Köylerinde emekleriyle yaşamı ören kadınların hikayesi

Halime Hacı Muhammed Salim, köyünde geçirdiği otuz yılı aşkın deneyimini günümüzün gelişmeleriyle birleştirerek anlatıyor.

ESMA MUHAMMED

Derik- Kuzey ve Doğu Suriye'nin Derik ilçesine bağlı Hamza Bek köyünde kadınlar sade bir yaşam sürüyor. Bu köyde kadınlar günlerini, emeklerini ilmek ilmek örerek geçiriyor.

Halime Hacı Muhammed Salim’in yaşamı, Kri Dera köyünden otuz beş yıldır yaşadığı Hamza Bek köyüne uzanan yolculuğu bir dönüşüm hikayesini anlatıyor. Sabrın, çalışkanlığın ve sürekli gelişimin ön planda olduğu kırsal yaşamın öyküsü bu.

Yaşamın büyükannelerin anlattığı hikayelerle harmanladığı köyünde Halime Hacı Muhammed Salim, hayatını sadelikle tarif ediyor. Halime Hacı Muhammed Salim, “Bu köyde otuz yıldan fazla bir süredir yaşıyorum ve her ayrıntısıyla buraya ait olduğumu hissediyorum. Köydeki yaşam şehirden tamamen farklı. Burada erken uyanıyoruz. Bizi uyandıran arabaların gürültüsü değil, ineklerin ve horozların sesi. Güne ekmek, peynir yaparak ve kahvaltımızı kendi ellerimizle ürettiğimiz en iyi ürünlerden hazırlayarak başlıyoruz" diyor.

‘Bu sevdiğimiz bir hayat’

O, ne kadar sadeleştirerek anlatsa da Halime Hacı Muhammed Salim’in gün içinde yaptıkları birçok ayrıntıyla dolu. Halime Hacı Muhammed Salim konuşmaya devam ediyor:

"Sabah erkenden tavukları, ördekleri ve kazları besliyoruz. Koyunlara bakıyoruz ve ineklerle ilgileniyoruz. Onları ağıllarından çıkarıp ihtiyaç duydukları bakımı ve ilgiyi gösteriyoruz. Daha sonra kahvaltı hazırlamak, evi temizlemek ve bitkileri sulamak için geri dönüyoruz. Bu günlük rutin bir yük değil, aksine sevdiğimiz bir hayat."

‘Geçmişte işler daha zordu’

Geçmişte daha da zorlandıklarını belirten Halime Hacı Muhammed Salim, “İnsanlar omuzlarında su taşıyarak kuyulardan veya kaynaklardan almak için uzun mesafeler yürüyorlardı. Bugün, işleri kolaylaştıran su musluklarımız ve yakınlarda bir kuyumuz var. Ulaşım da neredeyse yoktu. Sadece birkaç araba vardı ve belki de tüm köyde tek bir araba bile yoktu. Bugün, neredeyse her ailenin evinin önüne park edilmiş, işleri halletmek, çocukları okula götürmek veya doktora gitmek için kullanılan bir arabası var” şeklinde konuşuyor.

Kendi nesillerinin fiziksel olarak çok büyük yük taşıdığını anlatan Halime Hacı Muhammed Salim, bugün işlerin daha kolay olduğunu belirtiyor ve devam ediyor:

“Bizler ve bizden öncekiler günlerini topraklarda, basit aletlerle ekim ve hasat yaparak geçirdiler. Onların yorgunluğu bizim bugünkü yorgunluğumuzla kıyaslanamazdı. Yine de olağanüstü bir sabır ve güce sahiptiler. Bugünkü köye gelince, onu diğerlerine kıyasla gelişmiş olarak görüyorum. Güzel evlerimiz var.”

‘Hayatın samimiyeti ve sadeliğiyle yaşıyoruz’

Köylerin kentlerden izole olmaması gerektiğini, hizmetlerden insanların yararlanmasını isteyen Halime Hacı Muhammed Salim, “Bugün, her şey daha hızlı ve kolay.  Bu da bizi daha güvende hissettiriyor” diyor.

Kentlerde ise köylerin hala cazibesini koruduğunu ifade eden Halime Hacı Muhammed Salim, “Şehir ve gelişimi hakkında söylenen her şeye rağmen, doğası, temiz havası, ağaçları, yeşilliği ve ellerimizle topladığımız sebzeleriyle köyün atmosferi en güzeli olmaya devam ediyor. Burada gerçek huzuru buluyoruz ve toprağın nabzıyla, hayatın samimiyeti ve sadeliğiyle yaşıyoruz” diye ifade ediyor.