İran’da su kaynaklarının kötü yönetimi kuraklık ve çölleşmeyi hızlandırıyor
İsfahan'ın can damarı olan Zende Rud nehrinin kurumasıyla artan kuyu kazımı, kuraklık ve çölleşme döngüsünü hızlandırıyor. İranlı kadınlar, sürecin kötü yönetilmesi sonucu nehrin kuruduğunu belirtti.

SARAH KERİMİ
İsfahan- Zayandeh Rud veya Zende Rud, "hayat veren" anlamına gelir ve bir zamanlar İran'ın orta platosunun en büyük ve en bol akan nehriydi. Zagros dağlarından İsfahan eyaletine oradan da Gavhoni Sulak Alanı'na akıyordu. İsfahan’ın; tarımsal, sosyal ve çevresel yaşamında çok önemli bir rol oynayan Zende Rud nehri, iklim değişikliğiyle birlikte son yıllarda kurudu. Meteoroloji istatistikleri, Zende Rud nehri havzasında yağış miktarının son yıllarda azaldığını gösteriyor. Havaların ısınması su buharlaşmasını artırdı ve nehirlere gelen su miktarını azalttı. Zende Rud nehrinin kurumasının nedenlerinden biri yağış miktarındaki yetersizlik olurken, diğeri ise uygun yönetim ve planlama eksikliği.
Konuyla ilgili ajansımıza konuşan Ekolojist Fatemeh K., Pehlevi döneminden günümüze kadar İsfahan, Yezd, Kerman gibi şehirlerde uygulanan sanayi ve kalkınma programlarının bölgenin çevresel potansiyeliyle uyumlu olmadığını belirtti.
‘Sanayi kuruluşları nehir sularının azalmasını etkiliyor’
İran’ın birçok bölgesindeki sanayi kuruluşlarının kimi devlet kurumlarının tekeline girdiğibi söyleyen Fatemeh K. “Belge ve delillere göre; Devrim Muhafızları'nın tekelinde olan İsfahan Demir Eritme Tesisi ve Mübarek Çelik gibi sanayi kuruluşlarının varlığı, Zende Rud nehrindeki suyun azalmasının başlıca etkenlerinden biridir. Ancak alternatiflerin olmayışı, güncel teknolojilerin olmayışı ve devletin sağladığı maddi imkânların yetersizliği nedeniyle zararları devam ediyor. Elbette bu endüstrilerin aynı zamanda ciddi hava kirliliğine yol açtığını da söylemek gerekir" dedi.
Su sorununun tarım alanını etkilediğini kaydeden Fatemeh K. “Yeryüzünde tarım için su kalmayınca derin kuyu kazımları artı. Bu durum toprak çökmesine neden oluyor. Bu da kuraklık ve çölleşme döngüsünü hızlandırıyor ve hükümetin bununla başa çıkmak için bir planı yok. Sanayi kentlerine su sağlamak amacıyla Zende Rud nehrinden şehirlere su taşındı. Sürecin kötü yönetilmesi sonucu nehir kurudu” ifadelerinde bulundu.
Susuzluk halkı göçe zorluyor
İsfahan kentinin yüzde 98'i su sıkıntısı yaşıyor. İç kaynaklardan alınan bilgilere göre; il genelinde 360 köye mobil tankerlerle su veriliyor, diğer bölgelerde ise içme suyu temini konusunda endişe yaşanıyor. İçme suyuna ilişkin sorunların yanı sıra tarımsal krizler ve yeşil alan eksikliği sağlık, gelir üretimi, turizm, enerji temini, göç ve kadınların genel durumunu da etkiliyor. Yeraltı su kaynaklarının tükenmesi birçok tarım arazisini tarıma elverişsiz hale getirdi. Birçok kişi de gelir yetersizliği nedeniyle kırsaldaki evlerini terk etti. Bu durum çölleşmeye ve nehrin kurumasıyla ortaya çıkan zehirli tozların yayılmasına neden oldu. Konuyla ilgili bilgi veren İsfahanlı Kimia C. “İsfahan’dan çok sayıda insan İran'ın kuzey eyaletlerine göç etti. Bu kriz önümüzdeki yıllarda da devam etmesi durumunda İsfahan ıssız bir yere dönüşecek” sözlerine dikkat çekti.
Nehri savunmak için çok sayıda eylem düzenlendi
Son yıllarda İsfahan ve diğer kentlerde Zende Rud nehrinin kurumasına karşı çok sayıda protesto gösterisi düzenlendi. Çiftçiler, Zende Rud nehrinin kuru yatağına defalarca kez çadır kurarak protesto gösterisi düzenlerken, kadınlar, öğrenciler, iş insanları ve çevre aktivistleri de yürüyüşler gerçekleştirdi. Yapılan eylemlerde “Zende Rud nehrini geri verin”, "Su hakkı tartışmasız hakkımızdır" sloganları atılarak, tepkiler dile getirildi. Bu yıl gerçekleşen son eylemde ise çiftçiler yetkililere seslerini duyurmak amacıyla sembolik olarak Yezd'e giden bir su borusunu kırdılar.
‘Hükümet endişeyi gidermek için bir girişimde bulunmadı’
Halk protestolarını ve hükümetin ilgisizliğini değerlendiren çevre aktivisti Atefeh M. de "Kırılan bir su borusu tamir edilir, ancak endüstriler için kullanılan su kaynaklarının yerini tutacak bir şey yoktur. Su kaynaklarıyla ilgili kötü yönetim insanların evlerini ve hayatlarını kaybetmelerine neden oluyor. Hükümet bu endişeyi gidermek için herhangi bir girişimde bulunmadı. Halk ile hükümet arasındaki uçurum güvensizliği artırdı” diye belirtti.