif katılım göstermeye çağırıyoruz. Demokratik düşünceye dayalı bir toplum inşa edelim. Kadının tüm alanlarda yer almadığı bir yeni Suriye ayağa kalkamaz. Ulusal Suriye konferansının, kadınların ve tüm bileşenlerin katılımıyla, birlik ve demokrasi temelinde gerçekleşmesini talep ediyoruz" dedi.

‘Suriye’nin renklerini tüm bileşenleriyle çizeceğiz’

Ezidi bileşeni adına yapılan konuşmada ise ortak bir tutum alınmasının gerekliliğe dikkat çekilerek "Nefret söylemleri ve dışlayıcı politikaların bizi iç çatışmaya sürüklemesine izin vermemeliyiz. Suriye’nin bileşenleri binlerce yıldır bir arada yaşadı. Ancak maalesef bugün fitne tohumları ekmeye ve bizi parçalamaya çalışan yıkıcı politikalar var. Bu konferanstan mesajımız şu: Hiç kimse birliğimizi bozamaz. Suriye’nin renklerini tüm bileşenleriyle birlikte çizeceğiz. ‘Jin, Jiyan, Azadî’ felsefesiyle özgür bir Suriye inşa edeceğiz" dedi.

Konferans sırasında, Dürzi ve Alevi bileşenleri adına video yoluyla iki mesaj okundu. Bu mesajlarda, Suriye’de din ile siyasetin ayrılması gerektiği ve bunun her bireye güvenli ve istikrarlı bir yaşam sağlayacağı vurgulandı.

Konferans çalışmalarına, beş üyeden oluşan bir divanın seçilmesi ve hazırlık komitesince önceden hazırlanmış taslağın okunmasıyla devam edecek.

Kuzey ve Doğu Suriye Bileşenlerinin Ortak Tutum Konferansı, konuşmalarla devam ediyor.