Rahma Ayari, sebze tezgahı ile ayakları üzerinde duruyor

Tunus’ta yıllar önce ebegümeci tezgahının başına geçen ve o günden bu yana hayatına bir çok değişiklik-yenilik katan Rahma Ayari, hikayesinde kadınların ataerkli zihniyet kodlarını kırabileceklerini anlatıyor.

NAZIHA BOUSSIDI

Tunus- Ebegümeci ailesinden ılıman iklime sahip bamya dünyanın pek çok ülkesinde yetişiyor. Hem sofraları süslerken hem de ekonomik olarak önemli bir geçim kaynağı oluşturuyor. Tarımda yalnızca üretimde yer almayan kadınlar kendi tezgahları ile de ekonomik olarak ayakta durmaya çalışıyor. Tunus’ta devam eden ekonomik krize sebze tezgahına dört elle sarılarak ayakta durmaya çalışan Rahma Ayari’ye mikrofon uzatıyoruz.

Son yıllarda özellikle tezgahında bamya bulundurduğunu söyleyen Rahma Ayari, evini böylelikle geçindirmeye çalıştığı anlatıyor. Tunuslu kadınların kendilerine dayatılan engel ve kısıtlamaları yıkabildiklerini, uzun yıllardır “erkek tekelinde” olan tezgahların başına kadınların da geçebildiğini söylüyor.

Şafak sökmeden tezgahında

Ülkesinin içerisinde olduğu ekonomik kriz, pandemi, ülkedeki ekonomik istikrarsızlığın sokak satıcılarını olumsuz etkilediğini belirtiyor Rahma Ayari, aynı şekilde krizin dünyanın genelinde söz konusu olduğunu da hatırlatmadan geçmiyor.

Her sabah şafak sökmeden önce en taze ve ucuz sebzeleri alabilmek için sebze halinin yolunu tutuğunu ardından ise tezgahını doldurup pazardaki yerini aldığını aktarıyor. Elbette iş temposu öyle bir cümlede söylediği gibi basit olmuyor hele hele bir kadın için...

“Bu işi yapmadan önce farklı mesleklerde, işlerde çalıştım. Küçücük ücretler karşılığında uzun saatler çalışmam gerekiyordu. Sonrasında ise ülkenin en büyük sebze, meyve ve balık pazarında neden tezgah açmayayım diye düşündüm. Bu işi yapmaya başladıktan sonra ise nasıl başa çıkılacağını öğrendim.”

Gelecek kurmaya çalışıyor

Pazar tezgahının belirli bir sabit gelirinin olmadığını, güvencesizliğini hatırlatırken “kendi işi” olmasının verdiği özgüvenin ise bunu kapattığının altını çiziyor Rahma Ayari. Beş yaşında bir kızı olduğunu, eşinin de çalıştığını ve böylelikle kızlarına güzel bir gelecek kurmaya çalıştıklarını aktarıyor. Pazar tezgahını açtıktan sonra bölge ve ülkedeki tarımla ilgilenmesinin söz konusu olduğunu ve üretimin geçen yıllara oranla her geçen gün düştüğünü söylüyor. Bunun en büyük nedeni ise ona göre kentlere olan göç. Rahma Ayari, üreticilerin desteklenmesini istiyor.

“Tezgah hayatıma çok şey kattı”

İşe ilk başladığı günleri ise şöyle özetliyor;

“Başlangıçta Pazar tezgahına gelirken eşim ya da erkek kardeşim beni getirip götürüyordu. Ama zamanla ehliyet sahibi oldum ve bir araba aldım. Şimdi Pazar tezgahımı doldurmak için kendim sebze haline gidiyorum aracımı dolduruyorum ve pazarın yolunu tutuyorum. Aslında bu tezgah hayatıma çok şey kattı.”

Tezgahın başında bir kadını görenlerin ise zamanla alıştığını şimdi ise saygı duyarak baktıklarını aktarıyor gururla.

“Yedi yıldır bu işi yapıyorum. Çalışıyorum. Herkes benim çalışma arzuma saygı duyuyor artık. Tunuslu kadınlar dayatılan engelleri kısıtlamaları aşabilirler. Onları güçlendirmek, erkek tekelinden çıkmalarını sağlayacak, ayakları üzerinde duracak fikre yeter ki sahip olsunlar” diyerek kadınların iradeli yaklaşımlarının bir çok konuda erkek zihniyetini ve toplumun geri bakış açısını kırabileceğinin de altını çiziyor.

Birlik çağrısında bulunuyor

Hayata olumsuz ve negatif yönünden değil pozitif yönünden bakmayı tercih ettiğini söyleyen Rahma Ayari, ülkesinde yaşanan yoksulluk, krizler, politik krizlerin yanı sıra pandemi başta olmak üzere ülke ve dünyayı etkileyen savaşların üstesinden, “Tüm bunları değiştirmek için birlikte hareket etmeli, mücadele etmeliyiz. Birbirimize yardım ederek kötü günleri aşabiliriz ve umutsuzluğa kapılmadan yaşamalıyız” diyor.