Susuz köyleri kadınlar kendi imkanlarıyla yeşertiyor

Kizwan Dağı’nda bulunan köylerde yaşanan su sorunu köylü kadınların yaşamlarını olumsuz etkiliyor. Ancak su sorununa rağmen kadınlar köylerini yeşertmenin yollarını buluyor.

SORGUL ŞÊXO

Til Temir- Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizir Kantonu sınırlarında bulunan Kizwan Dağı ve çevresi toplumsal yapıyı korumaya çalışan kadınların emekleriyle yeşeriyor.

Bölgede yaşayan kadınlar, bir yandan toplumsal yapıyı korurken, diğer yandan gıda güvenliği için çiftçilik yapıyorlar. Kizwan Dağı'nda kadınlar tarlalarda emek verirken, kadınları bu yıl en çok etkileyen ise yağışların olmayışı.

Wasta’da su sorunu

Su sorunu yaşayan köylerden biri de Til Temir şehrinin 80 kilometre güneybatısında bulunan Kizwan Dağı sınırlarındaki Wasta köyü. Su şebekelerinin köye ulaşmaması nedeniyle köyde su sorunu yaşanıyor. Köylüler 40 km uzaklıktaki su kaynağından ihtiyaçlarını gideriyor. Su sorunu nedeniyle tarımsal faaliyetler de sınırlı tutuluyor.

Direnişin sembolü Kînya ağacı

Tüm bu imkansızlıklara rağmen köylü kadınlar köyü yeşertmeyi başarmış. Köyde özellikle Kînya ağacı dikkat çekiyor. Türk devletinin Serêkaniyê’ye yönelik saldırılarından bir yıl önce, yani 2019 Ekim ayında ekilen ağaç şimdi 7 yaşında. Ağaç, Elok istasyonundan gelen suyla sulanıyordu, ancak istasyonun işgali ve Til Temir ve Hesekê'de suyun kesilmesi nedeniyle, köylü kadınlar ağacı yeşertmek için tuzlu kuyu suyu kullandı. Tuzlu suya rağmen hayatta kalan ağaç, direnişin sembolü oldu.

‘Gölgesinde bir araya gelmek…’

Meha El-Hesen, 2019’un kadınların gölgesinde serinlemek için ağacı diktiğini belirterek, “İmkanlar olmadığı için daha fazla ağaç dikemiyoruz. 10 yıl önce kuyu kazdık ve buradan elde edilen suyu kullandık. Fakat bu su tuzlu. Koyun yetiştirerek ve mısır ekerek geçimimizi sağlıyoruz. Buradaki tek yeşil şey bu ağaç. Kendi ellerimle diktiğim Kînya ağaçı şimdi 7 yaşında. Kinya ağacı herhangi bir meyve ağacı değil, onu gölgesinde kadınlarla bir araya gelmek için diktim. Geçen yıl da 4 ağaç diktim” dedi.

Sediya Cabir de “Koyunlarımız nerede ise bizde orada yaşıyoruz” diyerek geçimini bu şekilde sağladığını söyledi. Köyde su sorunu yaşandığını ifade den Sediya Cabir, “Bu yıl ne yağmur yağdı ne de sulama oldu, bu yüzden bu yıl köyde yeşil alan göremiyorsunuz. Temiz içme suyu elde etmek için traktörle 40 km yol kat ederek Xera köyündeki kaynağa gidiyoruz” sözleriyle yaşadıkları zorlukları anlattı.

Köylüler için ağaçların ayrı bir öneminin olduğunu ifade eden Sediya Cabir, “Ağaçlar daha iyi korunmalı. Ben dört ağaç diktim, ancak koyunlar ağaçların yapraklarını yedi. Dikilen ağaçların etrafı taş ve bloklarla çevrilmeli ve korunmalı. Buradaki topraklar kayalık olduğundan sürekli suyun verilmesi gerekir yoksa etrafımız yeşermez, elbette bu da elektriğe bağlı. Çünkü güneş enerjisi sistemi yeterince elektrik sağlamıyor” sözleriyle daha fazla ağaçlandırma için imkanların güçlendirilmesini istedi.