Cezayir - Houria Derneği, Cezayir'de kadın işçilerin karşılaştığı yasal, psikolojik ve sosyal zorlukları tartışmak için "Cezayir'de Çalışan Kadınların Hukuki Statüsü" başlıklı bir sempozyum düzenledi. Uzman kadınlar sunumları ile kadınların çalışma hayatında karşılaştıkları sorunları masaya yatırdı, tartıştı ve birlikte girift çözüm yolları aradı.

Kadınlar farklı başlıklar altında sunum yaptı

Hukukçu Samati Al-Tayeb, "Çalışan Kadınlar için Hukuki Zorluklar" başlığı altında sunum yaparken, "Çalışan kadınlar için psiko-sosyal sorunlar" başlığı altında ise Dr. Malika Benbourdi sunum yaptı.  Ayrıca “Çalışan kadınların Haklarının Savunmasında Sendikaların Rolü” sunumu ile ise iş yaşamında ve sendikal hayatta kadınların varlığı, statüsü hak savunuculuğunda örgütlenmenin, sendikalaşmanın önemine vurgu yapıldı.

“Regl ve emzirme süresi uzatıldı”

Sempozyumda öne çıkan başlıklar arasında İş Kanunu'nda değişiklik yapılması ve kadın işçi, emekçilerin fizyolojik yapısına uygun ek haklar tanınması da yer aldı. Çalışma yaşamındaki kadınların doğum izni, regl izni ve emzirme süresinin uzatılması talebi de yer aldı. Çalışan emekçi kadınların “süt izni” olarak tanımlanan iznin bir yıla kadar uzatılması tartışmaları yapıldı. Bu konuda yetkili kurumlara da çağrı yapan kadınlar iznin uzatılmasını istedi. Cezayir Meclisi kısa süre önce doğum iznini 6 aya uzatmıştı.

“Çalışan kadınların yüzde 40’ı sosyal güvencesiz”

Yürütülen tartışmalar içerisinde en dikkat çekici hususların başında ise çalışan kadınların maaşlarının daha az olduğu ve Cezayir’de çalışan kadınların yüzde 40’ının sosyal güvenceye sahip olmadığı ortaya çıktı. Sempozyuma katılanlar, Cezayir'de çalışan kadınlara yönelik çeşitli şiddet biçimlerinden yasal koruma alanının genişletilmesinin yanı sıra, özellikle engellilik döneminin gözden geçirilmesi için kadınlara tazminat verilmesi için yasaların etkinleştirilmesi ihtiyacına odaklanıldı.

“Tacizlerde cezalar caydırıcı olmalı”

İşyerinde artan cinsel taciz olgusu konusunda uyarıda bulunan Cezayir'deki Çalışan Kadınlar Koordinasyonu tarafından daha önce yapılan aynı talepler yinelendi. İşlerini kaybetme korkusu ve kaygısı ile kadınların yaşadıkları tacizi açıklayamama, toplumsal baskılardan çekinmenin halen sürdüğü yasalarla kadınların kaygılarının aza indirilebileceğinin altı çizildi. Tam da bu noktada tacizcilerin daha ağır cezalar alması, cezaların caydırıcı olması konusuna hukukçular dikkat çekti.

Sempozyumda öne çıkan diğer talepler arasında, çalışan kadınların hastalık izni alma prosedürlerinin gözden geçirilmesi, bireysel iş uyuşmazlıklarına ilişkin 90-11 sayılı Kanunun 73’ncü maddesinde “Keyfi işten çıkarma” tazminatının belirlenmesine ilişkin kriterlerin dikkate alınması da masaya yatırıldı.